Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 2016/19526
Karar No: 2021/3599
Karar Tarihi: 28.06.2021

Danıştay 4. Daire 2016/19526 Esas 2021/3599 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/19526
Karar No : 2021/3599

TEMYİZ EDEN (DAVALI) :… Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Akaryakıt Nakliye ve Yedek Parça Ticaret Anonim Şirketi

İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket adına, sahte fatura kullandığından bahisle düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden re'sen tarh edilen 2010/06, 08, 09, 11 dönemleri vergi ziyaı cezalı katma değer vergileri ile 2010/10 dönemi için tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle kesilen vergi ziyaı cezasının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; ihtilaflı dönemde davacının fatura aldığı Ostim Vergi Dairesi mükellefleri olan … Grup Petrol Nakliyat Tur. İnş. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen vergi tekniği raporundaki tespitleri düzenlenen faturaların sahte belge niteliğinde olduğunu ortaya koymaya yeterli olmadığından bahsi geçen firmadan alınan faturalar nedeniyle yapılan tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulune karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacı mükellefin faturaları temin ettiği mükellef hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda faturaların sahte olduğu hususu yeterli ve hukuken geçerli tespitlerle ortaya konulduğundan bahisle dava konusu tarhiyatların hukuka uygun olduğu belirtilerek söz konusu Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

TETKİK HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da zorunludur.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacıya anılan faturaları düzenleyen firmanın düzenlediği faturaların, gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için söz konusu belgelerin hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından, bu belgeleri tanzim eden mükellef hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden; davacının ihtilaflı dönemde fatura aldığı … Grup Petrol Nakliyat Tur. İnş. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporunda, şirketin akaryakıt toptan alım satım faaliyeti ile iştigal etmek üzere 30/01/2009 tarihi itibarıyla mükellefiyet tesis ettirdiği , ... / ... adresine taşındığı, Manisada şube açıldığı 03/02/2009 tarihinde yapılan yoklamada şirketin toptan akaryakıt ve inşaat demiri alım satımı yapacağı, 3 işçi çalıştırılacağı, emtiaların satılan yere direk götürüleceği, aynı adresin başka bir mükellefin de şube adresi olduğu, şube iş yerinde 06/07/2009 tarihinde yapılan yoklamada şirketin 25/06/2009 tarihinde faaliyetine başladığı, iş yerinin aylık kirasının 1.000,00 TL olduğu, … isimli şahsın çalışacağı, merkez adresinde 20/04/2010, 15/05/2010 tarihlerinde yapılan yoklamalarda adresin sürekli kapalı olduğu, şirketin 25/06/2010 tarihinde taşındığı, yeni adresinde 05/07/2010 tarihinde yapılan yoklamada şirket adına kayıtlı araç bulunmadığı, akaryakıt istasyonunun şube iş yerinde olduğu, belirtilen adresin yönetim ofisi olarak kullanıldığı, şube iş yeri adresinde 27/08/2010 tarihinde yapılan yoklamada şirketin adresi 27/08/2010 tarihi itibarıyla terk ettiği, Ostim Vergi Dairesi Müdürlüğü'nce 01/11/2010 tarihinde yapılan yoklamada şubenin akaryakıt lisansının 28/09/2010 tarihinde iptal edildiği, 24/11/2010 tarihinde yapılan yoklamada da adresin boş ve kapalı olup şirketin bir hafta önce adresten ayrıldığı, şirketin iş yeri adresi ile yöneticinin ikamet adreslerine tebligat yapılamadığı, defter ve belgelerinin tasdik ettirildiği, 2009 yılı kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesine karşın 2010 ve 2011 yıllarının verilmediği, 2010 yılı Eylül ayından itibaren katma değer vergisi ve 2010 yılının 10-12.döneminden itibaren de muhtasar beyannamelerinin verilmediği, Başkent ve Ostim Vergi Dairesi Müdürlüklerine toplam 233.8862 TL vergi borcunun bulunduğu, mükellefin 2009 ve 2010 yıllarında … Petrol Nakliyat İnşaat Limited Şirketi, … Petrolcülük Anonim Şirketi, … Nakliyat İnşaat Otomotiv Limited Şirketi ve … Nakliyat Otomotiv İnşaat Limited Şirketi firmalarından alışlarının bulunduğu bu firmalardan … Limited Şirketi hakkında sahte fatura düzenlemekten olumsuz rapor düzenlendiği, … ve … Limited Şirketlerinin de nakliye firmaları olmasına karşın faaliyet konularında “Gaz ve Petrol Ürünleri Hariç” ibaresinin bulunduğu dikkate alınarak 2009 yılı alışlarının %4,6'sının, 2010 yılı alışlarının da %7,6'sının gerçek kabul edildiği, mükellefin 2009 ve 2010 yılı mal ve hizmet satışları toplamının sırasıyla 35.432.108,00 TL ve 36.157.102,00 TL olduğu ve bayisi olduğu … Petrolcülük Anonim Şirketinden alımlarının satış tutarlarına oranının 2009 yılında %4,6, 2010 yılında da %7,6 olduğu mükellefin şube adresinde yer alan istasyon için … Petrolcülük Anonim Şirketi bayiliği için EPDK kararına istinaden 2.7.2009 tarihinde lisans alıp, tesisin devri ve kendi talebi üzerine lisansın 28.9.2010 tarihinde iptal edildiği tespitlerine yer verildiği görülmüştür.
Yukarıda belirtilen tespitlerin bütün halinde değerlendirilmesinden, adı geçen mükellefin, ilgili yıllarda alım yaptığı şirketler hakkında olumsuz tespitler bulunduğu, beyan edilen yüksek KDV matrahlarına ulaşacak yeterli kapasiteye sahip olmadığı, anılan mükellefin bilinen adreslerinde bulunmadığı hususları dikkate alındığında adı geçen mükellef tarafından davacı şirkete düzenlenen ihtilaf konusu faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığı sonucuna varılmış olup aksi yöndeki Mahkeme kararında hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 28/06/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi