Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/5905
Karar No: 2018/3988
Karar Tarihi: 05.07.2018

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/5905 Esas 2018/3988 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereği davalı yükleniciye ödenmesi kararlaştırılan 30.000 TL'nin tahsili amacıyla icra takibi başlatılmış ve davalılar itiraz etmişlerdir. Mahkeme, sözleşmede belirtilen miktarın hukuka uygun olduğunu ve itirazın iptal edilmesi gerektiğini kararlaştırmıştır. Ancak, davacılar dairelerinin sözleşmeye aykırı olarak daha küçük imal edildiğini iddia ederek, davalıdan tazminat talebinde bulunmuşlardır. Mahkeme, dairelerin küçük imal edilmesinin doğru olmadığına hükmetmiş ve davacılara 10.000 TL tazminat ödenmesine karar vermiştir. Karşı bir dava da açılmış ve davalı yüklenici, arsa sahiplerinin belediyeye hibe işlemini zamanında gerçekleştirmediği için daire satışı yapamadıklarını ve zarara uğradıklarını ileri sürmüştür. Ancak, mahkeme bu talebi reddetmiştir. Kanun maddesi olarak BK'nın 19. (TBK 26.) maddesi ele alınmış ve tarafların sözleşme içeriğini kanun sınırlarında serbestçe belirleyebilecekleri vurgulanarak, birleşen davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği ifade edilmiştir.
23. Hukuk Dairesi         2015/5905 E.  ,  2018/3988 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat, itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne, karşı ve birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davada davalı-karşı davada ve birleşen davada davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Asıl davada davacı vekili, müvekkilinin de aralarında bulunduğu arsa sahipleri ile davalı yüklenici arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ilişkisi bulunduğunu, müvekkillerine isabet eden dairelerin sözleşmeye aykırı olarak daha küçük imal edildiğini, ayrıca işciliğin kötü olduğunu ve kalitesiz malzeme kullanıldığını, bu hususlar nazara alınarak, sözleşmede belirtilen 30.000,00 TL tutarındaki borcun da iptali gerektiğini ileri sürerek, zararlarına karşılık fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 20.000,00 TLnin davalıdan tahsilini ve müvekkilinin davalıya borçlu bulunmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
    Asıl davada davalı vekili, müvekkilinin üzerine düşen edimleri yerine getirdiğini ileri sürerek, asıl davanın reddini istemiş, açtığı karşı davasında ise, davalı arsa sahiplerinin belediye lehine hibe işlemini zamanında gerçekleştirmemeleri nedeniyle kat irtifakı tesisinin geciktiğini ve bu nedenle daire satışı yapamayan müvekkilinin zarara uğradığını ileri sürerek, bu kapsamdaki zararına karşılık 5.000,00 TLnin davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Karşı davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
    Birleşen davada davacı vekili, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde, müvekkiline ödenmesi kararlaştırılan 30.000,00 TLnin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine karşı davalıların haksız olarak itiraz ettiklerini ileri sürerek, itirazın iptali ile icra inkar tazminatının davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Birleşen davada davalılar vekili, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacıların dairelerinin, sözleşmeye aykırı olarak, davalı yüklenicinin dairelerine nazaran 5,14 m² küçük imal edildiği, davacıların bu nedenle uğradığı zararın 10.000,00 TL olduğu, diğer tazminat taliplerinin ise yerinde olmadığı, daireleri bu şekilde küçük imal edilmiş olan davacıların, encümen kararı uyarınca arsanın 1,5 m² lik kısmının belediyeye hibe edilmesine rıza göstermemelerinde haklı oldukları, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde yer almayan ancak müteahhitlik hakkı devir ve temlik sözleşmesinde yer alan 30,000,00 TLlik fark .../...
    bedeli talebinin hukuka uygun olmadığı gerekçesiyle, asıl davanın kısmen kabulü ile 10.000,00 TLnin davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, karşı davanın ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, asıl davada davalı-karşı davada ve birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir.
    1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yüklenici vekilinin, asıl ve karşı davaya ilişkin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2) Birleşen davaya ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
    Birleşen dava, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde yazılı bedelin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
    Sözleşme tarihinden yürürlükte bulunan 818 sayılı BK"nın 19. (TBK 26.) maddesi hükmü gereği, taraflar sözleşme içeriğini kanunun belirlediği sınırlar dahilinde serbestçe belirleyebilirler.
    Somut olayda, davalılarında aralarında bulunduğu arsa sahipleri ile yüklenici arasında düzenlenen 24.03.2010 tarihli devir temlik sözleşmesinde sözleşme edimlerinin yerine getirilmesi halinde 30.000 TL ödemeyi taahhüt ettikleri anlaşılmaktadır. Davacı yüklenicinin sözleşmeden kaynaklanan edimlerini yerine getirdiği, iskan ruhsatının alındığı ve kat irtifakı tesis edilerek, dairelerin arsa sahipleri adına tescil edildiği uyuşmazlık dışıdır. Bu durumda, yüklenicinin sözleşmede kararlaştırılan bedele hak kazandığı gözetilerek, birleşen davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, sözleşmede kararlaştırılan hükmün hukuka uygun olmadığı şeklindeki yanılgılı gerekçeye dayalı olarak davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, yüklenici vekilinin asıl ve karşı davaya ilişkin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, birleşen davaya ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, birleşen davada davacı yüklenici yararına BOZULMASINA, asıl ve karşı dava yönünden aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, birleşen davaya yönelik peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.07.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi