17. Hukuk Dairesi 2011/7264 E. , 2012/189 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı alacaklı ve davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı (üçüncü kişi) vekili, Kartal 4.İcra Müdürlüğü’nün 2009/7638 sayılı Takip dosyasında yazılan talimat uyarınca, Yalova 2. İcra Müdürlüğü’nün 2010/1687 sayılı Talimat dosyasında yapılan 31.08.2010 günlü hacze konu menkullerin davacı üçüncü kişiye ait olduğunu, borçlunun iş yeri ve mahcuzlarla ilgisinin olmadığını, hacizde eşi olan davalıyı ziyaret amaçlı bulunduğunu, takibe konu alacak nedeni ile yeni iş yeri açacak durumda bulunmadığını alacaklının da bildiğini, bunu bilerek üçüncü kişiye ait iş yerinde haciz yaptırdığını belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına ve tazminata karar verilmesini istemiştir.
Davalı (alacaklı) vekili, dava konusu haczin borçlunun huzurunda yapıldığını, bundan sonra 14.10.2010’da yapılan hacizde de borçlunun hazır bulunduğunu, eşi adına kayıtlı iş yerinin aslında borçlu tarafından işletildiğini, alacaklıdan mal kaçırmak için danışıklı hareket ettiklerini belirterek davanın reddine ve tazminata karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Davalı (borçlu), usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara katılmadığı gibi cevap da vermemiştir.
Mahkemece toplanan delillere göre: “borçlunun 2010 yılının 8. ayına kadar unlu mamuller işi ile iştigal ettiği, iş yerinin ise takibe dayanak senet üzerinde gösterilen, ödeme emrinin tebliğ edildiği yerde bulunduğu, hatta burada haciz yapılarak mahcuzların alacağa mahsuben satıldığı, bundan sonra bir firmada müşteri temsilcisi olarak çalışmaya başladığı, dava konusu haczin davacının 01.02.2010’dan beri kullandığı iş yerinde borçlu ve davacının huzurunda yapıldığı, üçüncü kişinin aynı iş kolunda 1996’dan beri farklı adreslerde çalıştığı, haciz adresindeki faaliyeti ile ilgili kredi çekip ödemelerini yaptığının belirlendiği, hacizde hazır bulunmasının ve üçüncü kişi ile evli olmasının mahcuzların borçluya ait olduğunu göstermeyeceği“ gerekçesi ile davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına ve davacının tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili ve tazminat talebinin reddi yönünden davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, üçüncü kişi tarafından İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca “istihkak” davası olarak açılmıştır.
Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre, davacı üçüncü kişi vekili 1996 yılından beri yani evlenmeden çok uzun süre önce hazır giyim ürünleri satışı ile ilgili alanda faaliyet göstermektedir. Borçlunun dava konusu haciz sırasında eşine ait iş yerinde hazır bulunması birlikte çalıştıklarını göstermek açısından yeterli kabul edilemez. İİK’nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin üçüncü kişi yararına olduğunun kabulü gerekir. İspat yükü altında olan alacaklı taraf karinenin aksini kanıtlamaya elverişli deliller sunamamıştır.
Diğer yandan Mahkemece İİK’nun 97/15. maddesinde: “İstihkak davası sabit olur ve birinci fıkra gereğince istihkak iddiasına karşı itiraz eden alacaklı veya borçlunun kötü niyeti tahakkuk ederse haczolunan malın değerinin yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere itiraz edenden tazminat alınmasına asıl dava ile birlikte hükmolunur” düzenlemesi yer almaktadır. Yargıtay’ın yerleşik uygulamasına göre buradaki kötü niyet koşulunun gerçekleşmesi için haciz adresindeki mahcuzların üçüncü kişiye ait olduğunu bilen alacaklı ya da borçlunun haczin yapılmasını sağlaması gerekir.
Somut olayda dava konusu haciz üçüncü kişinin eşi olan borçlu ...’ın huzurunda yapılmıştır ve bu koşullarda tarafların birlikte faaliyet gösterdiklerini iddia ederek istihkak iddiasına itiraz etmek yasal bir hakkın kullanılması mahiyetinde olup, alacaklı tarafın kötü niyetinden bahsedilemeyecektir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı üçüncü kişi vekili ile davalı alacaklı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 2,75 TL kalan onama harcının temyiz eden davacı 3.kişiden alınmasına, aşağıda dökümü yazılı 694,40 TL.kalan onama harcının temyiz eden davalı alacaklıdan alınmasına 18.1.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.