Esas No: 2020/4842
Karar No: 2021/3435
Karar Tarihi: 28.06.2021
Danıştay 3. Daire 2020/4842 Esas 2021/3435 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/4842
Karar No : 2021/3435
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen ... tarih ve ..., ... takip numaralı ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Dava konusu ödeme emrinin davacının ikametgah adresinde eşine 06/12/2018 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, 07/12/2018 tarihinde idareye yapılan başvuruyla 15 günlük dava açma süresinin durduğu, başvurunun reddine ilişkin yazının 19/12/2018 tarihinde tebliği üzerine sürenin işlemeye başladığı, davanın kalan 14 gün içinde, en geç 02/01/2019 günü mesai bitimine kadar açılması gerekirken 26/07/2019 tarihinde Mahkemeleri kayıtlarına giren dilekçeyle açılan davanın esasının incelenemeyeceği, öte yandan 24/12/2018, 31/12/2018 ve 11/03/2019 tarihlerinde ödeme emirlerinin iptali için idareye tekrar başvurulmasının da dava açma süresini yeniden başlatmayacağı gerekçesiyle davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Tebliğ alındısındaki ödeme emrinin eşine tebliğ edildiğine dair bilginin gerçekle bağdaşmadığı, borçtan sorumluluğunun olmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : İdarelerine yeniden başvuruda bulunulmasının dava açma süresini uzatmayacağı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 17. maddesinin 2. fıkrası uyarınca davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı adına, kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen ve 06/12/2018 tarihinde tebliğ edilen … tarih ve … ile … takip numaralı ödeme emirlerinin iptali istemiyle 07/12/2018 tarihinde idareye yapılan başvurunun reddine ilişkin yazının 19/12/2018 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine idareye tekrar başvurulmasının ardından 26/07/2019 tarihinde dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 7. maddesinin 1. fıkrasında, dava açma süresinin, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde vergi mahkemelerinde otuz gün olduğu, aynı Kanun'un 11. maddesinde ilgililer tarafından idari dava açılmadan önce, idari işlemin kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılmasının üst makamdan, üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan, idari dava açma süresi içinde istenebileceği, bu başvurunun, işlemeye başlamış olan idari dava açma süresini durduracağı, altmış gün içinde bir cevap verilmezse isteğin reddedilmiş sayılacağı, isteğin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması halinde dava açma süresinin yeniden işlemeye başlayacağı ve başvurma tarihine kadar geçmiş sürenin de hesaba katılacağı, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 55. maddesinde ise amme alacağını vadesinde ödemeyenlere 15 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir "ödeme emri" ile tebliğ olunacağı; 58. maddesinde, kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde dava açabileceği kurala bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Ödeme emirleri hakkında açılacak davalarda sürenin diğer davaların aksine on beş günle sınırlandırıldığı ve hak düşürücü nitelikte olduğu, özel düzenleme olmadıkça, sürenin durması ve kesilmesinin de söz konusu olamayacağı, bu nedenle, tebliğini takip eden günden itibaren on beş gün içinde ödeme emirlerine karşı sadece vergi mahkemesinde dava açılabilecek olması ve davacı tarafından, adına düzenlenerek tebliğ edilen ödeme emirlerinin dava konusu edilmiş olması karşısında, ödeme emirlerine karşı 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 11. maddesi uyarınca yapılan başvuru dava açma süresini durdurmayacağından, belirtilen gerekçe esas alınarak süre yönünden reddi gereken davayı, yazılı gerekçeyle sonuçlandıran mahkeme kararına yöneltilen istinaf başvurusunun reddi yolundaki kararda sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. Davacıdan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca … TL maktu harç alınmasına,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 28/06/2021 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.