1. Hukuk Dairesi 2017/920 E. , 2020/2945 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, mirasbırakan annesi ..."in oğlu olan dava dışı ..."i vekil tayin ettiğini, annesi ..."nin dava konusu ... parsel sayılı taşınmazını, vekil ..."in vekaletnameye dayanarak kardeşleri olan davalı ..."a 07.12.2001 tarihinde satış göstermek suretiyle devrettiğini, murisin sağır, dilsiz, yaşlı ve iletişim dilini bilmeyen, deneyimsiz biri olduğunu, hukuki ehliyeti bulunmadığını, annesinin durumundan faydalanılarak alınan vekaletnameye dayanarak satışın gerçekleştirildiğini, murisin mal satmaya ihtiyacı olmadığını, temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile tüm mirasçıların miras payları oranında adlarına, mümkün olmadığı takdirde miras payı oranında adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Aşamada mahkemece, talebin terekeye iade istekli olduğundan bahisle tereke temsilcisi atanması için süre verilmiş ve bu doğrultuda mirasbırakanın terekesine temsilci atanmıştır.
Davalı, mirasbırakan annesinin ehliyetli olduğunu, taşınmazı bedeli karşılığında satın aldığını, taşınmaz üzerinde bulunan daire ve dükkanları kendisinin yaptırdığını, yurtdışında yaşadığından, 40.000 USD olan taşınmaz bedelini banka aracılığıyla murise gönderdiğini, annesinin vefat ettiğinde banka hesabında halen 20.000 USD kaldığını ve bu miktarın mirasçıları tarafından paylaşıldığını, ayrıca ... 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nde tanık olarak dinlenen annesinin söz konusu taşınmazı sattığını ve parasını aldığını beyan ettiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, Adli Tıp Kurumu"dan alınan rapor doğrultusunda mirasbırakanın fiil ehliyetine haiz olduğu ve satış işleminin gerçek olduğu gerekçesiyle davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece "" ... Hal böyle olunca, tereke temsilcisinin 02.02.2010 tarihli oturumdan sonra davayı takip etmediği gözetilerek, takipsiz bırakılan sürede dikkate alındığında karar tarihinde yürürlükte olan 1086 sayılı HUMK.’nun 409. maddesi ( yeni 6100 sayılı HMK.’nun 150. maddesi) hükmü uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken işin esası yönünden hüküm kurulmuş olması doğru değildir. "" gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamı sonrasında mahkemece; davalı tarafın davayı takip etme hakkı bulunduğu, davalı tarafça takip edilen davanın, HMK 150. maddesi uyarınca işlemden kaldırılarak, açılmamış sayılmasına karar verilmesinin yasalara uygun olmayacağı gerekçesiyle önceki kararda direnilmiştir.
Direnme kararının davacı ve tereke temsilcisi vekilince temyizi üzerine uyuşmazlık Hukuk Genel Kurulu önüne gitmiş ve Kurulun 18.11.2015 tarihli ilamı ile "" ... Somut olayda tereke temsilcisi 02.02.2010 günlü oturuma katılmış sonraki oturumlara katılmamış ise de, davalı yan duruşmalara katılarak davayı takip iradesini ortaya koymuş ve davayı takip etmeyeceğine dair bir beyanda bulunmayıp davayı sonuçlandırmıştır (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 150). Hal böyle olunca, Yerel Mahkemece davaya devam edilerek hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya uygun olup, direnme kararı yerindedir. Ne var ki, işin esasına yönelik diğer temyiz itirazları Özel Dairece incelenmediğinden dosyanın Özel Daireye gönderilmesi gerekir."" ve yine Kurulun 02.11.2016 tarihli ilamı ile "" ... Şu hale göre mahkemece yapılacak iş; Hukuk Genel Kurulu kararının taraflara tebliği ile karar düzeltme yoluna başvurma olanağı sağlamak ve bu yola başvurulursa dosyayı Hukuk Genel Kurulu"na, başvurulmazsa da Hukuk Genel Kurulu kararının gereği yerine getirilmek üzere Özel Daireye göndermek olmalıdır."" gerekçesi ile dosya Daireye gönderilmiştir.
Karar, davacı vekili ve tereke temsilcisi vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR-
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacı ve tereke temsilcisinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 30.10. TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 22.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.