17. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/2646 Karar No: 2021/2238 Karar Tarihi: 03.03.2021
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/2646 Esas 2021/2238 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davanın konusu, bir şirketin borçları nedeniyle yönetim kurulu üyesi ve temsilcisi olan davalıya ödeme emirleri gönderilmesi ve borçların tahsil edilememesi sonucu davalının kendisine ait bir taşınmazı başka bir davalıya satmasıyla ilgilidir. Davacı, borca yeter miktarda tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş ve bu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Kararda, dava konusu gayrımenkulün satış bedeli ile gerçek değeri arasında misli aşan fark olduğu belirtilse de davalı tarafından davalı borçlunun hesabına daire bedeli açıklaması ile banka kanalı ile 210.000 TL gönderilmiş olduğu, bu durumda bedel farkının da olmadığı anlaşıldığı için davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddedilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, avukatlık ücreti tutarının maktu olarak belirlenmesi gerektiği halde nisbi olarak takdir edildiği belirtilmiştir. HUMK’un 438/7. maddesi uyarınca bu yanlışlıkların giderilmesi yeni bir yargılama yapılmasını gerektirmediği için hükmün düzeltilerek onanması kararlaştırılmıştır. Kararda 6183 sayılı Yasa, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu, 5904 sayılı Kanun'un 35. maddesi ve HUMK’nun 438/7.
17. Hukuk Dairesi 2019/2646 E. , 2021/2238 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı ..."ün dava dışı ... Tur. Servis Hiz. San. Tic. Ltd."nin sorumlu müdürü olduğu, bu şirketin damga vergisi vs. borçları nedeniyle yönetim kurulu üyesi ve temsilcisi sıfatıyla davalıya ödeme emirleri gönderildiğini ve söz konusu takiplerin kesinleştiğini ancak davalı borçlunun aciz halinde bulunması nedeniyle borçların tahsil edilemediğini, bu arada davalının kendisine ait ... Mah. 54 parseldeki taşınmazını diğer davalıya sattığını, bu nedenle borca yeter miktarda tasarrufun iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili ve davalı ... vekili davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddesinden kaynaklanan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, davacı tarafından davalı ...’in davalı borçlunun durumunu bilen ve bilmesi gereken kişi olduğunun ispat edilememesine ve dava konusu gayrımenkulün satış bedeli ile gerçek değeri arasında misli aşan fark olduğu anlaşılsa da davalı ... tarafından davalı borçlunun hesabına daire bedeli açıklaması ile banka kanalı ile 210.000,00 TL gönderilmiş olduğunun, bu durumda bedel farkının da olmadığının anlaşılmış olmasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 168. maddesinde 16/06/2009 tarihinde ve 5904 sayılı Kanun’un 35. maddesi ile yapılan değişiklik sonucu hazırlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarının maktu olarak belirlenmesi gerekirken nisbi olarak takdir edilmesi de hatalı olmuştur. Ne var ki, HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hüküm fıkrasının 4. bendindeki "28.750,00 TL "ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine "1.980,00 TL maktu" ibaresinin yazılmasına hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 03.03.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.