Hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/10452 Esas 2016/10680 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/10452
Karar No: 2016/10680
Karar Tarihi: 14.12.2016

Hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/10452 Esas 2016/10680 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, yapılan finansal kiralama sözleşmesi uyarınca teslim edilen makinelere dair borcu ödemediği ve malvarlığını iade etmediği gerekçesiyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan 1 yıl hapis ve 460 TL adli para cezasına çarptırıldı. Hapis cezası ertelendi, 3 yıl denetim süresi verildi. Ancak, adli para cezası alt sınırın üzerinde belirlendiği için hüküm BOZULDU. Adli para cezası sırasıyla \"5 GÜN\" ve \"100 TL\" olarak düzenlendi ve hüküm DÜZELTİLEREK ONAYLANDI. Kanun maddeleri: TCK'nın 155/2, 51; 5237 sayılı TCK'nın 51/2, 168; 5320 sayılı Kanun'un 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'un 321 ve 322 maddeleri.
23. Ceza Dairesi         2015/10452 E.  ,  2016/10680 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma
    HÜKÜM : 5237 sayılı TCK"nın 155/2, 51 maddeleri uyarınca 1 yıl hapis ve 460 TL adli para cezası, hapis cezasının ertelenmesi, 3 yıl denetim süresi


    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Katılan ile sanığın temsil ettiği şirket arasında yapılan finansal kiralama sözleşmesi uyarınca teslim edilen makinelere dair borcun usulüne uygun tebliğ edilen ihtarnameye rağmen ödenmediği, söz konusu malların iade edilmediğinin iddia edildiği olayda, tüm dosya kapsamına göre; sanığın eylemi gerçekleştirdiği anlaşıldığından hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun oluştuğuna yönelik mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    TCK"nın 51/2. maddesine göre, cezanın ertelenmesi, mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hâle getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi koşuluna bağlı tutulabileceği, koşul gerçekleşinceye kadar cezanın infaz kurumunda çektirilmesine devam edileceği, koşulun yerine getirilmesi hâlinde, hâkim kararıyla hükümlü infaz kurumundan derhâl salıverileceği hükmüne yer verildiği, malvarlığına yönelik bazı suçlarda etkin pişmanlığı düzenleyen aynı Kanun"un 168. maddesinde, failin, azmettirenin veya yardım edenin etkin pişmanlık göstererek mağdurun uğradığı zararı aynen geri verme ya da tazmin suretiyle tamamen gidermesi halinde mağdurun rızası aranmaksızın, kısmî geri verme veya tazmin halinde ise mağdurun rıza göstermesi koşuluyla ve etkin pişmanlığın gerçekleştiği yargılama aşaması dikkate alınarak ceza indirimi öngörüldüğü, öte yandan aynen geri verme veya tazmin tedbiri aynı Kanun"un 51. maddesinde bir koşul olarak gösterilmiş ise de, yasal bir indirim nedeninin, bundan yararlanmama iradesini ortaya koyan failin cezasını etkisiz kılacak biçimde aynen tazmin tedbir şartına bağlı tutulması imkanının bulunmadığı, böyle bir uygulamanın, mağdurun zararının soruşturma veya kovuşturma aşamalarında gidermeyen faillere yeni bir olanak tanırken, soruşturma veya kovuşturma aşamalarında zararı ödeyen sanık aleyhine ve adalete aykırı bir sonuç doğuracağı, maddenin düzenleniş amacının da bu şekilde yorumlanamayacağı gözetilmeyerek etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmayan sanık hakkında ertelemenin, katılanın uğradığı zararın giderilmesi şartına tabi tutulması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E.,2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamasına rağmen, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 23 gün olarak tayin edilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususların aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla "23 gün" , ""460 TL"" terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla "5 GÜN", ve ""100 TL"" ibarelerinin eklenmesi, suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 14/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.