Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/359
Karar No: 2019/7279

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/359 Esas 2019/7279 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2019/359 E.  ,  2019/7279 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ


    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 29/11/2017 tarih ve 2016/71 E- 2017/452 K. sayılı kararın davalı kurum vekili ve davalı şirket vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 18/10/2018 tarih ve 2018/369 E- 2018/1071 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalı kurum vekili ve davalı şirket vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili; müvekkili şirketin Lexus ve Toyota marka lüks araçları üreten, otomotiv sektöründe dünyanın en büyük şirketlerinden biri olduğunu, davalı şirketin 2014/6684 sayılı "ANL CHOCO LEXUS" ibareli marka başvurusuna müvekkilince "LEXUS" esas unsurlı markalarına dayalı olarak yapılan itirazın davalı kurum tarafından nihai olarak reddedildiğini, müvekkili adına 1989 yılından beri tescilli olan “LEXUS” ibaresinin, hiçbir dilde anlamı olmayan orjinallik düzeyi çok yüksek bir ibare olduğunu, davalının LEXUS markasının tanınmışlığından haksız menfaat sağlamaya çalıştığını, markayı sulandıracağını, markanın imajının davalı markasına devrolacağını, başvurunun kötü niyetli olduğunıu ileri sürerek TPMK YİDK"in 2015-M-12344 sayılı kararının iptalini, tescili halinde başvuru markasının hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir.
    Davalı kurum vekili; davacı markaları ile başvuru marka kapsamındaki mal ve hizmetlerin farklı olduğunu, tanınmışlığın ispat edilemediğini, kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Davalı şirket vekili; "LEXUS" markalı arabaların ülkemizde satılmadığını, anılan markanın ülkemizde bilinmediği gibi başvuru tarihi itibariyla markanın tanınmış olduğuna dair bir delil de sunulmadığını, taraf markalarının karıştırılmayacağını, farklı mallar için kullanıldıklarını savunarak davanın reddini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; markalar arasında karıştırılmaya neden olacak düzeyde benzerliğin bulunduğu, 556 sayılı KHK’nın 8/1 koşullarının oluştuğu, “LEXUS” ibaresinin ayırt edici niteliğinin yüksek olduğu, kullanım ile yüksek düzeyde tanınmışlık kazandığı, tanınmışlık ve kalite düzeyi ile oluşturulan imajın davalı markasına devri ve haksız menfaat sağlama aracı olabileceği ve yine lüks araba markası olarak edinilen ayırt edicilik ve reklam gücünün, markanın ekonomik değeri düşük sıradan ürünlerde
    kullanılmasıyla değerinin düşürülmesi, itibarının ve ayırt edici karakterinin zarar görmesi olasılığının yüksek olduğu, 556 sayılı KHK"nın 8/4 maddesi koşullarının gerçekleştiği, davalı şirketin 2011/84349 sayılı "LEXUS" ve 2011/84338 sayılı "ANL LEXUS" ibareli marka başvuruları ile ilgili taraflar arasında görülen davaların davacı lehine sonuçlandığı, davalı şirketin en geç 2011 yılında "LEXUS" markasının tanınmış olduğunu öğrendiği, başvurunun iyiniyetli olduğunun söylenemeyeceği, 556 sayılı KHK"nın 35. maddesi çerçevesinde iptal ve hükümsüzlük koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, YİDK"in 2015-M-12344 sayılı kararının iptaline, davalı şirkete ait 2014/6684 sayılı "ANL CHOCO LEXUS" ibareli markanın hükümsüzlüğüne karar verilmiştir.
    Karara karşı davalı kurum vekili ve davalı şirket vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
    Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; davalı kurum vekilinin ve davalı şirket vekilinin istinaf başvurularının, markaların kapsamlarındaki mallar arasında benzerliğin bulunmadığı, somut olayda 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesi koşullarının oluşmadığı, bununla birlikte davacı markalarının otomotiv sektöründe yüksek derecede tanınmışlığa sahip oldukları, dolayısıyla dava konusu başvurunun tescili halinde davalı şirketin, davacı markalarının tanınmışlığından haksız yarar sağlayabileceği gibi onların itibarını ve ayırt edici karakterini de zedeleyeceği, bu durumda aynı KHK"nın 8/4. maddesinde düzenlenen koşulların somut olayda gerçekleştiği, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi"nin 13.06.2016 tarih, 2015/11181 Esas, 2016/6511 Karar sayılı ilamının da bu yönde olduğu, öte yandan gerek taraflar arasındaki önceki davalar ve gerekse de "LEXUS" ibaresinin, herhangi bir anlamı olmayan orijinalliği ve ayırt ediciligi oldukça yüksek bir ibare olması ve bu ibarenin tanınmışlık düzeyi gözetildiğinde davalı şirketin bu ibareyi tescil ettirmek istemesinin bir tesadüf sonucu olamayacağı, dava konusu başvurunun kötüniyetli olduğu, ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve esas yönünden kanuna uygun olduğu gerekçesiyle esastan reddine karar verilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı kurum vekili ve davalı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı kurum vekili ve davalı şirket vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan ayrı ayrı alınmasına, 18/11/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi