Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/3517 Esas 2018/4269 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/3517
Karar No: 2018/4269
Karar Tarihi: 18.09.2018

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/3517 Esas 2018/4269 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, taşınmazına ipotek koydurduğu kişinin senedi davalıya ciro etmesi sonucu başlayan takibin haksız olduğunu ve senet sebebiyle borçlu olmadığının tespitiyle davalının kötüniyet tazminatı ödemesi talebiyle menfi tespit davası açmıştır. Mahkeme, davalının protokolde taraf olmadığı ve senette ciranta olduğu için protokolü bağlayıcı olmadığı gerekçesiyle davayı reddetmiştir. Ancak, davacı tarafından alınan tedbir sebebiyle %20 tazminatın ödenmesine hükmedilmiştir.
Kanun Maddeleri: Borçlar Kanunu madde 184, İcra ve İflas Kanunu madde 71, Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 327 ve 328.
19. Hukuk Dairesi         2017/3517 E.  ,  2018/4269 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - KARAR -
    Davacı vekili, davacının dava dışı 3. şahıs olan ... isimli şahsa olan borcuna karşılık adına kayıtlı taşınmazına bu kişi lehine ipotek koydurttuğunu, bu borçla ilgili daha sonra davacı, dava dışı ... ve yine dava dışı ... ’in biraraya gelerek bir protokol düzenlediklerini, bu protokole göre ... ’nın ipotek hakkını ... ’e devrettiği, davacının da ... ’ya olan borcunu ... ’e ödeyeceği ve ödemeleri de teminat altına almak için 05.02.2009 tarihli ve 25.000 Euro bedelli bir adet çek ile 31.03.2009 vade tarihli, 35.000 Euro bedelli bir adet senet verdiğini, protokolde senedin teminat senedi olduğu ve 3. kişilere ciro edilemeyeceğinin belirtilmesine rağmen ... ’in dava konusu 35.000 Euro’luk senedi protokole aykırı olarak davalıya ciro ettiğini ve davalının da haksız şekilde davaya konu takibi başlattığını ileri sürerek, davacının davaya konu senet sebebiyle davalıya borçlu olmadığının tespiti ile davalının kötüniyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davalının protokolün tarafı olmadığını, mevcut durumu bilmeyen iyiniyetli 3. kişi olduğunu, bu sebeple ona karşı asıl alacağa ilişkin def’ilerin ileri sürülemeyeceğini savunarak, davanın reddine ve konulmuş olan tedbir sebebiyle de davacının icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, yapılan yargılama uyarınca, davalı alacaklı senette ciranta olarak yer alıp bu protokolde taraf olmadığından protokolün davalıyı bağlayıcı yönünün olmadığı ve davalı alacaklının kambiyo senedinden kaynaklanan haklarını kullanabileceği gerekçesiyle davanın reddine ve ihtiyadi tedbir sebebiyle davacının davaya konu alacağın %20’si oranında tazminata mahkum edilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 18/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.