6. Ceza Dairesi 2017/1690 E. , 2019/5878 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli yağma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Sanıklar ..., ... ve ... hakkında nitelikli yağma suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;
1) Yakınanların beyanlarında özetle; olay tarihinde eğlenecek bir yer aradıkları sırada, tanımadığı bir kişinin yanlarına gelerek “Gençler eğlenmek mi istiyorsunuz kadın lazım mı” deyince olumlu cevap verip bu yerin nerede olduğunu sorduklarında bir otel bildiğini söyleyip, ....restoran isimli yere götürdüğünü, burada bir masada oturdukları sırada dört kadının da masaya oturtulduğunu, siparişlerinin sorulması üzerine ... suyu istemelerine rağmen restorana getiren şahsın ve kadınların içki siparişi verdiklerini, içki servisi yapılıp ayrıca servis ücreti istenmesi üzerine bu durumdan rahatsız olup karşı çıkarak hesabı istediklerini, ödemeleri için adisyonda yazan 970 TL hesap gelince bu hesaba itiraz etmeleri üzerine, şahıslarla aralarında tartışma ve itiş kakış yaşandığını, hesabı getiren şahsın “Eğlenmeye geliyorsunuz madem nasıl paranız olmaz” diyerek yakınan ...’in yakasına yapıştığını, “Hesabı ödemeden buradan çıkamızsınız” dediklerini, olayın uzamamasını isteyen yakınan ...’ın 145 TL parayı masaya koyarak “Elimizde olan bütün para bu kadar” demesi üzerine hesabı getiren şahsın yakınan ...’e “Sen de cüzdanını çıkar para var mı bakacağım” dediğini, yakınan ... cebinden cüzdanını çıkarırken elinden cüzdanı zorla alıp içerisinden 750 TL parayı alarak cüzdanı üzerlerine attığını ve ...’ın 145 TL"sini tekrar verip “Şimdi gidebilirsiniz” dediklerini iddia ettikleri,
Sanıkların savunmalarında özetle; suçlamayı kabul etmedikleri, söz konusu iş yerinin sorumlu müdürü olan sanık ... ile bu yerde çalışan sanık ...’nin hesabın 145 TL olduğunu, yakınanların bu miktarı ödediklerini savunup, sanık ...’in kendi odasından bütün salonu görebildiğini ve herhangi bir hesap tartışması veya kavgası olmadığını, sanık ...’ın ise yakınanların masaya gelen kadınlarla dışarı çıkmak istediklerini, kendilerinin izin vermediğini belirttikleri,
12.08.2014 günlü tutanakta; polis merkezindeki sanıkların teşhis odasına alınarak yakınanlara yaptırılan teşhiste, yakınanların kendilerini tartaklayan ve yakalarından tutan şahsın sanık ..., cüzdanlarından para alan ve tartaklayan şahsın sanık ..., kendilerini dışarıda karşılayan ve içeri girmeden önce üstlerini arayan şahsın sanık ... olduğunu teşhis ettiklerinin belirtildiği,
Yakınanların kolluk beyanlarında; işletmeye girerken üstlerini arayanın sanık ... olduğunu, sanık ...’nin garsonluk yaptığını sanıklar haricinde eşkal bilgilerini verdikleri bir şahsın hesabı getirtiğini, aralarında bu şahıs ve sanık ... ile itiş kakış yaşandığını,
Yakınan ...’in mahkemede; huzurda bulunan sanık ...’ın kendilerine içki servisi yapıp hesabı getiren garson olduğunu ve hesaba itiraz ettiklerinde yakınan ...’in cüzdanını elinden çekerek alan şahsın yanında olup, yakınan ... cüzdanı geri almak istediğinde omuzuna çökerek oturmasını söylediğini, huzurdaki diğer sanık ...’ın işletmeye girerken üzerlerini aradığını, içerideki hesap tartışması sırasında kapıyı kilitlediğini ve olayı izlediğini,
Yakınan ...’in mahkemede; sanık ...’ı fotoğraftan teşhis ettiklerini, kendilerini işletmeye götüren şahıs olduğunu,
Yakınan ...’in mahkemede; karakolda kendisinden parayı alan şahsın olmadığını, sanık ...’ı fotoğraftan teşhis ettiklerini,
Yakınan ...’ın mahkemede; sanık ...’in garson olup olmadığını hatırlayamadığını, masaya servis yapanın büyük ihtimalle sanık ... olduğunu,
18.11.2015 günlü oturumda; yakınanlara huzurda bulunan sanık ... gösterilerek kendilerinden zorla para isteyen kişinin bu kişi olup olmadığı sorulduğunda, sanık ...’ın işletmede garson olarak çalıştığını ancak kendilerinden zorla para isteyen ve alan şahıs olmadığını ancak bu şahsın yanında bulunduğunu ifade ettikleri,
Ceza muhakemesinin asıl amacının maddi gerçeği ortaya çıkarmak olduğu dikkate alındığında tamamı sözlü yargılamadan oluşan dosyada, yakınanların kendi içinde ve birbirleriyle örtüşmeyen beyanları arasındaki aykırılıkların neden kaynaklandığı araştırılıp usulünce giderilmediği, iddia ve savunma beyanlarında geçen adisyon fişi ile işletmenin sahip olduğu sınıfa göre belediye onaylı tarife belgesinin getirilip incelenmediği ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde,
Öncelikle;
Yakınanların aşamalarda kendi içinde ve birbirleriyle çelişen beyanları arasındaki aykırılıklar giderilip, her bir sanığın eylem ve söylemleri ile olaya ne şekilde yağma suçunda aranan cebir, şiddet boyutunda katıldıkları ve/veya katkıda bulundukları denetime olanak verecek şekilde belirlenip, yakınanların olay tarihinde restoranda bulundukları sırada aldıkları hizmet ve/veya mal karşılığı düzenlenen adisyon fişi ile geçerli olan onaylı belediye tarifesi resen araştırılıp, buna göre alınan hizmet ve/veya mal ile talep edilen bedel arasında bir nisbetsizlik olup olmadığı duraksamaya yer bırakmayacak şekilde saptandıktan sonra, sonucuna göre deliller bir bütün halinde değerlendirilip, sanıkların hukuki durumunun ve eylemlerinin hukuki nitelendirilmesinin yapılması gerektiği düşünülmeden eksik inceleme ile yetinilip yargılamaya devamla yerinde ve yeterli olmayan gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi,
2) Kabule göre ise;
a-Sanıkların eylemini iş yerinde işlemesi karşısında; 5237 sayılı TCK"nin 149. maddesinin 1. fıkrasının (c-h) bendlerinin yanı sıra (d) bendinin de uygulanması gerekliliğinin düşünülmemesi,
b-24.11.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün, 2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı kararı ile TCK"nin 53. maddesinde yazılı, “Seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” ibaresinin iptal edilmiş olması nedeniyle karar yerinde yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ... ile sanıklar ..., ... ve ... savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi gereğince sanıkların ceza süresi bakımından kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 19.11.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.