11. Hukuk Dairesi 2018/5102 E. , 2019/7262 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 12. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 15/06/2017 tarih ve 2016/188 E- 2017/198 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin temyiz istemi reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi"nce verilen 10/09/2018 tarih ve 2017/875 E- 2018/873 K. sayılı ek kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, 6100 sayılı Kanun"un 369. maddesi gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili tarafından yurtdışı firmadan sipariş edilen mendillerin imal edilerek 22/07/2014 tarihli fatura ile fatura bedelinin yarısının peşin, kalanının mal tesliminde ödenmek üzere Suriye"deki alıcısına gönderilmesi için alıcı firmanın nakliye firmaları olan davalılara teslim edildiğini, ihracatın 23/07/2014 tarihli beyanname ile Ambarlı Gümrük Müdürlüğünden gerçekleştirildiğini, davalılar tarafından ıslak mendillerin gemi ile Suriye"ye taşındığını ve Suriye"deki alıcısına teslim edildiğini, alıcı firma tarafından orijinal konişmentonun ibraz edilmediği gibi müvekkili şirket tarafından malların teslimine dair talimat bulunmadığı halde malın alıcısına teslim edildiğini, TTK"nın 1230. maddesi gereğince konişmentosuz mal tesliminin mümkün olmadığını, konişmentosuz mal teslim etmeleri nedeniyle 10.284 USD zararın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, zarar tarihinden olmadığı takdirde dava tarihinden itibaren ticari faiz işletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... Ltd. Şt.i vekili, müvekkili şirketin satış sözleşmesinin tarafı olmadığını, alım satım sözleşmesinin nispi nitelikte sözleşme olup, alıcı ve satıcıyı yükümlülük altına soktuğunu, müvekkilinin satış sözleşmesinin tarafı olmayıp sadece satışa konu malların taşınmasında kullanılacak gemi hususunda davacı şirkete yardımcı olduğunu, ödenmeyen satış bedelinin müvekkilinden talep edilmesinin mümkün olmadığını savunarak, davanın husumet yokluğu nedeniyle reddini istemiştir.
Davalı .... vekili, müvekkili şirket ile davacı arasında emtianın taşınmasına ilişkin ticari yada hukuki ilişki bulunmadığını, müvekkili tarafından davacı şirket adına düzenlenen taşıma senedi veya hizmet faturasının bulunmadığını, müvekkili şirketin yükün taşınmasına yönelik sözleşmeyi davacı şirket ile değil diğer davalı ... ile yaptığını, yükün göndereninin Global Kargo olduğunu, müvekkili şirketin taşıma işini Global Kargo ile ticari ilişkisine ve talimatlara uygun olarak gerçekleştirildiğini, taşıma hizmetine ilişkin tüm ücretlendirmenin Global Kargo"ya fatura edildiğini, Global Kargo şirketince verilen konişmento talimatı ile konişmentonun düzenlendiğini ve taşıma işleminin gerçekleştirildiğini, müvekkilinin taşımanın hiçbir aşamasında davacı şirketin nam ve hesabına tasarrufunun olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; mevcut konişmentodan fiili taşıyanın davalılardan Puma Denizcilik A.Ş. olduğu, diğer davalı ... Ltd. Şti. tarafından konişmentosuz teslim talimatı verilerek sorumluluğun kendilerine ait olduğu hususunun belirtildiği, davacı şirketin dava konusu edilen satış işlemine dair yurtdışındaki firmadan 23.847,54 TL alacak bakiyesinin olduğu, malın alıcısına teslim edildiği, malın konişmento olmaksızın alıcıya teslim edilebilmesi için davacı tarafından davalılara release talimatının gönderilmesi gerekirken davacı tarafından böyle bir talimatın verilmemesi sebebiyle davalıarın doğacak zararlardan sorumlu oldukları gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karara karşı, davalılar vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İstinaf Mahkemesince, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; konişmentoda yükleten davalı ... ile davacının yazılı bir taşıma sözleşmesi yapmadıkları ancak her iki yanın kabulunde olduğu üzere davacı emtiasının taşınması üzerine anlaştıkları, malın da alıcıya teslim edildiği, gerek dosyada bulunan davacının davalı alıcı adına düzenlediği fatura, gerek dosyada bulunan ihracat belgesinde mal bedelinin teslimden önce ödeneceğine dair şerh ve teslim şeklinin Ex Work olması, davacının da davalı ... ile konişmento ibraz edilmeden malı teslim etmeyeceği veya alıcıya teslim için talimat beklenmesi şeklinde bir talimat verdiğinin ispatlanamadığı gibi e-.mail yazışmalarında Suriye"de yapılan teslimlerde konşimentonun relaese edildiğinin davalı ... tarafından davacıya bildirildiği, bu şekilde davalı taşıyıcılara tahsil edilemeyen mal bedelinden dolayı sorumluluk yüklenemeyeceği gerekçesiyle, hükmün kaldırılarak her iki davalı yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
İstinaf Mahkemesinin 10.09.2018 gün ile aynı sayılı ek kararı ile istinaf mahkemesi kararının kesin olduğu gerekçesi ile temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.
Ek kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince temyiz isteminin süre yönünden reddine ilişkin olarak verilen ek kararda hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi ek kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen temyiz isteminin süre yönünden reddine ilişkin kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 14/11/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.