21. Hukuk Dairesi 2017/6117 E. , 2018/5926 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
A)Davacı istemi:
Davacı, kesinleşen yargı kararına göre 01.04.2008 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı almaya hak kazanmış olması ve bu tarihten önce kendisine yapılan yersiz ödemelerin tamamının ödenmiş bulunması sebebiyle,davalı Kurum tarafından borç tahakkuk ettirilmesine dair işlemin iptali ile davalı kuruma faiz hariç 56.692,20 TL tutarında borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
B)Davalı cevabı :
Davalı vekili; ... 18. İş Mahkemesinin 2008/845 Esas sayılı dosyasında davacının aylıklarının 01/04/2008 tarihinden itibaren yeniden başlatılarak birikmiş aylıklarının hesaplandığı, söz konusu aylıkların borcuna mahsup edildiğini, davacının kalan borcunu yapılandırdığını, ... Sigorta Merciinin 15/02/2011 tarihli hizmet cetvelinde davacının 01/04/2008-30/01/2011 tarihleri arasında çalıştığı, işsizlik, hastalık yardımı aldığının anlaşılması üzerine mahsubu istenilen aylıkların hak etmediği aylık durumunda olduğunu, kurum işleminin yerinde olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı:
İlk derece mahkemesince,davacıya aylık bağlanmasına ilişkin ... 18.İş Mahkemesi’nden verilen kararın kesinleşmiş olduğu,bu nedenle davacıya 01.04.2008 tarihi itibariyle bağlanan aylığın ödenmesine devam edilmesi gerektiği, 01.04.2008-17.04.2011 süresinde davacının alacakları da hesaplanarak gerekli tahsilatın davacıdan taksitle yapılmaya başlandığı gerekçesiyle davanın kabulü ile;davacı ..."in davalı kuruma (faiz hariç) 56.692,20 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu ;
Davalı Kurum vekili Kurum işleminin mevzuata uygun olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
D) Bölge Adliye Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı :
Bölge Adliye Mahkemesince, kesinleşen mahkeme kararı ile 01/04/2008 tarihi itibariyle aylık bağlanan davacının aylığının 3201 sayılı Kanunun 6.maddesinin B bendi gereğince yurt dışında çalıştığı için bu kez aynı gün itibariyle durdurulması gerektiği, Kurum işleminin bu yönüyle hukuka uygun olduğu , 5510 sayılı Kanunun 96/a maddesi gereğince 18/12/2002 tarihinden itibaren yapılan yersiz ödemelerin istenmesi gerektiği,buna göre 18/12/2002-01/04/2008 arası 28.785,49 TL yersiz aylık ödemesi yapıldığı, 6111 sayılı Kanun ile 7.228,84 TL borcu yapılandırma kapsamında ödediği, Ocak 2011 den itibaren davacıya ödenmesini Kurumunda kabul ederek borç miktarından düştüğü 1.400,95 TL mahsup edildiğinde davacının Kuruma olan borcu 20.155,70 TL olarak belirlendiği,diğer yandan 01/04/2008-01/01/2011 tarihleri arası aylıkların bağlanması yönünde işlem yapan Kurumun daha sonra yaptığı tespit üzerine bu miktarın borç olarak istenmesi de hukuka uygun olmadığı,bu nedenle 56.692,20 TL"nin 20.155,70 TL dışındaki kısmından davacının borçlu olmadığı gerekçeleriyle davalı kurum vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.3 maddesi gereğince kabulüne ,... 30. İş Mahkemesinin 2016/80 E., 2017/250 K. sayılı kararının kaldırılmasına, Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, davacı ..."in davalı kuruma (faiz hariç) 20.155,70 TL borçlu olduğunun, borç bildirim belgesinde gösterilen fazlaya ilişkin borçtan sorumlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
Temyiz ;
Davacı,... 18.İş Mahkemesi tarafından verilen karar kesin hüküm olması nedeniyle bağlayıcı olup bu kararı ortadan kaldıracak şekilde işlem tesis edilmesinin mümkün olmadığı,bu nedenle kesinleşmiş hükme aykırı olarak davacının 01.04.2008 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazanıp kazanmadığı hususunun yeni bir ihtilaf konusu yapılmasının söz konusu olamayacağı,... 18 iş Mahkemesi 2008/845 Esas sayılı kararının kesin hüküm olarak kabul edilmesi halinde davacı 01.04.2008 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazanmış olduğundan ve Kuruma yaptığı ödeme ile hiç borcu kalmadığından ilk derece mahkeme kararının ortadan kaldırılmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek temyiz etmiştir.
Davalı Kurum, ... Sigorta Merciinin 15/02/2011 tarihli hizmet cetvelinde davacının 01/04/2008-30/01/2011 tarihleri arasında anılan ülkede çalıştığı için mahsubu istenen 29.307,66 TL nin sigortalının hak etmediği aylık konumuna geçmesi nedeniyle bu miktarın borcuna mahsup edilmesinin mümkün olmadığı,borcu yeniden hesaplanarak 18.12.2002-18.02.2008 ve 01.04.2008-30.1.2011 süresi için yersiz ödeme kaydı oluşturulduğunu, Kurum alacağının 5510 sayılı kanunun 96.maddesinin 1.fıkrasının a bendi uyarınca faizli olarak tahsilinin gerektiğini belirterek temyiz etmiştir.
F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; 3201 sayılı Yasaya göre borçlanarak yaşlılık aylığı bağlanan davacının yurt dışında çalışmaya ve sosyal yardım almaya devam ettiği tespit edildiğinden yaşlılık aylığının kesildiği ,davacının 10.10.2008 tarihinde ... 18.İş Mahkemesi 2008/845 Esas sayılı dosyasında Kurum işleminin iptali istemiyle açtığı davada, Mahkemece, davanın kısmen kabulüne,davacının 30.03.2008 tarihinden sonra yurt dışında çalıştığı veya hastalık/işsizlik yardımı aldığına ilişkin bir tespit olmadığı anlaşıldığından, kesilen yaşlılık aylığının 01.04.2008 tarihi itibariyle bağlanması gerektiğinin tespitine karar verildiği ve kararın 21 Hukuk Dairesinin 13.12.2010 günlü ilamı ile onandığı,kararın kesinleşmesi üzerine Kurum tarafından 30.03.2008 tarihinden aylık bağlanarak 01.04.2008-17.04.2011 arası birikmiş aylıklar toplamı 29.307,66 TL’nin ödenmesine karar verildiği, davacının kesin dönüş yapmadığı tespit edilen dönemin yersiz ödeme olarak birikmiş aylık toplamından mahsup edildiği,kalan bölümün yapılandırıldığı ,davacının 15.02.2011 tarihli yurt dışı hizmet cetvelinde 01.04.2008-30.01.2011 arası çalışma ve hastalık yardımı alma durumunun devam ettiğinin anlaşılması üzerine mahsubu istenen 29.307,66 TL nin sigortalının hak etmediği aylık konumuna geçtiği ,borçtan mahsup edilmesinin mümkün olmadığı belirtilerek borcun yeniden hesaplandığı ve 18.12.2002-18.02.2008 için 28.785,49 TL fuzulen ödenen aylık ile 11.475,36 TL faiz, 01.04.2008-30.01.2011 süresi için 27.906,71 TL fuzulen ödenen aylık ile buna ait 7.108,18 TL faiz olmak üzere toplam 35.014,89 TL nin 15.02.2011 tarihinde tespit edildiği,davacının 01.02.2011-17.04.2011 süresi alacağı 1.400 TL alacağının mahsup edilmesi gerektiği bildirildiği,23.11.2012 tarihli Borç Bildirim Belgesi ile 3201 SK göre yurt dışı hizmet borçlanması yaparak emekli olduktan sonra yardım alması ve çalışması gerekçesiyle 56.692,20 TL asıl, 34.037,84 TL faiz olmak üzere 90.737,04 TL istendiği anlaşılmaktadır.
... 18. İş Mahkemesinin 2008/845 Esas sayılı kararı ile, davanın kısmen kabulüne,davacının 30.03.2008 tarihinden sonra yurt dışında çalıştığı veya hastalık/işsizlik yardımı aldığına ilişkin bir tespit olmadığı anlaşıldığından ,kesilen yaşlılık aylığının 01.04.2008 tarihi itibariyle bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmiş ve karar 21 Hukuk Dairesinin 13.12.2010 günlü ilamı ile onanarak kesinleşmiştir. Buna göre, 01.04.2008 ile 2008/845 Esas sayılı dosyanın dava tarihi olan 10.10.2008 dönemi bakımından bu ilam kesin hüküm niteliğinde olduğundan,davacıdan bu döneme ilişkin aylıkların yersiz ödeme olarak talep edilmesi mümkün değildir. Ancak,10.10.2008 tarihinden sonrası bakımından kesin hüküm oluşturmayacağından, bu tarihten itibaren Kurum tarafından aylığın 3201 sayılı yasanın 6.maddesi B bendine göre kesilmesi doğrudur. Yersiz ödeme miktarı da buna göre tespit edilmelidir.
O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
F) Sonuç :
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine 02/07/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.