11. Ceza Dairesi Esas No: 2020/5463 Karar No: 2021/3664 Karar Tarihi: 13.04.2021
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2020/5463 Esas 2021/3664 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2020/5463 E. , 2021/3664 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
Yokluğunda verilen hükmün, sanığın sorgusunda bildirdiği adresinde Tebligat Kanunu‘nun 21/1. maddesi uyarınca 21.11.2015 tarihinde yapılan tebliğ işleminde; “çarşıda olduğu belirtilerek tebliğ evrakı bağlı bulunduğu ... mahalle azası imzasına tebliğ edilmiş olup 2 numaralı haber kağıdı kapıya yapıştırıldı, en yakın komşusu .....” şeklinde tebligat parçasına şerh düşülmesi nedeniyle, anılan Kanun‘un “Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina” başlıklı 21. maddesi ve muhatabın adreste oturmasına rağmen tebliğ anında bulunmaması halinde tebliğ memurunun ne şekilde işlem yapması gerektiğini düzenleyen Tebligat Kanunu‘nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 31. maddesinin 1. fıkrasının a bendindeki “Muhatap veya muhatap adına tebligat yapılabilecek kişiler, o adreste bulundukları halde hiçbirinin tebliğ anında gösterilen adreste mevcut olmamaları.... hallerinden biri gerçekleştiği takdirde tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti veya meclisi üyesinden birine ya da kolluk amir veya memuruna imza karşılığında teslim eder. Tebliğ memuru, ek-1’de yer alan (2) numaralı örneğe uygun olarak düzenlenen ihbarnameyi gösterilen adresteki kapıya yapıştırır. (a) bendinde belirtilen halin gerçekleşmesi durumunda tebliğ memuru, tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirir” şeklindeki hükmü ile anılan Yönetmeliğin “Tebliğ mazbatasında bulunması gereken bilgiler ve tanzimi” başlıklı 35. maddesinin 1. fıkrasının f bendi uyarınca, tebliğ mazbatasının “30 uncu ve 31 inci maddelerdeki durumların gerçekleşmesi halinde bu hususlarla ilgili hangi işlemlerin yapıldığını.... içermesi gerektiğine” ilişkin düzenlemesi karşısında; sanığa yapılan tebliğ işleminde, sanığın çarşıda olduğu bilgisinin kimden alındığı belli olmadığı gibi bu kişinin isim ve imzasının tespit edilmemiş olması nedeniyle yapılan tebligatın geçersiz olduğu ve sanığın öğrenme üzerine temyizinin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede: Resmi belgede sahtecilik suçu yönünden suç tarihinin suça konu bononun düzenlendiği tarih olan 04/07/2007; dolandırıcılık suçu yönünden ise en aleyhe kabulle suça konu bonoyu bir şekilde eline geçiren katılan ..."in katılan ... aleyhine icra takibi başlattığı 29/12/2008 tarihi olduğu belirlenerek yapılan incelemede; Sanığa yüklenen dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarının cezasının miktarı ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen uzamış dava zamanaşımının, suç tarihlerinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanun’un 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, kamu davalarının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, 13/04/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.