Abaküs Yazılım
11. Daire
Esas No: 2002/920
Karar No: 2004/893
Karar Tarihi: 24.02.2004

Danıştay 11. Daire 2002/920 Esas 2004/893 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, enkaz kaldırma çalışması sırasında yıkılarak enkazı kaldırılan orta hasarlı konutundan dolayı hak sahibi kabul edilmemesine ilişkin işlem ile bu işlemin dayanağı olarak gösterilen hasar tespit işleminin iptali istemiyle dava açtı. İdare mahkemesi davacının konutunun enkaz kaldırma işlemleri esnasında yıkılmasının deprem kaynaklı olmadığını belirterek hak sahibi kabul edilmemesinde hukuka aykırılık olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verdi. Ancak Danıştay, yapılan tespitler sonucu konutun başlangıçta ağır hasarlı olduğunu belirterek, davacının hak sahibi kabul edilmesi gerektiği kararına vardı. Kanun maddeleri olarak ise, 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun'un 29. maddesi ve Afet Sebebiyle Hak Sahibi Olanların Tespiti Hakkında Yönetmelik'in 3. ve 4. maddeleri açıklanmıştır.

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBİRİNCİ DAİRE
Esas No : 2002/920
Karar No : 2004/893


Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : …
Vekili : …
Karşı Taraf (Davalılar) : 1- Bayındırlık ve İskan Bakanlığı - ANKARA
2- Kocaeli Valiliği - KOCAELİ
İsteğin Özeti : Davacının, orta hasarlı olmasına karşın enkaz kaldırma çalışması sırasında yıkılarak enkazı kaldırılan konutundan dolayı hak sahibi kabul edilmemesine ilişkin işlem ile bu işlemin dayanağı olarak gösterilen hasar tespit işleminin iptali istemiyle açtığı davanın, ... İdare mahkemesince; 7269 sayılı Yasanın 29. maddesi ve bu madde hükmü uyarınca yürürlüğe konulan Afet Sebebiyle Hak Sahibi Olanların Tespiti Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca incelenen olayda, 17.8.1999 tarihinde meydana gelen deprem sonucu orta hasarlı olarak tespit edilen davacıya ait konutun, enkaz kaldırma çalışmalarını yürüten … İnşaat Şirketi tarafından yıkıldığı, böylece yıkım olayının depremden kaynaklanmadığının anlaşılması karşısında davacının kalıcı konutlardan hak sahibi kabul edilmemesinde hukuka aykırılık görülmediği, diğer taraftan, tespite konu taşınmazın yıkılmış olması nedeniyle, hasar tespitinin gerçek durumu yansıtıp yansıtmadığının incelenmesine olanak bulunmadığı gerekçesiyle reddi yolunda verilen … gün ve E:…, K:… sayılı kararın, hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Kocaeli Valiliği tarafından savunma verilmemiş, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından yapılan savunmada, temyiz İsteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz isteminin reddi ile kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : Dava dosyasının incelenmesi sonucunda; Davacıya ait konutun deprem nedeniyle orta derecede hasar gördüğü, idarenin yıkım işlerinde görevlendirdiği … İnşaat Şirketi tarafından bu binanın sehven yıkıldığı anlaşılmıştır. Kamu hizmetlerinin ifası sırasında idarenin müteahhidi tarafından üçüncü şahıslara verilen zararların idarece karşılanması zorunlu bulunduğundan davacının, deprem nedeniyle orta derecede hasar meydana gelen ve idarenin müteahhidi tarafından yıkılmış bulunan konutundan dolayı 7269 sayılı Kanun uyarınca hak sahibi olduğundan aksine verilen idare mahkeme kararında hukuki isabet görülmediğinden temyiz konusu kararın bozulmasının uygun olacağı düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanunun 574 sayılı KHK ile değişik 29. maddesinde, yıkılan, yanan veya ağır hasara uğrayan veya uğraması muhtemel olan binalarla, imar planları gereğince kamulaştırılmasında zorunluluk bulunan yerlerdeki binalarda oturan ailelere, hak sahibi olmak şartıyla konut yaptırılacağı veya kredi verileceği hükme bağlanmış, bu madde hükmü uyarınca yürürlüğe konulan Afet Sebebiyle Hak Sahibi Olanların Tespiti Hakkında Yönetmeliğin 3. maddesinde de, "Hak Sahibi" deyimiyle, afetzedelerin, yıkılan veya ağır hasar gören binalarla olan mülkiyet ilişkilerini ve yeniden yapılacak binalardan veya verilecek inşaat kredisinden yararlanabilme durumlarının ifade edildiği, aynı yönetmeliğin 4. maddesinde ise, afet sebebiyle, kendilerine ait bulunan konutları yıkılan, yanan veya oturulamayacak derecede ağır hasar gören afetzede ailelerin hak sahibi sayılacakları ve bu ailelere yeniden konut yapılacağı veya konut kredisi verileceği kuralına yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, 17.8.1999 tarihinde meydana gelen deprem sonucunda, davacıya ait konutun bulunduğu binanın, orta hasarlı olarak tespit edildiği, enkaz kaldırma işlerinin ihale edildiği … İnşaat Hafriyat Turizm ve Tic. Ltd. Şti. tarafından yanlışlıkla yıkımına başlanıldığının öğrenilmesi üzerine, davacının da aralarında bulunduğu bazı kat maliklerince 12.11.1999 tarihinde Gölcük Kaymakamlığına başvuruda bulunularak yıkımın durdurulduğu, ancak aynı günün akşamında meydana gelen Düzce Depremi sonucunda yapılan hasar tespit çalışmalarında, tespite konu binanın bu kez ağır hasarlı olarak saptandığı, fakat hasar tespit tutanağının açıklamalar kısmına "… İnş. Yıkmıştır" şerhinin düşüldüğü, daha sonra adı geçen şirket tarafından, Düzce Depremi sonrasında davalı idarece düzenlenen 27.12.1999 günlü ağır hasar tespit raporuna istinaden 2000 yılı Nisan ayında bina tamamen yıkılarak enkazının kaldırıldığı, bunu üzerine davacının, kalıcı konutlardan hak sahibi kılınması yolundaki talebinin, taşınmazın ilk tespitinin orta hasarlı şeklinde olması ve … İnşaat Şirketince yıkılmış olması gerekçe gösterilerek reddi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda yer verilen yasa ve yönetmelik hükümleriyle güdülen amacın; sosyal devlet ilkesinin bir gereği olarak, afetlerin genel hayata etki derecesi ve oluşturduğu ekonomik kaybın boyutu da dikkate alınarak, afete maruz kalan vatandaşların afet bölgesinde en temel ihtiyaç olarak ortaya çıkan konut ihtiyaçlarını gidermek ve böylece afet sebebiyle konutları oturulamayacak derecede hasar gören veya yıkılan kişilerin, bir an önce normal hayat düzenine kavuşturulması olduğu görülmektedir.
Olayda her ne kadar, davacının konutunun bulunduğu bina hakkında yapılan ilk tespitin orta hasarlı şeklinde olduğu, daha sonra yıkım olayının doğrudan depremden kaynaklanmadığı belirtilerek hak sahipliği istemi reddedilmiş ise de, kat maliklerinden …'nin talebi üzerine19.8.1999 tarihinde meydana gelen Sakarya depremi sonrasında, … Asliye Hukuk Mahkemesince … sayılı dosya ile mahallinde yapılan tespitte, bilirkişi sıfatıyla inşaat mühendisi … tarafından düzenlenen 7.10.1999 günlü raporda; binanın 3 adet kolonunun kirişlerden ayrıldığı, beton kopmalarının gözlendiği şeklindeki tespitlere yer verilerek, sonuçta yıkılması gereken binalardan olduğu kanaatinin belirtilmesi ve ayrıca Düzce depremi sonrasında davalı idarece düzenlenen 27.12.1999 günlü hasar tespit raporunda, söz konusu binanın ağır hasarlı binalar arasında gösterilmiş olması ve bu tespite dayanılarak binanın tamamının yıkılarak enkazının kaldırılmış olması karşısında, tespite konu binanın esasen başlangıçta ağır hasarlı olduğu sonucuna ulaşılmaktadır. Durum böyle olunca, taşınmazın ağır hasar tespitine bağlı olarak, diğer bir ifadeyle afet sonucu yıkıldığının kabulü gerekir.
Diğer taraftan, doğrudan afet sonucu olmasa dahi, afet sonuçlarının ortadan kaldırılmasına yönelik olarak yürütülen ve bu nedenle afetten ayrı olarak değerlendirilmesi mümkün görülmeyen enkaz kaldırma çalışmaları sonucu konutları oturulamayacak derecede hasar gören veya yıkılan ilgililerin de, normal hayat düzenlerine kavuşturulması bakımından, anılan yönetmelik hükümleri uyarınca hak sahibi kabul edilmeleri sosyal devlet ilkesinin bir gereğidir.
Bu durumda, yukarıda belirtildiği şekilde konutu yıkılan davacının, kalıcı konutlardan hak sahibi kabul edilmemesine ilişkin işlem ile bu işlemin dayanağı olarak gösterilen hasar tespit işleminde hukuka uyarlık bulunmaması nedeniyle iptali gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddi yolunda verilen idare mahkemesi kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüyle ... İdare Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına 24.2.2004 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi