MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)



Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R

Davacı, davalı kooperatif ile aralarında imzalanan sözleşme ile sahibi ve işleteni oldukları arıtma tesisi ve ekleri ile iskele, plaj ve tesislerden davalı kooperatifin bedelini ödeyerek yararlanacağı hususunda anlaşıldığını, tesislerin bulunduğu bölgede 25 kooperatif ve diğer şahıslara ait konutlar olmak üzere 1099 konut bulunduğunu, davalı kooperatife ait 40 adet konut bulunduğunu ve konut başı birim iştirak payının çarpılarak toplam katılım payı borcunun bulunduğunu, davalı kooperatifin önceki yıllardan da olmak üzere 2008 yılı itibariyle ödenmemiş borcunun 35.497,98 TL olduğunu, bu bedelin ödenmesi, ödenmediği takdirde sözleşmenin feshedilerek yasal yollara başvurulacağının 27.5.2009 tarihli ihtarname gönderilmiş olmasına rağmen herhangi bir cevap alınamadığını ileri sürerek, 35.497,98 TL katılım payının faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile ihtara rağmen ödeme yapılmadığından katılım sözleşmesinin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, yargılamaya katılmamıştır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 10.369,52 TL katılım payı alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davacı ile davalı arasındaki katılım sözleşmesinin iptaline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı, davalı kooperatif ile imzalanan katılım sözleşmesi kapsamında hesaplanan katılım payının ödenmediğini ve ödeme yapılması, yapılmadığı takdirde sözleşmenin feshedileceğinin ihtar edildiğini ve ihtara rağmen ödeme yapılmadığını ileri sürerek sözleşmenin feshi ile katılım payı alacağının tahsili amacıyla eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 10.369,52 TL katılım payı alacağının davalıdan tahsiline, katılım sözleşmenin de iptaline karar verilmiştir. Davacı, dava dilekçesinde davalı olarak ...’ni göstermiştir. Dosya içerisindeki belgelerden; yargılama aşamasında davalı adına çıkartılan tebligatların dava dışı ...ticaret sicil nolu ... Yapı Kooperatifi"ne tebliğ edildiği, gerekçeli karar başlığında ise davalı olarak.... ticaret sicil numaralı ... gösterilse de, .... ticaret sicil numarasının dava dışı.... Yapı Kooperatifi’ne ait olduğu anlaşılmakta olup, asıl davalı olarak gösterilen... ticaret sicil numaralı ...’nin de 02.12.2008 tarihinde dava açılmadan önce ticaret sicilinden terkin edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece, gerekirse davacıya süre verilmek suretiyle kooperatifin yeniden ihya ettirilip taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasına girilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmadan işin esası hakkında yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, ikinci bent gereğince davacının temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.