22. Hukuk Dairesi 2014/25054 E. , 2015/35294 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatili ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, 2001 yılında davalı işverene ait işyerinde hizmet sözleşmesi ile çalışmaya başladığını, müvekkilinin iş sözleşmesinin 17.08.2009 tarihinde davalı işveren tarafından haksız ve sebepsiz olarak feshedildiğini, bu sebeple işe iade davası açıldığını ve mahkemece feshin haksız olduğuna ve müvekkilinin işe iadesine karar verildiğini kesinleştiğini, çalıştığı dönemdeki, fazla mesai, hafta tatili ve bayram tatili alacaklarının da ödenmediğini beyan ederek, davalıdan kıdem tazminatı ile bir takım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının kesinleşen işe iade kararından sonra, iki defa işe başlaması konusunda davacıya ihtar gönderildiğini, yapılan ihtarlara rağmen davacı şirket yetkilisi ile görüşmeden ve işe başlamadan işyerine gelip geri gittiğini, fakat ihtara rağmen davacının işe haksız olarak başlamadığını, kıdem tazminatı ve ihbar tazmiantının verilemeyceğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı taraf temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı işçinin hizmet süresi hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Dosyada mevcut Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre davacının, 01.02.2000 den sonra 1479 sayılı zorunlu sigorta yatırıldığı, 27.08.2008-31.12.2009 tarihlerinde ise davalı işyerinde çalıştığı anlaşılmıştır. Mahkemece öncelikle davacının talebi aşılmakla karar verildiği gibi kayıtlarda davalı işyerine kaydı olmayan 01.01.2001-31.12.2009 tarihleri arasındaki çalışmaları için herhangi bir araştırma yapılmadan ve davacının davalı işyerinde çalışma olgusunun ispatlanmadan doğrudan karar verildiği, kayıt dışı dönem için yeterince araştırma yapılmadığı görülmüştür.
Yapılacak iş, öncelikle uyuşmazlık konusu dönemi kapsayacak şekilde dönem bordrolarını getirtmek ve bordro tanıklarını re"sen tespit edip dinlemek, gerek görüldüğü takdirde kurumdan sorulmak suretiyle veya ayrıntılı zabıta araştırması ile tespit edilecek komşu işyerlerinin işverenleri veya bu işverenlerin resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlarının beyanlarına başvurmak, komşu iş yeri tanıklarının çalışma süresini tereddütsüz belirlemek amacıyla gerek görüldüğü takdirde hizmet döküm cetvellerini getirtmek, davacının davalı işveren iş yerinde çalıştığı birimlerdeki belgelerde adının bulunup bulunmadığını gerekirse işyerinde keşif de yapmak suretiyle denetlemek, davalı iş yerinde şirketleşmenin hangi tarihte başladığını, işletmenin ne zaman tüzel kişilik kazandığını, önceki dönemde de aynı yerde işyeri bulunup bulunmadığını ve varsa kim tarafından işletildiğini belirlemek, davacıya yapılan ücret ödemeleriyle ilgili belgelerini istemek ve hizmet süresinin nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınıp araştırma genişletilerek tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın eksik araştırma ve inceleme sonucunda yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Davacının hizmet süresi yeterince aydınlatılmadan sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Kabule göre de; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 26. maddesi uyarınca taleple bağlılık kuralına aykırı olarak talepten fazlasına karar verilmesi usule aykırıdır. Davacı işçi 2001 yılından itibaren 17.08.2009 tarihleri arasındaki çalışmalarından kaynaklanan alacaklarını talep ettiği anlaşılmıştır. Ancak; mahkemece davacının iki dönem halinde olmak üzere; 28.11.1994-28.09.1995 ile 01.01.2001-31.12.2009 tarihleri arasındaki tüm çalışmaları için yapılan hesaplamanın kabul edildiği görülmüştür. Taleple bağlılık ilkesi gereği davacının ilk döneminin hesaplamaya katılarak kabul edilmesi hatalıdır.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine, 22.12 2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.