Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/7769
Karar No: 2019/22424
Karar Tarihi: 16.12.2019

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2019/7769 Esas 2019/22424 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2019/7769 E.  ,  2019/22424 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    YARGITAY KARARI

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı iş yerinde ilk olarak 1994 yılında çalışmaya başladığını, 1996 yılında askerlik nedeniyle ayrıldığını, 1997 yılında askerden döndükten sonra 2006 yılına kadar davalı şirkette aralıksız olarak çalıştığını, 2006 yılında davalı şirket yetkilisi olan Orhan’ın müvekkilini işten çıkardığını, tazminatının ödenmiş olduğunu, kısa bir süre sonra davalı şirket yöneticisinin şartların değiştiğini söyleyerek tekrar müvekkilini işe çağırdığını, müvekkilinin de 04/08/2006 tarihinden iş akdinin haksız feshedildiği 24/07/2013 tarihine kadar davalı firmada aralıksız çalıştığını ileri sürerek, kıdem, ihbar tazminatları ile ücret, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının sürekli işini savsakladığını ve diğer personelin işine olur olmaz karışmak suretiyle iş huzurunu bozmuş olduğunu, bu nedenle de uyarıldığını, davacının 24/07/2013 tarihinden itibaren işe gelmediğini, telefonla aranarak gelip çalışmasının istendiğini, 29/07/2013 tarihine kadar beklendiğini ve defalarca arandığını ancak davacının işe dönmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:
    Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı taraf vekilleri temyiz etmiş ve karar Dairemizce bozulmuştur.
    Bozma ilamında özetle; “-Usul açısından;
    a-Gerekçe ile hüküm fıkrası arasında çelişki olması 10.04.1992 gün ve 1991/7 Esas, 1992/4 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına aykırı olup, salt bu aykırılık bozma sebebidir.
    Karar tarihinde yürürlükte olan 6100 sayılı HMK. 298/2. maddesinde tefhim edilen hüküm özeti (kısa karar) ile gerekçeli kararın çelişkili olamayacağı yukarıda belirtilen YİBK’na uygun bir biçimde yeniden düzenlenmiştir.
    6100 sayılı HMK’nun 298/2. maddesine göre “Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz.”
    Somut uyuşmazlıkta, Mahkemece karar gerekçesinde davacının giydirilmiş ücretinin 1.423,52 TL olarak kabul edildiğinin açıklanmasına karşın, kıdem tazminatını 2.456,27 TL üzerinden hesaplayan 16.01.2015 tarihli bilirkişi raporuna itibarla hüküm kurulması suretiyle gerekçe-hüküm çelişkisine neden olunmuştur.
    Hüküm ile gerekçeli karar arasındaki çelişki yukarıda belirtilen YİBK. ve HMK’nun 298/2. maddesine aykırıdır.
    b-Mahkemece, karar gerekçesinde davacının işyerinde 14 yıl 25 gün çalıştığının kabul edildiği belirtilerek 29.09.2014 tarihli bilirkişi raporunun hükme esas alındığı açıklanmıştır. Anılan bilirkişi raporunda işverence yapılan 4.000 TL’lik ödemenin oranlama yapılarak kıdem ve ihbar tazminatı hesaplamalarından mahsup edildiği görülmüştür.
    Gerekçedeki açıklama karşısında kıdem tazminatı yönünden 29.09.2014 tarihli bilirkişi raporu yerine, davacının ilk çalışma dönemini dışlayarak 04.08.2006-24.07.2013 tarihleri arasındaki çalışma dönemi karşılığı kıdem tazminatını hesaplayan 16.01.2015 tarihli bilirkişi raporuna itibarla hüküm kurulması suretiyle gerekçe-hüküm çelişkisi yaratılması yukarıda belirtilen YİBK. ve HMK’nun 298/2. maddesine aykırıdır.
    -Esas açısından;
    a-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    b-Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Somut uyuşmazlıkta; davacı fesih tarihinde aylık net 1.540,00 TL ücret aldığını iddia etmiş, Mahkemece emsal ücret araştırması sadece ... Ticaret Odasından sorulmak suretiyle yapılmış, araştırma neticesinde davacının aylık net 805,00 TL ücret alabileceği bildirilmiştir.
    Mahkemece davacının ücreti aylık net 898,73 TL olarak kabul edilmiş ise de, yapılan emsal ücret araştırması yetersizdir.
    Taraflar arasında ücret seviyesi ihtilaflı olduğundan işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı, tazminat ve alacaklara esas ücret belirlenmeli ve bu ücrete göre alacaklar hesaplanarak hüküm altına alınmalıdır. Eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmesi hatalıdır.
    c-Dava dilekçesinde yıllık izin ücreti ile genel tatil ücreti olarak 250’şer TL istenmesine karşın, hüküm fıkrasında bu alacaklara 50’şer TL olarak dava tarihinden itibaren faiz yürütülerek hükümde toplam alacak miktarları yönünden çelişkili ve infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm kurulması HMK’nun 298/2. maddesine aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.” gerekçeleri belirtilmiştir.
    Mahkemece bozmaya uyulmuş ve yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Bozmadan sonra verilen karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    E) Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Vermiş olduğu bir hüküm Yargıtay tarafından bozulan ve Yargıtay"ın bu bozma kararına gerek iradi ve gerekse kanuni şekilde uymuş olan yerel mahkeme, bozma kararı doğrultusunda inceleme yapmak ve hüküm kurmak zorundadır. Mahkeme uyma kararını kaldırarak, direnme kararı veremeyeceği gibi, hükmünün bozma kararının kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan bölümleri hakkında da farklı bir karar vermeden yeniden hükümde karar vermek zorundadır.
    Bozmaya uyulmakla bozma lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak doğmuş olur. Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usulü kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak oluşturur.
    Somut uyuşmazlıkta; Yerel Mahkemenin bozma öncesi ilk kararında davacının fazla mesai ve genel tatil ücreti alacaklarından % 30 oranında karineye dayalı makul indirim (takdiri indirim) yapılmış, kararın taraflarca temyiz edilmesi üzerine verilen bozma kararında bu husus bozma kapsamı dışında kalarak davalı lehine usulü kazanılmış hak oluşturmuştur.
    Mahkemece bozmaya uyularak verilen kararda ise, davacının fazla mesai ve genel tatil ücreti alacaklarından % 30 oranında takdiri indirim yapıldığının belirtilmesine rağmen, takdiri indirim yapılmadan bilirkişi raporunda hesaplanan tutarların hüküm altına alındığı anlaşılmıştır. Bu durum, bozmaya uyulmakla davalı lehine oluşan usulü kazanılmış hak ilkesine aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    F) Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi