Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/10275 Esas 2016/10671 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/10275
Karar No: 2016/10671
Karar Tarihi: 14.12.2016

Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/10275 Esas 2016/10671 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, dolandırıcılıktan sanığın 1 yıl hapis ve 2.500 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verdi. Ancak mağdurlardan sadece üçü hakkında karar verilmiş olduğu için diğer mağdurların tespit edilmesi ve haklarında açılmış bir dava bulunmadığının araştırılması, mükerrer cezalandırmanın önlenmesi açısından aralarında hukuki ve eylemli bağlantı olan dosyaların birleştirilmesi veya ilgili dosyanın getirtilip incelenmesi gerektiği belirtildi. Ayrıca, TCK'nın 157/1, 43/1, 52/2, 52/4 ve 53/1 maddeleri ile ilgili olarak şunlar söylendi:
- TCK'nın 157. maddesinde düzenlenen basit dolandırıcılık suçunun uzlaştırma kapsamına alınmış olması ve bu düzenlemenin sanık lehine olması sebebiyle hukuki durumun yeniden değerlendirilmesi gerektiği,
- Adli para cezasının alt sınırın üzerinde tayin edilmesinin yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeden yapılmış olduğu,
- TCK'nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemesi yönünde saptamalar yapıldı.
23. Ceza Dairesi         2015/10275 E.  ,  2016/10671 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : 5237 sayılı TCK"nın 157/1, 43/1, 52/2, 52/4, 53/1 maddeleri gereğince 1 yıl hapis ve 2.500 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin


    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanığın katılan ve mağdurları işçi olarak yurtdışına çıkaracağı vaadiyle kandırarak paralarını ve pasaportlarını aldığı iddia edilen olayda;
    1) Mağdurların beyanlarında; kendileri ile birlikte Tavşanlı ve civarında dokuz tane arkadaşlarının sanıkla bu konuda görüştüğünü, kargo ile parayı Yalova"ya yolladıklarını, diğer arkadaşlarının da şikayetçi olduklarını belirtmeleri ve dosyada üç mağdur bulunması karşısında; aynı anda tüm mağdurlara hileli hareketin yöneltilmiş olması durumunda teselsül hükümlerinin dosyada bulunmayan mağdurlar açısından da uygulanma ihtimali nazara alınarak; diğer kişilerin tespit edilmesi ve haklarında açılmış bir dava bulunup bulunmadığının araştırılması, mükerrer cezalandırmanın önlenmesi açısından aralarında hukuki ve eylemli bağlantı olan dosyaların sonuçlandırılıp sonuçlandırılmadığının araştırılarak birleştirilmesi, bunun olanaklı bulunmaması halinde ilgili dosyanın getirtilip incelenmesi ve onaylı bir örneğinin dosya içerisine konulmasından sonra toplanan tüm delillerin sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2)Kabule göre de;
    a- 02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun"un 253. maddesinin (b) bendine eklenen 6. alt bendi ile TCK"nın 157. maddesinde düzenlenen basit dolandırıcılık suçunun uzlaştırma kapsamına alınmış olması ve bu düzenlemenin sanık lehine olması karşısında; söz konusu kanun değişikliğine göre, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    b- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E.,2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamasına rağmen, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 100 gün olarak tayin edilmesi,
    c- TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmekle beraber, TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14/12/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.












    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.