4. Hukuk Dairesi 2019/2997 E. , 2019/5641 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar ... ve ... İç Mimarlık Dek. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili Av. ... tarafından davalılar ... (...) ve diğerleri aleyhine 21/03/2007 gününde verilen dilekçe ile haksız eyleme dayalı maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne dair verilen 15/06/2016 günlü kararın Yargıtay"da duruşmalı olarak incelenmesi davalılardan ... ve ... vekili, dahili davalılardan ..., ... ve ... vekili, duruşmasız olarak incelenmesi davalılardan ... ve fer’i müdahil ... tarafından istenilmekle daha önceden Yargıtay 11. Hukuk Dairesince belirlenen ve ilgililere 22/10/2019 duruşma günü için tebligat yapıldıktan sonra, duruşma gününden bir gün önce dosyanın duruşması yapılmak üzere Dairemize intikal ettiği, yapılan yoklamada davacılar vekili Avukat ..."un hazır olduğu başkaca gelen olmadığı anlaşılarak duruşmanın yapılmasından sonra davalılar ... (...) ile... vekili Avukat..."ın gelerek yukarıda açıklanan gelişmelerden bilgisi olmaması nedeniyle duruşmada hazır olmadığını belirtmesi haklı ve makul görülerek düzenlenen ekli tutanak gereğince yeniden celse açılarak açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki evrak incelenerek gereği görüşüldü.
1-İlam, temyiz eden davalı ..."a 09/11/2016 gününde tebliğ edilmiş, temyiz dilekçesi ise 23/02/2017"de verilmiştir. HUMK’nun 432/1. maddesi uyarınca temyiz süresi onbeş gündür. Kararın tebliğ tarihi ile temyiz edildiği gün gözetildiğinde onbeş günlük yasal sürenin geçtiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle davalı ...’ın temyiz dilekçesi reddedilmelidir.
2- ...’in temyiz itirazları yönünden;
Dava; haksız icra takibi, haciz ve satış işlemleri nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılardan ... ve ... vekili , dahili davalılardan ..., ... ve ... vekili, davalılardan ... ile ... tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar vekili davacılardan ...’ın ... AŞ’deki % 40 payını davalılardan ... ve ...’a Karşıyaka 4. Noterliğinin 04/04/1997 gün ve 14215 yevmiye numaralı sözleşmesi ile devrettiğini, bu sözleşmenin 10. maddesinde daha önce davacı
./..
tarafından sermaye artırımı için verilen alacaklının adının yazılmadığı 4.000,00-TL tutarındaki senedin iade edileceğinin belirtildiğini, ancak senedin kendisine verilmediği gibi alacaklı kısmına davalılardan ...’ın ismi yazılarak Kocaeli 4. İcra Müdürlüğünün 1997/1288 E. sayılı dosyası ile davacılar aleyhine icra takibi başlatıldığını, artık ortağı olmadığı ... AŞ’ye ödeme emri gönderilerek haberi olmaksızın takibin kesinleştiğini, talimat yolu ile davacı şirkete ait tüm makinelerin ve kamyonun haczedildiğini, takibin haksızlığının tespiti amacıyla Kocaeli 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1999/618 E sayılı dosyasında dava açtıklarını ve davanın kabulüne karar verildiğini beyan ederek davacıların maddi ve manevi zararlarının tazminini istemiştir.
Davalılardan ..., ... (...), dahili davalılar ... ..., ... ile ... davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.
Mahkemece davacı şirket yönünden maddi tazminat isteminin kabulüne, davacı ... bakımından reddine ve her iki davacı yönünden manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 125/2 maddesi uyarınca davanın açılmasından sonra, dava konusu davacı tarafından devredilecek olursa, devralmış olan kişi, görülmekte olan davada, davacı yerine geçer ve dava kaldığı yerden itibaren devam eder.
Dosya kapsamından, yargılama sırasında davacılardan ... tarafından kendi adına asaleten ve davacı şirketi temsilen Bornova 1. Noterliğinin 28/06/2010 gün ve 677 yevmiye numarasında onaylı temlik sözleşmesi ile eldeki dava dosya numarası belirtilmek suretiyle bu dosyadan olan alacakların 110.000,00-TL’lik kısmının ...’e temlik edildiği, bu kişi tarafından duruşmalara girilip dilekçeler verilmek suretiyle davanın takip edildiği anlaşılmaktadır. Şu halde, temlik işlemi ile davacılık sıfatı temlik alana geçtiğinden mahkemece temlik alanın davacılık sıfatı değerlendirilerek onun yönünden hüküm kurulması gerekirken bu hususun gözetilmemesi uygun görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalılardan ... ve ... vekili, dahili davalılardan ..., ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, davalılardan ...’ın temyiz dilekçesinin ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve davacılar yararına takdir olunan 2.037,00 TL duruşma avukatlık ücretinin ..."den gayrı temyiz eden taraflara yükletilmesine ve ..."den peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 27/11/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.