17. Hukuk Dairesi 2016/4005 E. , 2019/57 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili; davalının maliki, dava dışı ... ’ün sürücüsü bulunduğu aracın müvekkili şirkete Zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu,aracın 31.05.2011 tarihinde sürücüsünün %100 kusurlu hareketiyle ve 200 mg/dl alkollü araç kullanması sonucu karıştığı kazada araç içerisindeki yolcu konumunda bulunan ..."in vefat ettiğini, müteveffa ... annesi ..."e müvekkili şirket tarafından destekten yoksun kalma tazminatı ödendiğini,araç sürücüsünün alkollü olması ve kazaya tam kusurlu olarak sebebiyet vermesi nedeniyle,...’e ödenen destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; müteveffanın müterafik kusurlu olduğunu,olayın Karayolları Trafik Kanunu kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, hatır taşımacılığı olduğunu, sigorta şirketinin rücu hakkının kullanılmayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulüne, 10.697,00 TL"nin dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine, dair verilen kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp
değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatının rücuen tazmini istemine ilişkindir.
Davalı ... vekili yargılama aşamasındaki savunmalarında, davacının kazaya karışan araçta hatır için taşındığını ileri sürerek belirlenecek zarardan indirim yapılması gerektiğini bildirmiştir.
Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 6098 sayılı TBK’nin 51.maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hatır taşımasından ya da kullanmadan söz edebilmek için yaralanan ya da ölen karşılıksız taşınmış olmalıdır. Taşınan veya kullananın yararının söz konusu olduğu durumda hatır taşıması ilişkisi gündeme geleceğinden işletenin sorumluluğu genel hükümlere göre değerlendirilecek ve tazminattan indirim yapılacaktır. Bu bakımdan hatır taşıma ilişkisinin değerlendirilmesinde taşıma ya da kullanmanın kimin çıkar ve yararına olduğunun saptanması önemlidir. Yarar ekonomik olabileceği gibi, ortak toplumsal değerleri de ilgilendirebilir. Ancak taşıma ve kullanmada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir çıkarı veya yararının bulunması halinde hatır taşımasından söz edilemeyecektir.
Hakim tazminattan mutlaka indirim yapmak zorunda değilse de, bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerekir.
Somut olayda, ceza yargılama dosyası incelendiğinde; davalı araç maliki savunmasında ".... Kendisinin ... İlkadım da ikamet ettiğini, ... Meslek Yüksek Okulunda öğrenci işlerinde memur olarak görev yaptığını, 16/04/2011 tarihinde kaza sonucu ölen ... ve ... isimli kişileri tanıdığını, ..."in okul müdürü yardımcısı, ... ise kantin işletmeçisi olduğunu, olay tarihinde ... Üniversitesinde gerçekleştirilen tanıtım faaliyetine katıldıktan sonra, ... ve ... birlikte okuldan çıktıklarını,kısa bir süre sonra Aziz"in de kendilerine katıldığını, ..."in kendisine ait aracının bulunmaması nedeniyle kendilerini götürmesini istediğini, böylelikle kendisine ait olan ... plakalı araç ile alkollü restorana gittiklerini, burada yemek yiyerek alkol aldıktan sonra önce ... evine kadar
kendisinin sevk ve idaresindeki araçla götürdüklerini, buradan ..."i otobüs durağına bırakmaya giderken arka koltukta oturan ..."ün şoför mahalline geçtiğini, kendisinin de arka koltuğa geçerek yattığını ve uyuduğunu, daha sonra gözünü hastanede açtığını, kazanın nasıl meydana geldiğini görmediğini ve hiç hatırlamadığını ..." şeklinde,
Tanık Aziz Bayyurt ifadesinde; “... Ticaret Borsası Meslek Yüksek Okulunda bilgisayar işletmeni olarak çalıştığını, ..."in öğretim görevlisi olduğunu, olaydan önce ..." in kendisini ısrarla çağırdığını, kantinci ..."ün de kantini kapattığını, hep birlikte çıktıklarını, ..."nin de kendileri ile birlikte olduğunu,bir yere gidip oturduklarını, sonra hepsinin alkol aldığını, daha sonra kendisini ..."da doğu yakasına bıraktıklarını,kendi yanından ayrıldıklarını, kendisinden ayrıldıklarında aracı ..."nin kullandığını, araçta ... ve ... olduğunu, ..."in önde oturduğunu, ..."ünde aracın arkasında oturduğunu, daha sonra ne olduğunu bilmediğini, olayı duyduğunu, kaza yerinde aracı gördüğünü...”şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkemece karar verilirken davalı vekilinin hatır savunması hakkında değerlendirme yapılmamıştır. Bu durumda mahkemece, ceza soruşturma (dosyası) belgeleri de gözetilerek taşımanın hatır için olup olmadığı, tarafların yakınlığı, varsa hatır için taşımanın kimin arzusu ve ne amaçla yapıldığı gibi olayın özel şartları göz önüne alınarak araştırma ve inceleme yapılması, BK.nun 43. madde hükmüne göre tazminattan indirim yapılıp yapılmayacağı tartışılmalı, hatır taşıması oluştuğunun kabul edilmesi halinde tazminattan %20 oranında indirim yapılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
3-)6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 52. maddesine (818 sayılı BK 44) göre zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir.
Davalı taraf, mütevefa ...’in, sürücüsünün alkollü olduğunu bildiği araca binmesi ve emniyet kemeri takmaması nedeniyle müterafik kusurlu olduğunu savunmuştur. Mahkemece, indirim uygulanmamıştır.
Somut olayda,mütevefa araç sürücüsü dava dışı ...’ün kaza sırasında alkollü olup, mütevefa ... ile arkadaş olduğu, anlaşılmakla tanık beyanları değerlendirilip ve emniyet kemeri takıp takmadığı da irdelenerek bu nedenle
zararın doğmasına veya artmasına sebebiyet verip vermediği hususu tartışılarak,mütevefa ...’in müterafik kusurunun kabul edilmesi halinde tazminattan %20 oranında indirim yapılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 14/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.