16. Hukuk Dairesi 2017/4349 E. , 2020/2337 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : UYGULAMA KADASTROSU
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Uygulama kadastrosu sırasında, ... Köyü çalışma alanında ve tapuda davacı ... adına kayıtlı bulunan eski 287 parsel sayılı 11.686,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 107 ada 30 parsel numarasıyla ve 11.356,46 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir. Davacı ..., uygulama kadastrosu sırasında adına kayıtlı bulunan 107 ada 30 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün azaldığını ileri sürerek, Kadastro Müdürlüğünü hasım göstermek suretiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 107 ada 30 parsel sayılı taşınmazın uygulama kadastro tespitinin iptaline, teknik bilirkişilerin 30.05.2016 havale tarihli bilirkişi raporunda (A) harfiyle gösterilen 304,836 metrekare ve (B) harfi ile gösterilen 185,118 metrekarelik bölümlerin 107 ada 30 parsele eklenmesine, (C) harfi ile gösterilen 147,380 metrekarelik bölümün ise parselden çıkarılmasına, böylece taşınmazın 11.699,05 metrekare yüzölçümü ile tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 22/a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna karşı, davacının paydaşı olduğu 107 ada 30 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün azaldığı iddiası ile açılmış olup, kayıt maliklerinin tamamının hukukunu ilgilendiren nitelikte bir davadır. Davacının yüzölçümünde eksilme olduğunu iddia ettiği 107 ada 30 parsel sayılı taşınmazın, müşterek mülkiyete konu olduğu ve davacı ... dışında, başkaca paydaşların da bulunduğu anlaşılmaktadır. Yine, mahallinde yapılan keşif sonucunda düzenlenen hükme esas teknik bilirkişi raporunda, 107 ada 30 parsel sayılı taşınmazdaki eksikliğin, aynı ada 27 ve 29 parsel sayılı taşınmazlarda kaldığı belirtilmiş ve Mahkemece bilirkişi raporu uyarınca davanın kabulüne karar verilmiş olduğu halde, 107 ada 27 ve 29 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıt malikleri de davada taraf olmamıştır. Bu haliyle davada, aktif dava ehliyetinin tamamlandığından ve taraf teşkilinin sağlandığından söz edilemez. Oysaki davada aktif dava ehliyetinin mevcudiyeti ve taraf teşkilinin sağlanması dava şartlarından olup, bu koşullar yerine getirilmeden işin esası hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca; Mahkemece öncelikle davacıya, maliki bulunduğu taşınmazdaki diğer paydaşların da davaya katılımlarını sağlaması ve dava konusu 107 ada 27 ve 29 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıt maliklerini davaya dahil etmesi için süre ve imkan tanınmalı, verilen süre içerisinde bu eksikliklerin giderilmesi halinde yargılamaya devamla sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, davalı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
29.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.