Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2019/2605 Esas 2020/265 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2605
Karar No: 2020/265
Karar Tarihi: 04.02.2020

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2019/2605 Esas 2020/265 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı banka, davalılar arasında imzalanan genel kredi sözleşmesini davalıların kredi borcunu ödememesi üzerine icra takibine başvurarak tahsil etmek istemiştir. Davalılar ise ihtarname usulüne uygun olmadığı gerekçesiyle itiraz etmiştir. Mahkeme yapılan inceleme sonucunda, davalı asıl borçlunun kredi borcunu ödemediği ve kefilin icra takibiyle temerrüte düştüğü sonucuna varmıştır. Davalıların itirazının iptal edilmesine karar veren mahkeme, alacak miktarının hesaplanması sonucunda hüküm vermiştir. Temyiz eden davalılar, mahkeme kararına karşı çıksalar da, yapılan incelemede bir isabetsizlik bulunmadığı sonucuna varılarak temyiz itirazları reddedilmiştir.
Kararda geçen kanun maddeleri: İcra İflas Kanunu'nun 53. maddesi, Ticaret Kanunu'sunun 476. maddesi, Borçlar Kanunu'nun 401. maddesi, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 368. maddesi.

19. Hukuk Dairesi 2019/2605 E. , 2020/265 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tic.Mah.Sıf.)

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davacı ile davalı ... arasında akdedilen genel kredi sözleşmesini davalı ...’ın müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, davalıların kredi borcunu ödememesi üzerine ihtarname keşide edildiğini, akabinde başlatılan icra takibine davalıların haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve davalılar aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, hesap kat ihtarnamesinin davalı asıl borçlu ...’a tebliğ edilmediğini, kefil ...’a tebliğ edilen ihtarnamenin de geçersiz olduğunu, davalıların temerrüte düşmediğini belirterek, davanın reddine ve davacı aleyhine %20 oranında tazminata karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalı asıl borçlunun davacı bankadan taksitli destek kredisi kullandığı, kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle keşide edilen hesap kat ihtarnamesinin davalı asıl borçluya tebliğ edilemediği, kefil ...’a ihtarname usulünce tebliğ edilmiş ise de asıl borçlu temerrütü gerçekleşmediğinden kefilinde temerrütünün oluşmadığı, asıl borçlu ve kefilin icra takibiyle temerrüte düştüğü , ihtarname tarihi itibariyle kabul edilen asıl borç miktarına takip tarihine kadar akdi faiz işletilerek yapılan hesaplamaya göre, davalının takipte talep edilen miktardan daha fazla borçlu olduğu gerekçesiyle taleple bağlı kalınarak davanın kabulü ile davalıların itirazının iptaline, alacak likit olmadığından davacının şartları oluşmayan tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalılar vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, 04.02.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.