
Esas No: 2017/16068
Karar No: 2017/14928
Karar Tarihi: 17.05.2017
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2017/16068 Esas 2017/14928 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Hakaret ve tehdit suçlarından sanıklar ... ve ...’nın yapılan yargılamaları sonunda, sanıklara yüklenen ve suç kabul edilen eylemlerin neler olduğundan bahsedilmeksizin düzenlenen iddianamenin, eylemler açıklanmadığı için suç yükleme niteliğinde sayılamayacağı, dolayısıyla anılan belgenin hukuken iddianame sayılamayacağı gözetilerek sanıklar hakkında karar verilmesine yer olmadığına, karar kesinleştiğinde soruşturma yapılması için savcılığa suç duyurusunda bulunulmasına dair Sivas 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/11/2016 tarihli ve 2015/149 esas, 2016/481 sayılı ek kararı, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 24.02.2017 gün ve 94660652-105-58-974-2017-KYB sayılı istemleri, ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 09/03/2017 günlü ve 2017/14376 sayılı tebliğnamesiyle bozma düşüncesiyle daireye gönderilmiş olduğu görülmekle, dosya incelendi:
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223.maddesinde “Duruşmanın sona erdiği açıklandıktan sonra hüküm verilir. Beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkûmiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi ve düşmesi kararı, hükümdür.” şeklindeki düzenlemede ceza mahkemelerinde yapılan yargılama neticesinde verilebilecek hüküm türleri gösterildiği, maddenin devamında ise bahse konu kararların hangi hallerde verilebileceğinin kesin bir şekilde belirtildiği, düzenlenen iddianamede eylemlerin açık bir şekilde belirtilmemesi, eylemlerin delillerle ilişkilendirilerek açıklanmaması gibi anılan Kanunun 170. maddesine aykırılık teşkil eden hallerde ise ancak Mahkemenin iddianamenin iadesi yetkisi kullanabileceği, iddianamenin kabulünden sonraki safhada ise belirtilen eksikliklere karşın Mahkemece yargılama yapılarak, 5271 sayılı Kanun’un 223. maddesinde gösterilen hüküm türlerinden biri ile karar vermek zorunluluğu bulunduğu gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunduğu anlaşılmıştır,
TÜRK MİLLETİ ADINA
1-Olay
Dosya kapsamına göre, hakaret ve tehdit suçlarından sanıklar ... ve ...’nın yapılan yargılamaları sonunda, sanıklara yüklenen ve suç kabul edilen eylemlerin neler olduğundan bahsedilmeksizin düzenlenen iddianamenin, eylemler açıklanmadığı için suç yükleme niteliğinde sayılamayacağı, dolayısıyla anılan belgenin hukuken iddianame sayılamayacağı gözetilerek sanıklar hakkında karar verilmesine yer olmadığına, karar kesinleştiğinde soruşturma yapılması için savcılığa suç duyurusunda bulunulmasına dair Sivas 5. Asliye Ceza Mahkemesi kararının CMK"nın 223. maddesine aykırı olmakla kanun yararına bozulması istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
2-Hukuksal Değerlendirme
Dosya kapsamı ve kanun yararına bozma istemi incelenerek birlikte değerlendirildiğinde, mahkemece sanıklar haklarında hakaret ve tehdit suçlarından açılan dava üzerine yapılan yargılama sonucunda, sanıklara yüklenen ve suç kabul edilen eylemlerin neler olduğundan bahsedilmeksizin düzenlenen iddianamenin, eylemler açıklanmadığı için suç yükleme niteliğinde sayılamayacağı, dolayısıyla anılan belgenin hukuken iddianame sayılamayacağı gözetilerek sanıklar hakkında karar verilmesine yer olmadığına, karar kesinleştiğinde soruşturma yapılması için savcılığa suç duyurusunda bulunulmasına karar verilmiş ise de, iddianamede eylemlerin açık bir şekilde belirtilmemesi, eylemlerin delillerle ilişkilendirilerek açıklanmaması gibi hususlarınvarlığı halinde, CMK"nın 170. maddesine göre ancak mahkemenin iddianamenin iadesi yetkisinin gerekçesi olabileceği, mahkeme tarafından iddianame kabul edildikten sonra ise, varsa eksiliklerin kovuşturma aşamasında mahkemesince giderilmesi gerekeceği, yargılama sonucunda ise ancak aynı Kanunun 223.maddesinin “Duruşmanın sona erdiği açıklandıktan sonra hüküm verilir. Beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkûmiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi ve düşmesi kararı, hükümdür.” düzenlemesine göre bu maddede yazılı kararlardan birinin verilebileceği halde mahkemece iddianame kabul edilerek yargılama yapıldıktan sonra varsa eksiklikler giderilmeden, kanunda yer almayan "karar verilmesine yer olmadığına" dair yazılı şekilde karar vermesinin usul ve yasaya aykırı bulunduğunun anlaşılmasına göre, kanun yararına bozma isteminin yerinde olduğu anlaşılmaktadır.
3-Sonuç ve Karar
Yukarıda açıklanan nedenlerle,
Kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden Sivas 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/11/2016 tarihli ve 2015/149 esas, 2016/481 karar sayı ile verilip kesinleşen kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre, CMK"nın 223 maddesine göre, sonraki işlemlerin, CMK"nın 309/4-a maddesi gereğince mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, 17/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.