12. Ceza Dairesi 2019/8654 E. , 2020/801 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Çocuk Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK"nın 89/4, 31/3, 62, 50/3, 50/1-a, 52/4, 5275 sayılı CGTİK"in 106/4. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan suça sürüklenen çocuğun mahkumiyetine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılama sonucunda suça sürüklenen çocuğun eşit derecede kusurlu olduğu kabul edilerek cezalandırılmasına karar verilmiş ise de; suça sürüklenen çocuğun idaresindeki motosiklet ile 9 metre genişliğindeki tek yönlü yolun en solunda seyir halinde iken, yolun sağından karşıya geçmek üzere kaplamaya inen yaya olan katılanlara soldaki kaldırıma 1-1,5 metre kala yol içinde çarpması neticesinde katılan ..."ın basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek, katılan ..."in hayati tehlike geçirecek ve vücudunda ağır (dört)derece kemik kırığı meydana gelecek şekilde yaralandığı olayda, olayın oluş şekline göre yaya ve taşıt trafiğinin yoğun olduğu yerde yola her an yayaların çıkabileceğini öngörebilecek durumda olmasına karşın hızını mahal şartlarına göre ayarlamadan kontrolsüzce seyreden suça sürüklenen çocuğun tali kusurlu, taşıt trafiğini yeterince kontrol etmeden kaplamaya giren katılanların ise asli kusurlu olarak değerlendirilmesi gerekmekte ise de, netice itibariyle suça sürüklenen çocuğun alt sınırdan mahkumiyetine karar verilmiş olması nedeniyle bu durum bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre katılan vekilinin katılanların kaldırımda yürüdüğü, Hüseyin"in %23 malul kaldığı, iki rapor arasındaki çelişki giderilmeden hüküm kurulduğu, suça sürüklenen çocuğun ehliyetsiz olduğu, aracı hızlı kullandığı, tam kusurlu olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Suça sürüklenen çocuk hakkında hükmedilen kısa süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilirken, adli para cezasının belirlenmesine esas alınan tam gün sayısının gösterilmemesi suretiyle TCK"nın 52/3. maddesine aykırı hareket edilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hükmün 5.fıkrası çıkarılarak yerine "suça sürüklenen çocuğa verilen 3 ay 10 gün hapis cezasının sanığın kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu ve suçun işlenmesindeki özellikler nazara alınarak TCK‘nın 50/3. maddesi yollamasıyla 50/1-a. maddesi gereğince adli para cezasına çevrilmesine; TCK‘nın 52/3. maddesi gereğince adli para cezasının belirlenmesine esas tam gün sayısının 100 tam gün olarak belirlenmesine, TCK‘nın 52/2. maddesi gereğince sanığın ekonomik ve diğer şahsi halleri göz önünde bulundurularak bir gün karşılığı adli para cezasının takdiren 20 TL hesabıyla 2.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına" ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 21/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.