17. Hukuk Dairesi 2018/5842 E. , 2019/72 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu motosikletin karıştığı tek taraflı trafik kazasında, davacının yaralandığını, sürücünün asli ve tam kusurlu olduğunu belirterek, belirsiz alacak davası olarak açtıkları ve 10.000,00 TL harca esas bedel gösterdikleri davada, belirlenecek maddi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsilini istemiş, 26.091,80 TL olarak talebini ıslah etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile 26.091,80 TL"nin dava tarihi olan 15/02/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı sigorta şirketi vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
Dava, trafik kazasında yaralanma nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
2-2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 87.maddesine göre "Yaralanan veya ölen kişi, hatır için karşılıksız taşınmakta ise veya motorlu araç, yaralanan veya ölen kişiye hatır için karşılıksız verilmiş bulunuyorsa, işletenin veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğu ve motorlu aracın maliki ile işleteni arasındaki ilişkide araca gelen zararlardan dolayı sorumluluk, genel hükümlere tabidir."
Davalı ... vekili savunmalarında, davacının kazaya karışan araçta hatır için taşındığını ileri sürerek belirlenecek zarardan indirim yapılması gerektiğini bildirmiştir. Hatır taşıması bir kimseyi ücretsiz olarak ve bir karşılık almadan ve bir yararı bulunmadan taşıma halidir. Yani hatır için taşımada, taşımanın karşılıksız olması veya alınan karşılığın önemsiz olması gerekir. Taşıma, işletenin veya sürücünün değil taşınanın yararına olmalıdır. Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 6098 sayılı TBK’nin 51. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Taşınan veya kullananın yararının söz konusu olduğu durumda hatır taşıması ilişkisi gündeme geleceğinden işletenin sorumluluğu genel hükümlere göre değerlendirilecek ve tazminattan indirim yapılacaktır. Bu bakımdan hatır taşıma ilişkisinin değerlendirilmesinde taşıma ya da kullanmanın kimin çıkar ve yararına olduğunun saptanması önemlidir. Yarar ekonomik olabileceği gibi, ortak toplumsal değerleri de ilgilendirebilir. Ancak taşıma ve kullanmada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir çıkarı veya yararının bulunması halinde hatır taşımasından söz edilemeyecektir.
Somut olayda; savcılık aşamasındaki taraf beyanları değerlendirildiğinde, davacı ..."nın amcasına ait motosiklette seyir halinde iken davalı ..."ın ..."dan kendisini işyerine bırakmasını istediği, ..."nın kabul etmesi üzerine motosikletin arka bölümüne bindiği, bir süre gittikten ve kavşağa geldikten sonra motosikleti ..."ın kullanmaya başladığı, davalı ... idaresinde iken kazanın meydana geldiği anlaşılmaktadır.
Hakim tazminattan mutlaka indirim yapmak zorunda değilse de, bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve
nedenlerini göstermesi gerekir. Bu nedenlerle, soruşturma dosyası celbedilerek, davalı tarafın iddiasına ilişkin belgelerin bulundukları yerlerden istenilmesi ve hatır taşıması bulunup bulunulmadığı hususu tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3-Zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurun da kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur Borçlar Kanunu"nun 44. maddesinde (6098 sayılı TBK md. 52) düzenlenmiştir. Buna göre zarara uğrayan, zarar doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise, hakim tazminat miktarını hafifletebilir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve trafik mevzuatı uyarınca sürücü ve yolcuların araçların kullanılması sırasında koruyucu tertibatları kullanması zorunludur. Araçlarla gerek sürücü gerekse de yolcu olarak seyir halinde iken zorunlu olan koruyucu ekipmanların kullanılmaması zararın doğmasına veya artmasına sebebiyet veren etkenlerdendir. Özellikle de motorsiklet gibi bir araçla seyir halinde iken mevzuata göre sürücülerin takmak zorunda olduğu koruma başlığı (kask) hayati öneme sahiptir.
Davaya konu olan olayda, olay yeri görgü tespit tutanağında motosiklet ve kazaya ilişkin bulgu ve emareye rastlanmadığının belirtildiği, davacı motosiklet yolcusu ..."in beyin cerrahide 7-8 gün yoğun bakımda kaldığı, % 5,1 olarak belirlenen maluliyet oranının ise sol tibia kırığına bağlı ayak bileği eklem hareket kısıtlılığı sebebiyle verildiği, hükme esas alınan hesap raporunda da davacının % 5,1 maluliyetinin esas alındığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Davalı vekilinin müterafik kusur savunması kararın gerekçe kısmında tartışılmamış, bu konuda olumlu-olumsuz bir karar verilmemiştir. Bu durumda mahkemece davalının ileri sürdüğü iddialarının gerçekliği araştırılarak gerçek ise davacının kasksız olarak motorsiklet kullanması davranışının zararını artırıcı bir etken olup olmadığı konusunda BK’nun 44. maddesi gereğince müterafik kusurunun bulunup bulunmadığının araştırılması (davacının maluliyetinin ayakta meydana gelen kırık nedeniyle oluştuğu da gözetilerek) ve hükmün gerekçesinde tartışılması gerekmekte olup yazılı
şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiş kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 14.01.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.