Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2021/2349 Esas 2021/932 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/2349
Karar No: 2021/932

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2021/2349 Esas 2021/932 Karar Sayılı İlamı

15. Hukuk Dairesi         2021/2349 E.  ,  2021/932 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ: ...Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi


    Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen kararın temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, borçlu şirket hakkında, ... 3. İcra Müdürlüğünün 2015/5024 E. sayılı dosyasında başlatmış oldukları ve bir defaya mahsus olmak üzere iflas takip yoluna çevirdikleri dosyada iflas emrinin tebliğine rağmen itiraz edilmediğini, takibin kesinleştiğini, iflas emriyle kesinleşen miktarın 246.382,56 TL olduğunu bugüne kadar herhangi bir ödeme yapılmadığını ileri sürerek, şirket hakkında iflas kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı, davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece, iddia, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, depo emrine esas olan alacak tutarının 373.311,14 TL olduğu, depo emrinin davalı şirkete 13.10.2018 tarihinde tebliğ edildiği, verilen 7 günlük kesin süre içinde dava dosyasına yatırılmadığı gibi davacı alacaklıya da ödenmediği gerekçesiyle, davanın kabulü ile davalı şirketin iflasına karar verilmiştir.
    İlk derece mahkemesi kararına karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, ...Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi tarafından, davalı şirket yetkilisinin tutuklu olduğu ve tebligatın usulsüz olduğu iddiası ve istinaf nedeninin yerinde olmadığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.M.K. 407/1 maddesi "Bir yıl veya daha uzun süreli özgürlüğü bağlayıcı bir cezaya mahkum olan her ergin kısıtlanır" hükmünü taşır 448. maddesi ise vasinin hukuki temsile yetkili olduğu belirlenmiştir.İİK’nın 54/1 maddesi ‘Mümessili olmıyan bir tutuklu veya hükümlü aleyhine takipte, mümessil tayini vesayet makamına ait olmadıkça, icra memuru bir mümessil tayin etmesi için kendisine münasip bir mühlet verir ve takibi bu sürenin bitmesine bırakır. Bu mühlet içinde temsilci tayin edip icra dairesine bildirmiyen tutuklu veya hükümlü hakkında takibe devam olunur.’ hükmünü içermektedir. Anılan madde hükmü cüzi icrada uygulanmak üzere düzenlenmiş ise de kıyasen külli icrada da uygulanmaktadır. Somut olayda davalı vekili tarafından müvekkili şirket yetkilisinin 23.01.2018 tarihinden itibaren tutuklu olduğu iddia edildiğine göre, bu iddianın araştırılıp depo emrinin tebliğ edildiği tarihte davalı şirket yetkilisinin tutuklu olup olmadığının belirlenmesi depo emrinin tebliğ edildiği tarihte davalı şirket yetkilisinin tutuklu veya hükümlü olduğunun sabit olması halinde MK 407/1 maddesi uyarınca vasi atanıp atanmadığının belirlenmesi, atanmış ise depo emrinin bu vasiye tebliğ edilmesi ve ayrıca İİK’nın 54. maddesi kıyasen uygulanarak, mahkemece davalı şirket yetkilisine bir mümessil tayin etmesi için münasip bir mühlet verip, sonucuna göre depo emrinin tebliğe çıkartılması gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle ... Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesinin 04.06.2020 tarih ve 2019/2029 esas, 2020/981 karar sayılı kararın kaldırılarak ilk derece mahkemesi kararının davalı yararına BOZULMASINA, HMK 373/1 maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine karardan bir örneğin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 17.04.2021 oy birliği ile karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.