5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/1927 Esas 2020/811 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/1927
Karar No: 2020/811
Karar Tarihi: 04.02.2020

5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/1927 Esas 2020/811 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık işyerinde yapılan aramada bandrolsüz sigara bulundurduğu gerekçesiyle suçlu bulunmuştur. Ancak, keşfin sanığa yükletilen giderleri ve vekil ücreti gibi bazı hususlar yeniden değerlendirilerek hüküm bozulmuştur. Ayrıca, sanıklar hakkında hak yoksunluğu kararı verilmesi konusunda da Anayasa Mahkemesi kararına atıfta bulunularak yeniden değerlendirme yapılmıştır.
Kanun Maddeleri:
- 5607 Sayılı Kanun
- TCK'nin 53/3. maddesi
- 5237 Sayılı TCK ve 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi.
19. Ceza Dairesi         2019/1927 E.  ,  2020/811 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak,
    Olay tutanağına göre, sanığın işyerinde yapılan aramada masanın çekmecesinde 4 karton aynı markaya ait sigara ele geçirildiği, sanığın aşamalarda değişmeyen savunmalarında sigarayı içmek için satın aldığını beyan etmesi ile ele geçen sigaranın miktar itibariyle kişisel kullanım kapsamında kalması karşısında ve tüm dosya kapsamına göre sanığın kaçak sigaraları ticari maksatla bulundurduğuna ilişkin mahkumiyetine yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gözetilerek beraat yerine yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
    Kabule göre;
    1- Dosya kapsamı ve sanığın ikrarı ile suça konu sigaraların bandrolsüz olduğuna ilişkin tereddüt olmadığının anlaşılması karşısında; suçun sübutu ve nitelendirilmesi açısından etkisi olmadığı halde keşif yapılarak, sebep olmadığı keşif giderinin sanığa yükletilmesi,
    2- Katılan idare lehine belirlenen vekalet ücretinin katılan idareye verilmesi gerekirken katılan vekiline verilmesi,
    3- TCK’nin 53/3. maddesi uyarınca, sanığın yalnızca kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmesine kadar kısıtlama uygulanabilecek iken, kendi altsoyu dışındakiler üzerindeki yetkilerini de kapsayacak şekilde uygulama yapılması,
    4- Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 04/02/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.