11. Hukuk Dairesi 2019/354 E. , 2019/7280 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İnegöl 3. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 20/02/2017 tarih ve 2016/66 E- 2017/25 K. sayılı kararın davacı-karşı davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi"nce verilen 26/11/2018 tarih ve 2017/2368 E- 2018/2540 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı-karşı davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin 2013/01808 sayılı mobilya tasarımı sahibi olduğunu, davalı-karşı davacınını 2016/1 MİSLİNE başlıklı bültenin 42.sayfasında üst solda bulunan VA 310-05 ve VA 310-02 beyaz (white), ceviz (walnut) adlı ürünlerinin, müvekkilinin tasarımlarına tecavüz oluşturduğunu, müvekkiline ait endüstriyel tasarımın taklit edildiğini, bu durumun Kayseri 1.Sulh Hukuk Mahkemesi 2015/63 D.iş sayılı dosyasında tespit edildiğini ileri sürerek davalı-karşı davacının eylemlerinin haksız rekabet oluşturduğunun tespitini, men"inin, ref’ini, üretimde kullanılan cihazlara el konulmasını, elde edileb kazancın tespitini, 1.000 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren reeskont faiziyle tahsilini, kararın ilanını talep ve dava etmiş, dava konusu tasarım yeni ve ayırt edici nitelikte olduğunu savunarak karşı davanın reddini istemiştir.
Davalı-karşı davacı vekili; davacı-karşo davalıya ait tasarımının yeni ve ayırt edici olmadığını, Kayseri 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin delil tespit dosyasındaki bilirkişi raporunda belirtildiğini, dava konusu tasarımdan önce bizzat müvekkili şirket tarafından ve başka şirketler tarafından kamuya sunulduğunu, ürünün müvekkilinin 18.02.2013 tarihli kataloğunda yer aldığını, ayrıca Malzeme Dünyası internet sayfası 2013 kataloğunda yer alan görseller nedeniyle de davacı-karşı davalı tasarımının yeni ve ayırt edici olmadığını, Kosgeb destekli bu kataloğun 03.01.2013 tarihinde Rıfat Yıldırım Ajans tarafından 3.000 adet basılıp dağıtıldığını, internette eski tarihli başka görsellerin de mevcut olduğunu ileri sürerek davacı-karşı davalıya ait 2013/01808 numaralı tasarımın hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiş, asıl davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı-karşı davalı adına tescilli 2013/01808 sayılı tasarımın Malzeme Dünyası firmasına ait internet sayfası ve 2013 yılı kataloğundaki ürün karşısında yenilik ve ayırt edici olmadığı, ayniyet derecesinde benzer bir tasarımın başvuru tarihi olan 05.03.2013 tarihinden önce kamuya sunulduğu, hükümsüzlük koşullarının oluştuğu, davalı-karşı davacı tarafından dosyaya sunulan ayak ürünü ile yine davalı-karşı davacının 2016/1 Misline başlıklı kataloğunda yer alan VA310-05, VA310-03, VA310-02, VA310-01 kodlu ürünlerin görünüm özellikleri ile davacı-karşı davalı adına 2013/01808 sayı ile tescilli tasarımın görünüm özelliklerinin aynı olduğu, davalı-karşı davacı kullanımlarının davacı-karşı davalının tescilden doğan hakkına tecavüz etmediği, hükümsüzlük kararının geçmişe etkili olduğu gerekçesiye asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüyle davacı-karşı davalı adına kayıtlı 2013/01808 sayılı tasarımın hükümsüzlüğüne, kararın ilanına karar verilmiştir.
Karara karşı davacı-karşı davalı vekili ve davalı-karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; tarafların istinaf başvurularının, her ne kadar davalı-karşı davacı vekili istinafa cevap dilekçesinden sonra verdiği ek beyan dilekçesi ile kararda 1.000 TL avukatlık ücreti yönünden hata bulunduğunu ve bu hususun kendilerinin de gözünden kaçtığını iddia ile düzelterek onama isteminde bulunmuş ise de davalı-karşı davacının süresinde herhangi bir istinafının olmadığı, harcının yatırılmadığı, ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve esas yönünden kanuna uygun olduğu gerekçesiyle esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı-karşı davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 18/11/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.