(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi 2010/4324 E. , 2010/5732 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :... İcra Mahkemesi
İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine kira alacağının tahsili için tahliye istemli olarak başlatılan icra takibine davalı borçlunun itiraz etmesi üzerine davacı alacaklı icra mahkemesinden itirazın kaldırılması, kiralananın tahliyesi ve icra inkar tazminatı isteminde bulunmuş, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalı borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı alacaklı vekili, dava dilekçesinde, davalı borçlunun bizzat imzaladığı “kabul beyan ve taahhütname” başlıklı belgeye dayanılarak 1.2.2008 tarihinde ödenmesi gereken kira bedelinin tahsili için icra takibi yapıldığını, davalı borçlunun bu takibe haksız ve yersiz şekilde itiraz ettiğini, davalı borçlunun itirazında borcu kabul etmeyerek icra takibinde dayanılan belgenin geçerli olmadığını ileri sürdüğünü, bununla birlikte 7.7.2008 tarihinde keşide ettiği ihtarname ile tek taraflı olarak verdiği kabul beyan ve taahhütlerin tümünü feshettiğini, üç gün içinde anahtarların teslim alınmasını bildirdiğini, ancak kiralanan anahtarlarını da teslim etmediğini belirterek, itirazın kaldırılmasını, takibin devamını, davalı borçlunun kiralanandan tahliyesini ve % 40’dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir. Davalı borçlu vekili, icra takibinde dayanılan belgenin kira sözleşmesi niteliğinde olmadığını, müvekkilinin kiralananda 2003 yılından beri kiracı olup söz konusu belgenin kira sözleşmesinin imzalandığı sırada davalı borçlunun dalgınlığından yararlanılarak imzalatıldığını, yine kira sözleşmesi ile birlikte imzalanan taahhütnamelerin geçersiz olduğunu, davacı alacaklının elindeki kira sözleşmesini sunmasını gerektiğini, zira kira bedelinin 3.600 TL olup hiç kimsenin kira parasının bu kadar yükseltilmesine muvafakat etmeyeceğini, Şubat 2008 ayından itibaren davacı alacaklı ile kiralanan anahtarının teslimi konusunda bir kaç kez görüşülmüş ise de çeşitli ertelemeler nedeniyle anahtar teslim edilemediğinden son olarak mahkemeden alınan tevdi mahalli tayini kararı ile anahtarların ... Mahallesi Muhtarlığı’na teslim edildiğini, bu nedenle tahliye isteminin reddinin gerektiğini, ortada kira sözleşmesi olmadığından ve takibin kira sözleşmesine dayanması gerektiğinden bu şekilde borç hiç doğmadığından icra inkar tazminatı da istenemeyeceğini , uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İcra takibinde ve davada dayanılan ve karara esas alınan “kabul beyan ve taahhütnamedir” başlıklı belge ile davalı borçlu, kiracı olarak kullanmakta olduğu ... No’lu parseldeki kat irtifaklı ...-...-... ve ... No’lu kiralananlar hakkındaki davalar ve icra takipleri sonuçlanıncaya kadar 1.2.2008 tarihinden itibaren kiralananı kullanmaya devam ettiği takdirde 1.2.2008 tarihinden tahliye oluncaya kadar kullanacağı süre için yıllık kira bedelinin net 100.000 Euro olduğunu, bu bedeli 1.2.2008 tarihinde peşin olarak ödeyeceğini, daha sonra her takvim yılbaşında tahliye oluncaya kadar yıllık peşin ödemeyi kayıtsız şartsız kabul, beyan ve taahhüt etmiştir.
İcra takibinde ve davada imzasına karşı çıkılmayan belge ile davalı borçlu taşınmazda kiracı olduğunu ve yıllık kira bedelinin 1.2.2008 tarihinden itibaren 100.000 Euro olduğunu, kira parasının peşin olarak ödeneceğini kabul etmiştir.
Davacı alacaklı bu belgeye dayanarak 17.4.2008 tarihinde davalı borçlu hakkında ... 2. İcra Müdürlüğü’nün 2008 / 1628 sayılı dosyası ile 1.2.2008 tarihinde ödenmesi gereken 100.000 Euro kira parası ve 1.925 Euro işlemiş faizi olmak üzere 101.025 Euro karşılığı 215.214.63 TL’nin tahsili için tahliye istekli icra takibi yapmıştır. Takibe yasal süresi içinde itiraz eden davalı borçlu, yıllık kira parasının 3.600 TL olduğunu, borcun tümüne itiraz ettiğini, takipte dayanılan belgenin hukuki geçerliliğinin bulunmadığını belirtmiştir.
Davalı borçlu takipten sonra davacı alacaklıya 7.7.2008 tarihinde keşide ettiği ihtarname ile de taraflar arasında yapılmış tüm kira sözleşmelerini, ayrıca kabul, beyan ve taahhütnameleri feshettiklerini, kiralanan anahtarlarlarının üç gün içinde teslim alınmasını bildirmiştir. Davacı alacaklının anahtarları teslim almaması üzerine dosyada bulunan ... Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 4.9.2008 gün ve 2008 / 137-137 D İş sayılı kararı ile taşınmazın bulunduğu ... Mahallesi Muhtarlığı’nı tevdi mahalli olarak tayin ettirmiş, bu konudaki karar davacı alacaklıya 7.10.2008 tarihinde tebliğ edilmiştir. Kiralanan bu şekilde davalı borçlu tarafından tahliye edilmiş ve keyfiyet davacı alacaklı tarafından 7.10.2008 tarihinde öğrenilmiştir. Bir başka deyişle kiralanan bu tarih itibariyle davacı alacaklının tasarrufuna geçtiğinden kiralananın bu tarih itibariyle tahliye edildiğinin kabulü gerekir. Kiralananın anahtarı teslim edilmekle taraflar arasındaki kira sözleşmesi sona ermiştir.
Bu durumda mahkemece tahliye tarihine kadar ödendiği kanıtlanamayan kira alacağı yönünden itirazın kaldırılmasına, takibin devamına karar verilmesinde bir usulsüzlük bulunmamakla birlikte davacı alacaklının fazlaya ilişkin istemi kiralananın yeniden aynı koşullarla kiraya verilmesine ilişkin olup bu husus yargılamayı gerektirdiğinden tahliye tarihinden sonraki döneme dair kira alacağı yönünden istemin reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 11.5.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.