Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/15898
Karar No: 2014/9598
Karar Tarihi: 29.4.2014

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2013/15898 Esas 2014/9598 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2013/15898 E.  ,  2014/9598 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Batman İş Mahkemesi
    Tarihi :21.05.2013
    No :2010/150-2013/225

    Davacı, trafik kazası sonucu yaralanan sigortalıya ödenen geçici iş göremezlik ödemeleri ve tedavi giderinin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı Kurum ve davalı sigorta şirketi vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı Kurum vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Davalı Sigorta Şirketinin temyiz itirazları yönünden;
    Bilindiği gibi, Karayolları Trafik Kanununa göre, zorunlu mali sorumluluk sigortası, motorlu araç işleticisinin, bu nedenle üçüncü kişilere verdiği zararları, onun adına karşılamak üzere, hem üçüncü kişileri, hem de sigorta ettireni koruma amacı ile oluşturulmuş bir zarar sigortası türüdür.
    2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun “İşleten ve araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin hukuki sorumluluğu” başlığını taşıyan 85’inci maddesinin birinci fıkrasında; bir motorlu aracın işletilmesi, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına ya da bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın, bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi durumunda, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibinin, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacakları belirtilmiş, “Mali sorumluluk sigortası yaptırma zorunluluğu” başlığını taşıyan 91. maddesinin ilk fıkrasında; işletenlerin, bu Kanunun 85’inci maddesinin birinci fıkrasına dayalı sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere, mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu açıklanmış, “Zorunlu mali sorumluluk sigortası dışında kalan hususlar” başlığını taşıyan 92’nci maddesinde de; işletenin, bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği istemlerin zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışında olduğu hüküm altına alınmıştır. Buna göre, anılan Kanun hükümleri kapsamında, işletenler, motorlu taşıtların kullanılmasından doğan, üçüncü kişilere verdikleri zararları karşılamak üzere, zorunlu mali sorumluluk sigortası yaptırmak zorundadırlar. Bu sigorta türünde, sigorta şirketi birinci, aracı sigorta ettiren ikinci, bu iki kişinin dışında olup da zarar gören kişi ise üçüncü kişi konumundadır. 91’inci maddede, sigorta ettirenin “işleten” sıfatına sahip kimseler olabileceği hükme bağlanmıştır. Sigorta şirketi, araç sahibinin, gerek müstahdeminin kusurundan ve gerekse, bizzat kendi kusurundan doğacak mali sorumluluğunu güvence altına almaktadır. Bu yönden, sigorta şirketleri, işletenin veya şoförlerinin, kusurları ile neden oldukları olaydan dolayı doğan mali sorumluluklarının belirli limitle sınırlı olarak kefili durumundadır. Bu nedenle de, zarar gören kişi, kendisine zarar veren aracı sigorta eden sigortacıya, zararının karşılığını alabilmek için başvurabilmektedir. Ancak, sigortalanan aracın işleteni, aracı kullanan şoför ile birlikte ikinci kişi olup, zorunlu mali mesuliyet sigortasının kapsamının, üçüncü kişide vuku bulan zararın karşılanması olduğundan, sigortalanan aracı kullanan sürücünün kusuruna dayalı olarak ve işletende oluşan zarar nedeniyle, sigortacı konumundaki sigorta şirketine yönelik, Kurumun istemde bulunamayacağı açıktır.
    Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    S0NUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davalıya iadesine, 29.4.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi