Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/2805
Karar No: 2020/5384
Karar Tarihi: 05.10.2020

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/2805 Esas 2020/5384 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2020/2805 E.  ,  2020/5384 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacılar, dava dilekçesinde özetle; ... Kızılay Inkılap sokak No:6 da bulunan gayrimenkul"un bodrum ve zemin katları hariç 1-2-3-4-5. katlarının, bodrumdaki çay ocağının, hidrofor alanı ve sığınak kısımlarının kiralandığını, gayrimenkul"ün tam ve eksiksiz olarak kiracıya teslim edildiğini, sözleşmenin 10. maddesine göre kiracının boşaltmak istemesi halinde binayı teslim aldığı şekilde iade etmek zorunda olduğunu, kiracının sözleşmeye aykırı olarak gayrimenkulde hasar meydana getirdiğini, kiralananı teslim aldığı şekilde teslim etmediğini, hasarların ... 9. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/438 D.İş sayılı dosyası ile tespit edildiğini, tespitte belirtilen rakamın çok üzerinde zarar bulunduğunu ileri sürerek 01/01/2000 tarihinden geçerli olmak üzere kiralanan gayrimenkulün davalının tahliye tarihi itibari ile uğradığı hasarın 10.000,00 TL"sinin tahliye tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, tespit masraflarının ise 1.500,00 TL sinin 23/06/2010 tespit tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, cevap dilekçesinde özetle; tespit dosyasındaki raporun kendisine tebliğ edilmediğini, taşınmazın kiralandığı zamanda da eski yapılı kullanılmış bir bina olduğunu, oturulduğu sürece mal sahibi tarafından taşınmaza herhangi bir bakım veya onarım yapılmadığını, kira kontratosu yapılırken binanın ve eşyaların neler olduğunun, evsaf ve durumlarının tek tek belirlenmediğini, kira sözleşmesinin 18/06/2010 tarihinde karşılıklı olarak feshedildiğini, tutanak ile bina sahibine boş olarak teslim edildiğini, teslim tutanağında hasara ilişkin bir belirleme yapılmadığını, mal sahipleri tarafından dava tarihine kadar hasara ilişkin olarak idareye herhangi bir başvuruda bulunulmadığını ileri sürerek haksız ve yersiz açılan davanın usul ve esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, hor kullanma suretiyle zararın tazmini talebinin haksız fiil hükümleri uyarınca 1 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu ve zamanaşımı süresinin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine dair verilen hüküm, davacı tarafın temyizi üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 2013/405 E 2013/11984 K sayılı ilamıyla davanın sözleşmeden kaynaklanan on yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu ve dava tarihi itibariyle 10 yıllık süre dolmadığından işin esası hakkında bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuştur.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak bilirkişi raporu doğrultusunda Türk Borçlar Kanununun 365. (sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan Borçlar Kanununun 278.) maddesi gereğince kiracının kiralananın bakımını gereği gibi sağlamakla yükümlü olduğu gerekçesiyle ıslah edilen davanın kabulübe, 50.394,00 TL alacağın 10.000,00 TL"sinin dava tarihinden itibaren, kalan 40.394,00 TL"sinin ıslah tarihi 23/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacılara ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafın temyizi üzerine Dairemizin 14.02.2018 tarihli 2017/4616 E 2018/1047 K sayılı ilamıyla; kira sözleşmesinde adı geçip davada yer almayan kişilerin ölü olup olmadığının tespiti ile ölü olduklarının anlaşılması halinde mirasçılık belgelerinin ilgililerden temin edilerek ayrıca dava konusu taşınmaza ait son tapu kaydı getirtilmek suretiyle taraf teşkilinin sağlanıp sağlanmadığının denetlenmesi ve taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerektiği, davalı taraf lehine doğmuş olan usuli kazanılmış hak ile bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı hususları da göz önüne alınarak karar verilmesi gerekirken davalı taraf lehine doğmuş olan usuli kazanılmış hak göz önüne alınmaksızın bozmadan sonra yapılan ıslaha göre hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda boya-badana bedeli haricinde tespit edilen yenilenmesi gereken kalemlerden kullanım süresindeki olağan yıpranmaların hesaplamada dikkate alınmadığı, tespit edilen yenilenmesi gereken kalemlerden yıpranma (eskime) payı da düşürülerek, denetime elverişli bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak usuli eksiklikler giderilmiş ve ek bilirkişi raporu aldırılarak tespit edilen 35.368,00 TL alacaktan bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı kuralı gereğince 10.000,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, ıslah talebinin ve fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir.
    1-)Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delilerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-) Dava açılırken 10000 TL alacağın tahsili talep edilmiş ve mahkemece bozma ilamına uyularak davacı tarafın bozmadan sonra yaptığı ıslah işlemi geçersiz kabul edilmiştir. Bu durumda mahkemece taleple bağlı kalınarak “davanın kabulüne” ve kabul edilen 10.000 TL üzerinden Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesi uyarınca Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında olmamak kaydıyla nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yanılgılı şekilde ıslah geçersiz sayılmasına rağmen ıslahla dava değeri artırılmış gibi “ davanın kısmen kabulüne” karar verilmesi, fazlaya ilişkin istemin reddedilmesi ve davacı lehine bilirkişi raporunda tespit edilen 35.368,00 TL üzerinden hesaplanan 4.240,48 TL vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    Ne var ki, bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2 maddesi yollaması ile HUMK’un 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile (hükmün 1.bendinde yer alan "Davanın KISMEN KABULÜNE" ifadesinin çıkarılarak yerine, "Davanın KABULÜNE" ifadesinin yazılmasına, hükmün 1. bendinin sonunda yer alan “ve fazlaya ilişkin istemin” ifadesinin çıkarılmasına,) hükmün 3. bendinde yer alan “4.240,48 TL” ifadesi çıkarılarak yerine “2.725,00TL” ifadesinin yazılmasına ve hükmün davalı yararına düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 6100 sayılı HMK"nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"un 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi