17. Hukuk Dairesi 2011/13250 E. , 2012/355 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı (üçüncü kişi) vekili, vergi borcu nedeni ile davalı borçlu hakkında icra takibi başlatıldığını, 26.01.2010’da tapu kaydına haciz konulan taşınmazların, kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yükleniciye bırakılan bağımsız bölümler olduğunu ve sözleşme süresi dolmadan inşaatın tamamlanması nedeni ile de mülkiyetin davacıya geçtiğini, haczi 12.03.2010’da öğrendiklerini belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı (alacaklı) vekili, davanın 7 günlük yasal hak düşürücü süre içinde açılmadığını, borçlu hakkında vergi borcu nedeni ile başlatılan icra takibi sırasında adına kayıtlı taşınmazların tapu kaydına haciz şerhi işlendiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Davalı (borçlu) vekili, davacı ile imzalanan düzenleme şeklinde kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca dava konusu taşınmazların mülkiyetinin yüklenici olan davacıya geçtiğini, sözleşme süresi dolmadan inşaatın tamamlandığını, buna rağmen davacıya ait bağımsız bölümler üzerine haciz konduğunu usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara katılmadığı gibi cevap da vermemiştir.
Mahkemece toplanan delillere göre: “davanın süresinde açıldığı, davacı ile arsa sahipleri arasında yapılan eser sözleşmesi uyarınca hacze konu yerlerin yükleniciye bırakıldığı, sözleşmede öngörülen süreden önce binanın yapılıp iskâna hazır hale getirildiği, bu nedenle binanın mülkiyetinin sözleşme süresinden önce edimini tamamlayan davacıya geçtiği“ gerekçesi ile davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafında temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı alacaklı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, 6183 sayılı Kanun’un 66. maddesi uyarınca üçüncü kişinin açtığı “istihkak” davasıdır.
1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 168. maddesinde: “…6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarı maktu olarak belirlenir. …” ; yargı harçlarından müstesna işlerin sayıldığı 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 13.maddesinin j bendinde: “j) (Ek bent: 21/01/1982 - 2588/3 md.) Genel Bütçeye dahil idarelerin bu Kanunun 1 ve 3 sayılı tarifelerine giren bütün işlemleri.” düzenlemesi yer almaktadır.
Buna göre somut olayda başlangıçta yatırılan peşin harcın yargılama giderleri içinde davalı alacaklı Vergi İdaresi’nden alınması ve davacı vekili yararına maktu yerine nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi hatalı olmuştur.
Ne var ki yapılan bu yanlışlığın düzeltilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden 6100 sayılı HMK’nun geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ :Davacı üçüncü kişi vekilinin, yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle diğer temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulüne ve kararın hüküm fıkrasının 2.bendindeki “ Davacı tarafça yapılan 17,15.-TL başvurma harcı, 948,95.-TL peşin harç, 28,15.-TL tedbir harcı, 120,00.-TL keşif harcı, 900,00.-TL bilirkişi gideri, 22,00.-TL posta tebligat gideri olmak üzere toplam 2.036,25.-TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacı-
ya verilmesine” ibaresinin çıkartılarak yerine “Davacı tarafça sarf edilen 1.042,00.-TL yargılama giderinin davalılardan, dosyaya yatırılan 994,25.-TL harç giderinin davalı ..."den alınarak davacı üçüncü kişiye verilmesine” ibaresinin yazılmasına, 4. bendindeki “...6.812,00.-TL...” rakamının silinerek yerine “...1.000,00.-TL...” rakamının yazılmasına, hükmün düzeltilen bu şekli ile ONANMASINA, 23.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.