Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/8567
Karar No: 2017/2277
Karar Tarihi: 21.02.2017

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2016/8567 Esas 2017/2277 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı karşı davalı üçüncü kişi, satın aldığı aracın haczi nedeniyle istihkak davası açarak haczin kaldırılmasını istemiş, davalı alacaklı ise satış işleminin muvazaalı olduğunu iddia ederek istihkak davasının reddini ve tasarrufun iptalini talep etmiştir. Mahkeme, istihkak davasını açılmamış saymış ve tasarrufun iptali davasını görevsizlik nedeniyle reddetmiştir. Temyize konu olan karar Yargıtay tarafından bozulmuş, ancak karar düzeltme aşamasında bozma ilamı göz ardı edilerek karar verilmiştir. Bu nedenle kararın bozulması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca asıl dava konusunun açılmamış sayılması da usule aykırı olmuştur. İlgili kanun maddeleri: İİK'nun 281. ve 366/3., HUMK'nun 428. madde.
8. Hukuk Dairesi         2016/8567 E.  ,  2017/2277 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : İstihkak

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, istihkak davasının açılmamış sayılmasına, kaşı davanın görevden reddine dair verilen hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay"ca incelenmesi davalı- karşı davacı alacaklı vekili ve davacı-karşı davalı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 21.02.2017 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz edenler davalı- karşı davacı alacaklı vekili ve davacı- karşı davalı 3. kişi vekili geldi. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi gereği düşünüldü:

    KARAR

    Davacı karşı davalı üçüncü kişi vekili, 25.03.2011 tarihinde haciz konulan xx xxx xx plaka sayılı aracın müvekkili tarafından Noterde mülkiyeti muhafaza kaydı ile yapılan 16.10.2009 tarihli sözleşme ile satın alındığını, araç bedelinin tamamı ödendiği için mülkiyetin davacıya geçtiğini belirterek, istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına, satış işlemi muvazaaya dayanmadığı için karşı davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı karşı davacı alacaklı vekili, satış işleminin borcun doğum tarihinden sonra yapıldığını, istihkak iddiasının alacaklıdan mal kaçırmak için danışıklı olarak ileri sürüldüğünü, borçlu Şirketin alacaklılarından kurtulmak için tüm mal varlığını elinden çıkardığını belirterek, istihkak davasının reddine, karşı dava olarak açılan tasarrufun iptali davasının kabulü ile satış işleminin iptaline karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece; uyulan bozma ilamı uyarınca, davacı 3. kişinin açmış olduğu davanın HMK.nun 150.maddesi gereğince açılmamış sayılmasına, davalı- karşı davacının açmış olduğu tasarrufun iptali davası açısından ise, istihkak davasının HMK.nun 150. maddesi gereğince, açılmamış sayılmasına karar verildiği gözönüne alınarak, tasarrufun iptali davasının genel mahkemelerde görülmesi gerektiği gerekçesiyle, İİK"nun 281.maddesi gereğince davanın görev yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı- karşı davalı 3. kişi vekili ve davalı- karşı davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiası ile davalı alacaklının İİK’nun 97/17. maddesi uyarınca karşı dava olarak açtığı tasarrufun iptali talebine ilişkindir.
    -//-
    Dava konusu aracın mülkiyetinin davacı 3. kişi ... İnşaat...Ltd Şti"ne ait olduğu iddiasıyla 05.10.2012 tarihinde dava açıldığı, dava dosyasının....İcra Hukuk Mahkemesi"nin 2012/783 Esas numarasına kaydedildiği, dava dilekçesinin davalı alacaklıya tebliğ edildiği, davalı alacaklının asıl davayla ilgili savunmalarını dosyaya sunduğu ve süresinde, harcını yatırmak suretiyle istihkak iddiasında bulunan 3. kişiyi ve takip borçlusunu hasım göstererek tasarrufun iptali davası açtığı, yapılan yargılama neticesinde 27.12.2012 tarihinde 2012/783 Esas, 2012/966 Karar sayılı karar ile asıl dava bakımından, takip edilmeyen davanın HMK"nun 150. maddesi uyarınca işlemden kaldırılmasına, karşı davanın ise reddine karar verildiği, işbu kararın 02.01.2013 tarihinde alacaklı vekili tarafından temyiz edildiği, Dairemizce 16.01.2013 tarihinde verilen 2013/11314 Esas, 2014/500 K. sayılı ilam ile oyçokluğuyla, davacı üçüncü kişi tarafından açılan istihkak davasının, 27.12.2012’de işlemden kaldırılmasına karar verildiği, temyiz inceleme tarihi itibarı ile HMK’nun 150 maddesinde öngörülen üç aylık yasal sürenin dolduğu, asıl davanın ortadan kalktığı bir durumda karşı dava yönünden İcra Mahkemesinin görevinin devam edip etmeyeceğinin Mahkemece öncelikle tartışılıp değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verildiği, alacaklı vekilinin karar düzeltme talebinde bulunduğu, 01.10.2014 tarihli geri çevirme kararı ile Ankara 6. İcra Hukuk Mahkemesi"nin 2014/21 Esas, 2014/446 Karar sayılı dosyasının getirildiği ve incelendiği, 27.05.2015 tarihinde ise 2014/24254 Esas2015/5321 K. sayılı kararı ile Dairece verilen 16.01.2014 gün, 2013/11314- 2014/500 sayılı bozmaya dair kararın kaldırılarak, alacaklının açtığı tasarrufun iptaline ilişkin dava dilekçesinde borçlu taraf gösterildiği halde Mahkemece davalı borçlu şirkete dava dilekçesi tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmadan karar verildiği, bu durumun savunma ve adil yargılanma haklarını ihlal eden bir sonuç yarattığı, Mahkemece, karşı dava bakımından borçluya dava dilekçesi tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanıp yargılama yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle ilk derece mahkemesinin kararının bozulmasına karar verildiği tespit edilmiştir.
    Öte yandan; 27.12.2013 tarihinde işlemden kaldırılmasına karar verilen asıl davanın 1 gün sonra 28.12.2013 tarihinde yenilendiği, aynı Mahkemenin 2012/1020 Esas numarasına kaydının yapıldığı, yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verildiği, davacı 3. kişi tarafından bu kararın temyiz edildiği, Dairemizce verilen 18.11.2013 tarih, 2013/8656 Esas, 2013/16913 K. sayılı karar ile, Mahkemece mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışa dair 16.10.2009 tarihli sözleşmenin alıcının yerleşim yeri noterliğindeki özel sicile tescil edilip edilmediğinin araştırılmadığı, öncelikle, bu husus araştırılarak, özel sicile kayıt yoksa, satışın kesin satış olacağı, özel sicile kaydedilmişse senette yazılı bakiye satış bedelinin haciz tarihinden önce veya sonra ödendiği araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, davacı 3. kişinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün bozulmasına karar verildiği, Mahkemece, bozma ilamına uyulduğu, bozma ilamında bahsi geçen hususlar araştırılarak 12.06.2014 tarihinde 2014/21 Esas, 2014/446 K. sayılı karar ile davanın kabulü ile dava konusu araç üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verildiği, hükmün taraflarca temyiz edilmediği, 04.08.2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktardır.
    Hal böyle iken; işbu temyize konu dava dosyasında karar düzeltme aşamasında verilen bozmadan sonra dosya ilk derece mahkemesine intikal etmiş olup, 2015/405 Esas numarasını almıştır. 18.06.2015 tarihli celsede Mahkemece, Dairemizin karar düzeltme aşamasında verdiği bozma kararının tarih, esas ve karar numaraları zikredilmek suretiyle bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş, Borçluya Tebligat Kanunu 35. md uyarıca tebligat yapılmış, dava konusu araçla ilgili trafik sicil kayıtları istenmiş, tanık olarak gösterilen ... ve ... dinlenmiş ve 11.02.2016 tarihinde temyiz aşamasında yapılan (ancak karar düzeltme aşamasında kaldırılan) bozma ilamına atıf yapılarak ve bu ilam dikkate alınarak, davacı 3. kişinin açmış olduğu istihkak davası yönünden; HMK madde 150/5

    maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına, davalı-karşı davacının açmış olduğu tasarrufun iptali davası yönünden; İİK"nun 281.maddesi gereğince davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir.
    Tüm bu bilgiler ışığında, her ne kadar mahkemece doğru şekilde karar düzeltme aşamasında verilen bozma ilamına uyularak yargılamaya yeniden başlanmışsa da uyulan bozma ilamı gözardı edilerek, karar düzeltme aşamasında kaldırılmasına karar verilen ilama göre karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
    Ayrıca, tüm safahatı yukarıda anlatılan .... İcra Hukuk Mahkemesi"nin 2014/21 Esas numaralı dosyası üzerinden, asıl dava olan ve 3. kişi tarafından İİK 96. madde hükümlerine göre açılan istihkak davasının kabulüne karar verilmiş olup, bu hüküm kesinleşmiştir. Bu sebeple temyize konu kararda asıl dava bakımından davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi de usule ve yasaya aykırı bulunmuş hükmün bu yönden de bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmü temyiz eden taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK"nun 366. ve HUMK"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca İİK"nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğineve peşin harcın istek halinde iadesine 21.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi