22. Hukuk Dairesi 2014/25217 E. , 2015/35562 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, ücret alacağı, fazla mesai, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı şirketin...şantiyesinde formen olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini ileri sürerek fazla çalışma ücreti, bakiye süre ücreti, hafta tatili ve genel tatil ücreti talebinde bulunmuştur.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının iddialarının yerinde olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının belirli süreli iş sözleşmesinin haklı sebep yokken davalı tarafından feshedildiği, talep ettiği diğer alacaklarının da bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacının iş sözleşmesinin türü ile buna bağlı olarak bakiye süre ücretine hak kazanıp kazanmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Bakiye süre ücretinin hukuki dayanağı 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 408. maddesi oluşturmaktadır. Bu maddeye göre, “İşveren, işgörme ediminin yerine getirilmesini kusuruyla engellerse veya edimi kabulde temerrüde düşerse, işçiye ücretini ödemekle yükümlü olup, işçiden bu edimini daha sonra yerine getirmesini isteyemez. Ancak, işçinin bu engelleme sebebiyle yapmaktan kurtulduğu giderler ile başka bir iş yaparak kazandığı veya kazanmaktan bilerek kaçındığı yararlar ücretinden indirilir.”
Bakiye süre ücretinin talep edilebilmesi için iş sözleşmesinin belirli süreli iş sözleşmesi niteliği taşıması zorunludur.
Belirli süreli iş sözleşmesi yapılmasının şartları ise 4857 sayılı İş Kanunu"nun 11. maddesinde “İş ilişkisinin bir süreye bağlı olarak yapılmadığı halde sözleşme belirsiz süreli sayılır. Belirli süreli işlerde veya belli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşullara bağlı olarak işveren ile işçi arasında yazılı şekilde yapılan iş sözleşmesi belirli süreli iş sözleşmesidir. Belirli süreli iş sözleşmesi, esaslı bir neden olmadıkça, birden fazla üst üste (zincirleme) yapılamaz. Aksi halde iş sözleşmesi başlangıçtan itibaren belirsiz süreli kabul edilir. Esaslı nedene dayalı zincirleme iş sözleşmeleri, belirli süreli olma özelliğini korurlar” şeklinde belirlenmiştir.
Somut olayda davacının formen olarak çalıştığı, davalı şirketin ise inşaat alanında faaliyet gösterdiği anlaşılmaktadır. Taraflar aralarında süre belirleyerek belirli süreli iş sözleşmesi adında sözleşme yapmışlar ise de bu sözleşme belirli süreli iş sözleşmesinin yapılabilmesi için gerekli olan “objektif neden” bulunmaksızın yapıldığından başından itibaren belirsiz sürelidir. Bu nedenle bakiye süre ücreti talebinin reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi yerinde değildir.
3-Davacının fazla çalışması, ulusal bayram ve genel tatil çalışması ve hafta tatili çalışmasının olup olmadığı varsa hesaplanma şekli konusunda taraflar arasında uyuşmazlık vardır.
Davacının fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil çalışması ve hafta tatili çalışmasının davacı tanıklarının beyanlarına göre varlığı tespit edilip hesaplandığı görülmektedir. Bununla beraber davacı tanıkları davacıyla kısa bir süre beraber çalışmış kişilerdir. Bu sebeple davacı tanıklarının kendi dönemlerindeki çalışmaya tanıklık edebilecekleri göz önüne alınarak bu tanıkların davacıyla çalıştığı sürelerin netleştirilerek bu süre için davacı tanıklarının beyanlarına göre, kalan süre için ise davalı tanıklarının beyanlarına göre davacının fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti taleplerinin değerlendirilmesi gereklidir.
Diğer taraftan davacının yurtdışı iş sözleşmesinde çalışma süresinin haftalık kırksekiz saat olarak kararlaştırıldığı görülmektedir. Bu sözleşmede belirlenen 625.....sözleşme tarihi itibariyle Türk Lirası karşılığının o dönemde, Türkiye de cari olan asgari ücretin üzerinde olması durumunda, haftalık üç saatlik fazla çalışmanın ücretin içinde kararlaştırıldığı kabul edilmeli ve davacının fazla çalışma ücreti hesaplanırken bu hususa dikkat edilmelidir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.