20. Ceza Dairesi Esas No: 2019/5057 Karar No: 2020/3346 Karar Tarihi: 24.06.2020
Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2019/5057 Esas 2020/3346 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanığın kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan mahkumiyetine karar vermiştir. Ancak hüküm gerekçesinde, savunmada ileri sürülen görüşlerin yazılmaması, kanıtların tartışılmaması ve tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine atıf yapılarak hüküm kurulması gibi hataların yapıldığı belirtilmiştir. Ayrıca, sanığın başka bir suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında bu suçu işleyip işlemediği belirlenmeden hüküm kurulması, kanuna aykırıdır. Kararda bahsi geçen kanun maddeleri Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 141/3, CMK'nun 34 ve 230. maddeleri, TCK'nın 191. maddesi (28.06.2014 tarihinden önce ve sonra değiştirilen halleri), CMK'nın 223. maddesi ve 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ve 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendidir.
20. Ceza Dairesi 2019/5057 E. , 2020/3346 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : BAKIRKÖY (Kapatılan) 47. Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: 1-Türkiye Cumhuriyeti Anayasası"nın 141/3, CMK.nun 34 ve 230. maddeleri uyarınca hükmün gerekçesinde, iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin yazılması, kanıtların tartışılarak değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen kanıtlar ile mahkemece ulaşılan kanaatin, sanığın suç oluşturduğu veya oluşturmadığı sabit görülen fiilin belirtilmesi ve bu fiilin nitelendirilmesinin yapılması suretiyle infazı kabil bir hüküm kurulması gerekirken, gerekçesiz olarak tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine dair karara atıf yapılmak suretiyle hüküm kurulması, 2-Suç tarihinde yürürlükte olan 5560 sayılı Kanun ile değişik TCK"nın 191. maddesi ile hüküm tarihinden önce 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürülüğe giren 6545 sayılı Kanun ile değişik TCK"nın 191. maddesi hükümlerinin ayrı ayrı uygulanıp karşılaştırma yapılması, sonucuna göre lehe Kanunun tespit edilerek sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, belirtilen nitelikte karşılaştırma yapılmadan hüküm kurulması, 3-Sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan dolayı başka dava olup olmadığı, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra; Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 4- 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle, TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendinde yer alan, "kişinin, erteleme süresi zarfında; kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi hâlinde, hakkında kamu davası açılır " hükmü gereğince sanığa Gaziantep Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğünün 10.05.2013 tarihli uyarı davetnamesi ile 10 gün içerisinde adı geçen müdürlüğe gelmesi konusunda ihtarda bulunulduğu; ancak sanığın yasal sürede müracaat etmemesi üzerine, sanığa tekrar yeni bir süre verilerek başvuru yapması konusunda ihtarat gönderilmediğinin anlaşılması karşısında; sanığın ilk ihtarata uymamasının, kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar etmesi olarak kabul edilemeyeceği gözetilmeden mahkûmiyet kararı verilmesi, Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazı bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün BOZULMASINA, 24.06.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.