Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2017/13172 Esas 2019/22453 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/13172
Karar No: 2019/22453
Karar Tarihi: 16.12.2019

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2017/13172 Esas 2019/22453 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2017/13172 E.  ,  2019/22453 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    YARGITAY KARARI

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin asıl işveren sıfatı ile davalı başhekimliğinin alt işverenlere vermiş olduğu hizmet alım ihalesi nedeni ile 18.02.2006 ile 25.04.2009 tarihleri arasında davalı hastanede çalıştığını, müvekkilinin 26.06.2009 tarihinde Antalya Bölge Çalışma Müdürlüğüne müracaat ederek haklarının ödetilmesini talep ettiğini, son olarak davacının 25.04.2009 tarihinde asıl işveren davalı T.C. ... Korkuteli Devlet Hastanesi Baş Hekimi tarafından bizzat işten çıkartıldığını, müvekkilinin iş akdinin haksız ve hukuka aykırı şekilde sona erdirildiğini, tazminat ve işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacağını talep etmiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:
    Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-İhbar olunanların karar başlığında davalı olarak gösterilmesi ve hüküm fıkrasında aleyhlerine hüküm kurulması hatalıdır. Hüküm taraflar hakkında kurulmalıdır.
    3-Taraflar arasında, yıllık izin ücreti alacağının zamanaşımına uğrayıp uğramadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    4857 sayılı Kanundan daha önce yürürlükte bulunan 1475 sayılı Yasada ücret alacaklarıyla ilgili olarak özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediği halde, 4857 sayılı İş Kanunun 32/8 maddesinde, işçi ücretinin beş yıllık özel bir zamanaşımı süresine tabi olduğu açıkça belirtilmiştir. Ancak bu Kanundan önce tazminat niteliğinde olmayan, ücret niteliği ağır basan işçilik alacakları ise 818 sayılı Borçlar Kanununun 126/1 maddesi uyarınca beş yıllık zamanaşımına tabidir. 01.06.2012 tarihinden sonra yürürlüğe giren 6098 Sayılı TBK.’nın 147. maddesi ise ücret gibi dönemsel nitelikte ödenen alacakların beş yıllık zamanaşımına tabi olacağını belirtmiştir.
    İş sözleşmesi devam ederken kullanılması gereken ve iş sözleşmesinin feshi ile alacak niteliği doğan yıllık izin ücreti alacağının zamanaşımı süresinin fesih tarihinden başlatılması gerekir (HGK. 05.07.2000 gün ve 2000/9-1079 E, 2000/1103 K).
    Somut uyuşmazlıkta, davacının iş sözleşmesi 25.04.2009 tarihinde feshedilmiş ve işbu dava 20.05.2014 tarihinde açılmış olup yıllık izin ücreti için öngörülen beş yıllık zamanaşımı süresi dolmuştur. Bu nedenle davacının yıllık izin ücreti talebinin reddi yerine kabulüne karar verilmesi hatalıdır.
    3-Mahkemece davalı T.C. ...’nın 492 Sayılı Harçlar Kanunu’nun 13/j maddesi uyarınca harçtan muaf olduğu gözetilmeden davalı Bakanlığa harç yükletilmesi de hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    F) Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 16.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.