Esas No: 2019/4917
Karar No: 2021/3697
Karar Tarihi: 29.06.2021
Danıştay 10. Daire 2019/4917 Esas 2021/3697 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/4917
Karar No : 2021/3697
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Vakfı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, 5510 sayılı Kanun'un 102. maddesine istinaden 57.543,30 TL idari para cezası verilmesine ilişkin işleme karşı yaptığı itirazın reddine dair Ankara Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Keçiören Sosyal Güvenlik Merkezi'nin E:…, K:… sayılı İtiraz Komisyonu kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; öncelikle davacı vakfın 5510 sayılı Kanun kapsamında işyeri olarak kabul edilip edilemeyeceği hususunun açıklığa kavuşturulması gerektiği, davacı Vakıf ile … Camii ve … Kuran Kursu Yaptırma ve İdame Ettirme Derneği arasında imzalanan 01/06/2009 tarihli işletme sözleşmesine göre, Kuran kursunun ve yatılı pansiyon kısmının işletilmesi, iaşe, yakıt, elektrik, su, vergi, sigorta ve benzeri her türlü giderlerini karşılamak amacıyla Vakfa 30 yıllığına işletmesinin verildiği, kursun işletilmesinden doğan her türlü vergi, resim, harç ve primlerin Vakıf tarafından karşılanacağı, sözleşme devam ettiği sürece Kuran kursu ile ilgili her türlü hukuki sorumluluğun Vakfa ait olduğunun belirlendiği, çalışanların Diyanet İşleri Başkanlığı Kuran Eğitim ve Öğretimine Yönelik Kurslar ile Öğrenci Yurt ve Pansiyonları Yönergesi'nin 8/2.maddesi gereği İlçe Müftülüğü'nden 6 aylık sürelerle alınan izne istinaden çalıştırıldığı, kursun Keçiören Müftülüğü'ne bağlı olduğu, çalışanların denetim esnasında alınan ifadelerine göre ücretlerinin Vakıf tarafından ödendiği, her ne kadar çalıştırılan kişiler için İlçe Müftülüğünden izin alınması gerekmekte ise de, Dernek ile Vakıf arasında imzalanan sözleşmeye göre sigorta ve benzeri giderlerin karşılanmasının Vakfın sorumluluğunda olduğu, Vakfın doğrudan çalışan kişileri belirleyerek ücretlerini ödediği anlaşıldığından, davacı Vakfın 5510 sayılı Kanun kapsamında işveren olarak kabul edilmesinin yerinde olduğu sonucuna varıldığı; dava konusu para cezasının esası incelendiğinde ise; denetim esnasında, Kuran kursunda 3 belletmen, 1 temizlik görevlisi, 1 mutfak görevlisi ve 1 sekreterin çalıştığının belirlendiği, bu kişilerin ifadesine başvurulduğu, 31/12/2010 tarihli Olur'a istinaden 1 çalışan için, 08/10/2012 tarihli Olur'a istinaden 4 çalışan için (önceden izin verilen çalışan dahil 5 kişi için), 05/12/2012 tarihli Olur'a istinaden de kalan bir kişi için İlçe Müftülüğünce çalışma izni verildiği, toplanan tüm bilgi ve belgelere göre incelemeci tarafından 6 çalışanın işe giriş ve çıkış tarihlerinin belirlendiği, bu belirlemeye istinaden de para cezasının verildiği, para cezasının aylık prim ve hizmet belgesinin, işe giriş bildirgesinin, işten ayrılış bildirgesinin ve işyeri bildirgesinin süresi içinde kuruma verilmemesinden kaynaklı bölümlerden oluştuğu, aylık prim ve hizmet belgesinin, 2010/11-2012/12 dönemi için süresinde kuruma verilmemesinden kaynaklı olarak idari para cezasının hesaplandığı ancak verilen ilk çalışma izninin 31/12/2010 tarihli olduğu ve devam eden dönemlerde ilgili şahsın çalışmaya devam ettiği noktasında sağlıklı bir tespitin bulunmadığı, tek başına ifadelerin sağlıklı bir tespit yapılmasına imkan vermediği, idarece çalışan her bir kişinin çalıştığı dönemler somut bilgi ve belgelerle ortaya konulmak suretiyle hesaplamanın yapılması gerekirken bu hususa uyulmadan aylık prim ve hizmet belgesi verilmediğinden bahisle ilgili dönem için idari para cezasının hesaplandığı, işe giriş bildirgesinden kaynaklı idari para cezasının da aynı şekilde idarece ilgililerin işe başladığı tarihlerin sağlıklı bir biçimde somut bilgi ve belgelere dayalı olarak ortaya konulmak suretiyle hesaplanması gerekirken bu hususlara uyulmadan işe giriş tarihlerinin belirlendiği, işten ayrılış bildirgesinden kaynaklı idari para cezasının tespiti yapılırken 6 çalışanın da 31/12/2012 tarihinde işten ayrıldığı kabul edilmek suretiyle idari para cezası hesaplandığı halde incelemenin yapıldığı 02/01/2013 tarihinde 6 işçinin halen çalıştığı görüldüğünden 6 işçinin 31/12/2012 tarihinde işten ayrıldığı kabul edilmek suretiyle para cezası hesaplanmasının yapıldığı, bu durumda, yukarıda ayrıntısına yer verilen gerekçeler dikkate alındığında, davacıya 5510 sayılı Kanun'un 102. maddesine istinaden 57.543,30 TL idari para cezası verilmesine ilişkin işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davalı idare tarafından, işlemde hukuka aykırılık olmadığı, işverenin … Vakfı olduğu, Kurumun denetim ve kontrol ile görevli memurları tarafından düzenlenen tutanaklarıın aksi sabit oluncaya kadar geçerli olduğu, harçtan muaf olmalarına rağmen harca hükmedildiği ileri sürülmektedir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacı tarafından, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Danıştay Başkanlık Kurulunun 07/03/2019 tarih ve 2019/24 sayılı kararıyla Danıştay Onbeşinci Dairesinin kapatılması üzerine Danıştay Onuncu Dairesine gönderilen dava dosyasında, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin iptali yolundaki ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29/06/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.