Esas No: 2021/298
Karar No: 2021/3679
Karar Tarihi: 29.06.2021
Danıştay 10. Daire 2021/298 Esas 2021/3679 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2021/298
Karar No : 2021/3679
TEMYİZ EDEN (DAVALILAR) : 1- … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
2- … Bakanlığı
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …'e velayeten Babası … ve Annesi …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMLERİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının taraflarca aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Mersin İl Emniyet Müdürlüğünde görevli polis memurları tarafından 30/12/2011 tarihinde izinsiz gösteri ve eyleme müdahale edilirken atılan gaz bombası nedeniyle …'in yaralanması sonucu oluşan zararın ödenmesi istemiyle yapılan 10/02/2014 tarihli başvurunun reddine ilişkin 27/03/2014 tarih ve 50775 sayılı işlemin iptaline ve anılan olay nedeniyle oluşan zararlara karşılık olarak 50.000,00 TL maddi (48.000,00 TL işgücü kaybı (miktar arttırımı sonrası 449.788,46 TL) ve 2.000,00 TL tedavi giderleri) ve 50.000,00 TL manevi tazminatın yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; Mahkemelerinin davanın süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin ilk kararının Danıştay Onuncu Dairesinin 04/06/2018 tarih ve E:2015/2281, K:2018/2014 sayılı kararıyla bozulması üzerine bozma kararına uyulmak suretiyle, uyuşmazlık konusu olayda, Mersin Cumhuriyet Başsavcılığının … sayılı soruşturma dosyasında mevcut olan Akdeniz İlçe Emniyet Müdürlüğü Siteler Polis Merkezi Amirliğinin 19/06/2015 tarihli yazısında, ...'in 30/12/2011 tarihinde yaralandığı bildirilen yerde Demokratik Çözüm Çadırının kurulu olduğunun belirtilmiş olduğu, mağdur ve aynı yaştaki arkadaşlarının tanık ifadelerinden, parkta oyun oynadıkları sırada, parkın yakınında eylem yapan göstericilerin polis müdahalesi sırasında parka doğru kaçtıkları, o esnada ...'in gözüne gaz fişeği isabet ettiğinin anlaşılmakta olduğu, Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kovuşturmaya yer olmadığına kararı verilmeyerek kimliği tespit edilemeyen şüphelinin aranmasına devam kararının verildiği, davacının dava açmasına yol açan durumun idarenin ajanlarının eylemi ile meydana geldiğinin ceza soruşturması ile ortaya konulduğu, sadece failin kim olduğunun tespit edilemediği, bu durumda, Mahkemelerince yapılan değerlendirmede; eylemcilere müdahale eden kolluk görevlilerinin müdahale esnasında çevrede bulunan parkta oynayan, eyleme katılmayan davacının zarar görmesine sebep olduğu, bu zararın meydana gelmesinde, güvenlik hizmeti yerine getirilirken çevredekilere zarar verilmemesi konusunda gerekli özeni göstermemekten dolayı davalı idarelerin kusurunun bulunduğu ve hizmet kusurundan kaynaklanan maddi zararın davalı idarelerce (kusur oranında) karşılanması ve davacının duyduğu acı ve üzüntüyle orantılı olarak da manevi zararların davalı idarelerce tazmini gerektiği sonucuna varıldığı, olayda, zarara uğrayan ...'in olay tarihi itibariyle 10 yaşında olması nedeniyle ailesinin gözetim ve denetiminde olduğu, tanık ifadelerinden anlaşılacağı üzere, olayın gerçekleştiği yerin davacının evine 15 dakika mesafedeki başka bir mahallede olduğu ve olayın protesto çadırı kurulu olan eylem yapılan bir yerde gerçekleştiği göz önüne alındığında, gözetim ve denetim görevini yerine getirmeyen anne ve babasının da söz konusu olayda kusuru olduğu kanaatine varılarak, zararın meydana gelmesinde, davacı tarafın da %25 oranında davalı idareler ile müterafik kusurunun bulunduğu sonucuna varıldığı, davacının 30/12/2011 tarihinde yüzüne aldığı darbe sonucu sol gözündeki fonksiyon eksikliğine bağlı olarak işgücünde bir kayıp olup olmadığı, var ise genel vücut engellilik oranı, tanısı ve işgücü kaybı oranının ne kadar olduğunun belirlenmesi amacıyla sevk edildiği Çukurova Üniversitesi Balcalı Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Adli Tıp Kurulunca hazırlanan 06/02/2020 tarihli ve 739 sayılı raporda, "sol gözünde oluşan görme kaybından kaynaklı genel beden gücünden kayıp oranının %28 olduğunun, geçici iş göremezlik olarak öngörülen sürenin 1,5 ay olduğunun" belirlendiği, bunun üzerine davacının uğradığı iş gücü kaynaklı maddi zararın tespitine yönelik olarak, aktüerya hesap bilirkişisi tarafından hazırlanan 21/08/2020 tarihli raporda, %28 oranında iş göremezliği nedeniyle davacıya ödenmesi gereken maddi zararın 449.788,46 TL olarak hesaplandığı, taraflara tebliğ edilen bilirkişi raporuna davalı idarelerce yapılan itirazlar yerinde görülmeyerek, rapor hükme esas alınabilecek nitelikte olduğundan, 449.788,46 TL olarak hesaplanan işgücü kaybından kaynaklı zarardan ailenin müterafik kusur oranında (%25) indirim yapıldıktan sonra kalan 337.341,345 TL'nin yasal faiziyle birlikte davalı idarelerce davacıya ödenmesi gerektiği, davacı tarafından, tedavi giderlerinden kaynaklı 2.000,00 TL maddi zararın tazmini gerektiği ileri sürülmüş ise de, dosyada mevcut bulunan 30/12/2011-09/01/2012 tarihleri arası Mersin Devlet Hastanesi Hasta Hizmet Detay Belgesinde belirtilen 153,63-TL'nin davacının Yeşilkart'tan yararlandığı Kurum tarafından karşılandığı, bunun dışında da, yapılan tedavi giderlerine ilişkin herhangi bir ödeme makbuzu, fatura, sözleşme v.s. ibraz edilmediği görüldüğünden davacının tedavi giderlerine ilişkin tazminat talebinin karşılanmasına olanak bulunmadığı, dava konusu olay sonucu davacının gözünde meydana gelen hasar nedeniyle manevi olarak zarara uğradığı açık olduğundan, olayın oluş şekli dikkate alınarak sebepsiz zenginleşmeye de yol açmayacak şekilde, davacının duyduğu elem ve manevi zarara karşılık takdiren 20.000,00 TL manevi tazminatın davalı idarelerce davacıya ödenmesi gerektiği gerekçeleriyle ön karar niteliğindeki işlemin iptali istemi yönünden davanın kısmen incelenmeksizin reddine, tazminat istemleri yönünden ise davanın kısmen kabulüne, kısmen de reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ_EDENLERİN_İDDİALARI : Davalı idareler tarafından, olayda idarelerine atfedilebilecek bir kusur olmadığı, hükmedilen manevi tazminatın fahiş olduğu; davacı tarafından ise olayda müterafik kusur uygulanmaması gerektiği, hükmedilen manevi tazminatın düşük olduğu ileri sürülmektedir.
TARAFLARIN_SAVUNMASI : Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmakta olup, İçişleri Bakanlığı ve davacı tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2. Davanın iptali istenen işlem yönünden kısmen incelenmeksizin reddi, tazminat istemleri yönünden ise kısmen kabulü, kısmen de reddi yolundaki ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29/06/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.