23. Ceza Dairesi Esas No: 2015/10273 Karar No: 2016/10674 Karar Tarihi: 14.12.2016
Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/10273 Esas 2016/10674 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, kendisini trafik müşaviri olarak tanıtarak müştekiye aracının muayene işlemlerini yaptıracağı vaadiyle 500 TL para aldıktan sonra ortadan kaybolmuştur. Asliye Ceza Mahkemesi'nin verdiği karar, sanığın dolandırıcılık suçundan 1 yıl hapis ve 600 TL adli para cezasıyla cezalandırılması şeklindedir. Mahkeme, suçun vasfına ve sübutuna yönelik kabulünde bir isabetsizlik olmadığını belirtmiştir. Ancak, mahkeme kararına yapılan temyiz itirazında, sanığın hukuki durumunun 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun'un 253. maddesinin (b) bendine eklenen 6. alt bendi ile TCK'nın 157. maddesinde düzenlenen basit dolandırıcılık suçunun uzlaştırma kapsamına alınması sebebiyle yeniden değerlendirilmesi gerektiği söylenmiştir. Ayrıca, yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun bir ilamında belirtildiği gibi adli para cezasının alt sınırın üzerinde tayin edilmesi gibi mahkeme kararında hatalar yapıldığı belirtilmiştir. Bu sebeplerden dolayı, hükmün bozulması gerektiği sonucuna varılmıştır. Kararda geçen kanun maddeleri şunlardır: 5237 sayılı TCK'nın 157/1, 52 ve 53. maddeleri, 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesi, 5271 sayılı Kanun'un 253. maddesinin (b) bendine eklenen 6. alt bendi ve 1412 sayılı CMK'ın 321. maddesi.
23. Ceza Dairesi 2015/10273 E. , 2016/10674 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : 5237 sayılı TCK"nın 157/1, 52 ve 53. maddeleri gereğince 1 yıl hapis ve 600 TL adli para cezası
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın kendisini Ahmet olarak tanıtıp trafik müşaviri olduğundan bahisle katılandan aracının muayene işlemlerini yaptırmak vaadi ile 500 TL para aldığı ve ortadan kaybolduğu iddia edilen olayda; Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre mahkemenin suç vasfına ve sübuta yönelik kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine ancak; 1-) 02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun"un 253. maddesinin (b) bendine eklenen 6. alt bendi ile TCK"nın 157. maddesinde düzenlenen basit dolandırıcılık suçunun uzlaştırma kapsamına alınmış olması ve bu düzenlemenin sanık lehine olması karşısında; söz konusu kanun değişikliğine göre, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, 2-) Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 30 gün olarak tayin edilmesi, 3-) 5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmekle beraber, maddenin (b) fıkrasında yer alan "ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" şeklindeki ibarenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi hususu, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.