Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/4203
Karar No: 2021/14394

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/4203 Esas 2021/14394 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2021/4203 E.  ,  2021/14394 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
    İlk Derece
    Mahkemesi : ... 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı vekili; davacının 01.07.2013 tarihinden işbu dava tarihine kadar davalılara ait ... Tekne Bakım ve Onarım isimli işletmede gece bekçisi olarak çalıştığının ve bu çalışmasının Kuruma bildirilmediğinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
    II-CEVAP
    Davalı ... vekili; davacının 10.08.2016 tarihi öncesinde müvekkiline ait işyerinde hiçbir çalışması olmadığını, davacının müvekkile ait işyerine yakın elektrik, su gibi altyapısı dahi bulunmayan camları kırık bir harabede son derece sağlıksız koşullarda yaşamını sürdürdüğünü, yıllardır da geçimini gerek müvekkiline ait işyerinin civarındaki tersanelerden çıkan hurdaları ve gerekse o civara geceleri araçla gelip bira içen şahısların attığı bira şişelerini toplayıp satarak sağladığını, zaman içinde davacının sağlık durumunun gitgide bozulmaya başlamış olması ve hatta kalp krizi geçirmesi sonucunda sağlık giderlerinin de karşılayamaması nedeni ile müvekkilinin aslında hiç ihtiyacı olmadığı halde 10.08.2016 tarihinde sigortasını başlatarak gece bekçisi olarak davacıyı istihdam ettiğini, müvekkilinin tüm bu iyiniyetli ve insani yaklaşımına rağmen aralarında asla bir iş akdi olmaksızın salt yardım amaçlı olarak tersanenin imkanlarını kişisel ihtiyaçları için kullanılmasına müsamaha gösterildiği tarihlerde işyerinde sigortasız çalıştırıldığından ve iş akdinin kurulduğu dönem sonrasında ücretinin bir kısmını muhtelif yerlere borçlarını ödemesi için avans olarak verilmiş olmasına rağmen ücretinin de eksik ödendiğinden bahisle tamamen kötü niyetli olarak dava açıldığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
    Davalı ... Çanyaka vekili; müvekkilinin anılı yerde hiçbir zaman bir işyeri bulunmadığını, işyerinin müvekkilinin kardeşi ..."ya ait bulunduğunu, bu nedenle müvekkili hakkında açılan davanın husumet eksikliğinden reddi gerektiğini, davacının 10.08.2016 tarihi öncesinde müvekkilinin kardeşine ait işyerinde hiçbir çalışması olmadığını, davacının müvekkilinin kardeşine ait işyerine yakın elektrik, su gibi altyapısı dahi bulunmayan camları kırık bir harabede son derece sağlıksız koşullarda yaşamını sürdürdüğünü, yıllardır da geçimini gerek müvekkiline ait işyerinin civarındaki tersanelerden çıkan hurdaları ve gerekse o civara geceleri araçla gelip bira içen şahısların attığı bira şişelerini toplayıp satarak sağladığını, zaman içinde davacının sağlık durumunun gitgide bozulmaya başlamış olması ve hatta kalp krizi geçirmesi sonucunda sağlık giderlerinin de karşılayamaması nedeni ile müvekkilinin ve işyeri sahibi kardeşinin aslında hiç ihtiyaçları olmadığı halde 10.08.2016 tarihinde sigortasını başlatarak gece bekçisi olarak davacıyı istihdam ettiğini, müvekkilinin ve kardeşinin tüm bu iyiniyetli ve insani yaklaşımına rağmen aralarında asla bir iş akdi olmaksızın salt yardım amaçlı olarak tersanenin imkanlarını kişisel ihtiyaçları için kullanılmasına müsamaha gösterildiği tarihlerde işyerinde sigortasız çalıştırıldığından ve iş akdinin kurulduğu dönem sonrasında ücretinin bir kısmını muhtelif yerlere borçlarını ödemesi için avans olarak verilmiş olmasına rağmen ücretinin de eksik ödendiğinden bahisle tamamen kötü niyetli olarak dava açıldığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
    Fer"i müdahil SGK Başkanlığı vekili; Kurum kayıtlarının aksi sabit oluncaya kadar geçerli olduğunu, sigortalı olmak için işe giriş bildirgesinin yeterli olmadığını fiili çalışmanın da gerekli olduğunu, davacının bu kadar yıl sigortasız çalışmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
    III-MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    "1- Davanın reddine" karar verilmiştir.
    B-BAM KARARI
    " 1-) ... 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi"nin, 26.12.2018 tarihli, 2016/713 E, 2018/690 K. sayılı kararına yönelik davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine" karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davacı vekili, davaya konu kararın bozulmasını talep etmiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Dava, hizmet tespiti ile işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesi istemine ilişkindir.
    Sigortalılığa ilişkin “hizmet tespiti” davaları, sosyal güvenlik hakkına ilişkin olarak ortaya çıkan davalardır. Yasal dayanağını 506 sayılı Yasanın 6. ve 79/10. (5510 sayılı Yasa açısından ise 86/9.) maddelerinden almaktadır. Sözü edilen 6. madde de, çalıştırılanların, işe alınmaları ile kendiliğinden sigortalı olacakları, sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamayacağı ve vazgeçilemeyeceği belirtilmiştir. Anılan yasanın 79/10. maddesinde ise, sigortalıların, çalışmalarının tespiti ile ilgili dava açabilecekleri hükme bağlanmıştır. Bu bakımdan, hizmet tespitine ilişkin davalar sosyal güvenlik hakkı ve kamu düzeni ile ilgili olup, kişi iradesi belirleyici etkiye sahip değildir. İçerisinde bulunduğu yasal statünün belirlediği durum doğrudan dikkate alınır. Bu nedenle hakim, kendiliğinden araştırma yapma yetkisine sahiptir. Bu yetki kapsamında, gerektiğinde tanık ve diğer deliller yoluyla doğrudan gerçeği bulma yükümü bulunmaktadır.
    İşçilik haklarına ilişkin davalar ise, 4857 sayılı Yasadan kaynaklanmaktadır. Bu tür davalar, kişi iradesine önemli rol verilip, taraf anlaşmalarına geçerlilik tanınan, alacak ve tazminat türünde olan davalardır. Taraflar bu tür haklarından her zaman vazgeçebilir. Bu nedenle hakim, kendiliğinden araştırma yapmaz. Tarafların bildirdiği deliller dışında delil toplanması da olanaklı değildir. Kaldı ki, SGK"nın bu davalarda davalı sıfatı bulunmamaktadır.
    Bu durumda, her iki dava türünün, taraflarının statüsü, hakimin delil araştırma bakımından kendiliğinden hareket etmesi, taraf iradelerine atfedilen rol, dava konusu edilen haktan vazgeçilip vazgeçilememesi gibi yönlerden yasal konumları birbirinden tamamen farklıdır. Her iki dava türünün birlikte görülmesi durumunda; davanın birinde bir kısım delillerin kendiliğinden dikkate alınması, diğerinde alınmaması gerekecektir ki, aynı dava dosyasında birbiri ile çelişkili kararlar yer alabilecektir. Kaldı ki, işçilik haklarına ilişkin olarak dairemiz kararları ile işçilik alacaklarına ilişkin davalar yönünden asıl görevli Yargıtay ilgili dairelerinin kararları arasında farklı uygulamalar ortaya çıkabilecektir.
    Öteyandan, temyiz aşamasında inceleme mercileri farklı olan bu davaların birbirinden bağımsız sonuçlandırılmalarında hukuki istikrar ve kararlara olan güven bakımından da yarar bulunmaktadır. İşçilik haklarına ilişkin olarak kesinleşen hüküm, hizmet tespiti davasında sadece kuvvetli delil olarak değerlendirilmekte, davada taraf sıfatı bulunmayan SGK yönünden bağlayıcı olmamaktadır.
    Somut olayda, hizmet tespiti davasının, işçilik alacakları davası ile birlikte görülmesi hatalı olmuştur.
    Mahkemenin bu maddi ve hukuksal olguları gözetmeksizin, birbirinden tamamen farklı iki davayı bir arada görmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    Yapılacak iş; her iki davanın tefrik edilerek sonuçlandırılmasından ibarettir.
    O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1. maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 17.11.2021 gününde karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi