10. Ceza Dairesi Esas No: 2019/3553 Karar No: 2020/374 Karar Tarihi: 20.01.2020
Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2019/3553 Esas 2020/374 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, Gaziantep 21. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararda, sanığın uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması üzerine mahkûmiyet kararı verildiği belirtilmiştir. Kararda, Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından düzenlenen belge ve bilgilerin incelemesi sonrasında, sanığın ikinci bir tebligat yapılmasına gerek olmadığı belirtilmiştir. Ayrıca, sanığın askerde olduğuna dair yazılı bir kayıt bulunmadığından dolayı sanığın tebliğ için uygun olduğu belirtilmiştir. Kararda, sanığın suç tarihinden önce açılmış olan başka bir dava nedeniyle verilip kesinleşmiş ve suç tarihinde infaz edilmekte olan herhangi bir tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin bulunmadığı ifade edilmiştir. Bu nedenle, suçtan dolayı ilk olarak doğrudan tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanan ve bu tedbirin infazı sırasında yükümlülüklerini ihlal eden sanık hakkında yargılamaya devam edilerek hüküm kurulmuştur. Detaylar için; 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile TCK’nın 191. maddesi, Denetimli Serbestlik Müdürlüğü, UYAP Sistemi, Tebligat Kanununun 21/2. Maddesi, CMK 195. Maddesi, 6545 sayılı Kanunun 85. maddesi ve 5320 sayılı Kan
10. Ceza Dairesi 2019/3553 E. , 2020/374 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : GAZİANTEP 21. Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma Hüküm : Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması üzerine mahkûmiyet
Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile TCK’nın 191. maddesinde yapılan değişikliklerin yürürlüğe girdiği 28/06/2014 tarihinden önce işlenen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçlarından dolayı verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararının infazı amacıyla gönderilen uyarılı ilk başvuru davetiyesinin tebliğine rağmen başvuruda bulunmayan sanığa, Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce bu hususta ikinci bir tebligat yapılmasına gerek bulunmadığına ilişkin Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 02/05/2019 tarihli ve 2018/172 esas, 2019/373 karar sayılı ilamı dikkate alınarak tebliğnamede yer alan bu yöndeki bozma düşüncesine, Yeniden verilen denetimli serbestlik kararının tebliğe çıkarıldığı, tebligat adresinin kapalı olmasından dolayı 31.03.2014 tarihinde Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre haber kağıdının kapıya yapıştırılarak Akkent Mahalle Muhtarına tebliğ edildiği, UYAP kayıtlarında ve dava dosyası içerisinde sanığın askerde olduğuna ilişkin herhangi bir yazının mevcut olmadığı anlaşıldığından tebliğnamede yer alan bu yöndeki bozma düşüncesine, UYAP sisteminde mevcut duruşma günü için sanığa gönderilen davetiyenin “Zarfta denetimli serbestlik kararına uyulmadığına dair üst yazı vardır. CMK 195. maddeye göre tebliğe rağmen yapılacak duruşmaya gelmediğiniz takdirde yokluğunuzda karar verileceği tebliğ ve ihtar olunur.” şeklinde meşruhatlı olduğu anlaşıldığından tebliğnamede yer alan bu yöndeki bozma düşüncesine, İştirak edilmemiştir. Adli sicil kayıtları ve UYAP üzerinden yapılan araştırmada, sanık hakkında, bu suç tarihinden önce, aynı suçtan dolayı açılmış başka bir dava nedeniyle verilip kesinleşmiş ve suç tarihinde infaz edilmekte olan herhangi bir tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin bulunmadığı anlaşıldığından, hükümden önce 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasının sanık lehine uygulanma şartlarının bulunmaması nedeniyle, bu suçtan dolayı ilk olarak doğrudan tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanan ve bu tedbirin infazı sırasında yükümlülüklerini ihlal eden sanık hakkında yargılamaya devam olunarak hüküm kurulmuş olması, 6545 sayılı Kanunun 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 7. maddenin 3. fıkrasına uygun olduğundan, bu husus dikkate alınarak yapılan incelemede; Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 20/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.