Abaküs Yazılım
12. Daire
Esas No: 2021/4382
Karar No: 2021/4319
Karar Tarihi: 29.06.2021

Danıştay 12. Daire 2021/4382 Esas 2021/4319 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/4382
Karar No : 2021/4319

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ...Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ...

KARŞI TARAF (DAVACI) : ...'a vesayeten ...

İSTEMİN KONUSU : ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: ...Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünde veri hazırlama ve kontrol işletmeni olarak görev yapan davacının, 657 sayılı Kanun'un 94 maddesi uyarınca görevinden çekilmiş sayılmasına ilişkin ...tarih ve ...sayılı işlem ile bu işleme karşı 07/02/2018 tarihinde yaptığı itiraz başvurusunun reddine ilişkin ...tarih ve ...sayılı işlemin iptaline, bu işlemler nedeniyle yoksun kaldığı özlük ve parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İdare Mahkemesi kararının özeti: ...İdare Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararıyla; davacının, akıl hastalığı nedeniyle gördüğü tedaviye cevap vermediğinin 25/06/2015 tarihli sağlık kurulu raporu ile tespit edilmesine rağmen davalı idarece göreve başlatıldığı, davacı tarafından kullanılan hastalık izninin yasada belirlenen azami süreleri doldurmadığı, davacının istifa dilekçesi verip göreve gitmediği dönemde fiil ehliyetinin bulunmadığı ve tedavi edilmemiş olan akıl hastalığının davacı açısından mazeret teşkil ettiği, ayrıca vesayet altına alınmayı gerekli kılan bu durumun davalı idarece vesayet makamına bildirilmesinin de bir yükümlülük olduğu, davacıya vasi atanması istemiyle kardeşi tarafından açılan davada Mahkemece aldırılan sağlık kurulu raporunda da davacıya vasi tayini gerektiğinin bildirilmesi üzerine davacının 26/10/2017 tarihi itibarıyla kısıtlandığı hususları değerlendirildiğinde; davacı hakkında emeklilik hükümlerinin uygulanması gerekirken, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 94. maddesi uyarınca 26/09/2016 tarihinden itibaren müstafi sayılmasına ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle, dava konusu işlemlerin iptaline, dava konusu işlemler nedeniyle yoksun kalınan özlük ve parasal haklarının, tahakkuk tarihlerinden itibaren (bu süre içerisinde çalışmış ise almış olduğu ücretin düşülerek) işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı hakkında tesis edilen işlemlerin hukuka uygun olduğu, Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Bölge İdare Mahkemesi kararının hukuka uygun olduğu belirtilerek, istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : ...

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın dava konusu işlemlerin iptaline ilişkin kısmı, usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri, Bölge İdare Mahkemesi kararının bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Temyize konu kararın, "yoksun kalınan özlük ve mali haklarının tahakkuk tarihlerinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine" ilişkin kısmına gelince;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 6545 sayılı Kanun'un 22. maddesiyle değişik "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde; temyiz incelemesi sonunda, kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa, Danıştayın kararı düzelterek onayacağı hükme bağlanmıştır.
Anılan Kanun maddesinin gerekçesinde; temyiz incelemesinde sadece maddi hatalarda değil, aynı zamanda yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen eksiklik ya da yanlışlıklarında düzelterek onama kararı verilmesinin sağlandığı, uygulamada, vekâlet ücretine, yargılama giderlerine ya da faize hükmedilmesinin unutulması ya da bunların yanlış hesaplanması gibi, kararın asli olmayan unsurlarında görülen bir kısım eksiklik ya da yanlışlıklar nedeniyle bozma kararları verildiği, bunun mahkeme tarafından tekrar karara bağlandığı ve yine bu kararlara karşı yeniden kanun yollarına başvurulabilmesi nedeniyle hem zaman hem de emek kaybına neden olunduğunun görüldüğü, bu suretle esasa etkili olmayan konularda Danıştayın kesin karar vermesi sağlanarak uyuşmazlığın hızla sonuçlandırılmasının amaçlandığı hususlarına yer verilmiştir.
Bir idari işlem veya eylem nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemiyle açılan davalarda, uygulanacak yasal faizin başlangıç tarihi olarak; idareye başvuru varsa başvuru tarihinin, başvuru yoksa davanın açıldığı tarihin esas alınması gerektiği hususu, Danıştay içtihatlarıyla istikrar kazanmıştır.
Buna karşın, temyize konu kararda, tazminine hükmedilen özlük ve parasal hakların yasal faizinin başlangıç tarihi olarak, davacının idareye başvuruda bulunduğu 07/02/2018 tarihinin esas alınması gerekirken, davacının yoksun kaldığı özlük ve parasal haklarının tahakkuk (hak ediş) tarihlerinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesi yönünde hüküm kurulmuştur.
Temyize konu karardaki yasal faizin başlangıç tarihine yönelik bu yanlışlık, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan eksiklik ve yanlışlık kapsamında olduğundan, İdare Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının, "Dava konusu işlemler nedeniyle davacının yoksun kaldığı özlük ve parasal haklarının, idareye başvuru tarihi olan 07/02/2018 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine" şeklinde düzeltilerek onanması gerektiği sonucuna varılmıştır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesinin, istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının; ...İdare Mahkemesince verilen ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararın tazminat isteminin kabulüne ilişkin kısmının, "...yoksun kaldığı özlük ve parasal haklarının idareye başvuru tarihinden (07/02/2018) itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine" şeklinde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın ...İdare Mahkemesine gönderilmesine, 29/06/2021 tarihinde, kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.


Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi