12. Hukuk Dairesi 2016/11996 E. , 2016/16203 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 08.02.2016 tarih, 2015/31995 E., 2016/2951 K. sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibinde, ipotek veren borçlu icra mahkemesine başvurusunda sair iddialarının yanı sıra, iflasın ertelenmesi davası kapsamında verilen tedbir kararı gereği rehinli malların satışının gerçekleştirilemeyeceğini ileri sürerek ihalenin feshini talep ettiği, mahkemece; istemin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
İİK"nun 179/b maddesi hükmü gereğince, iflasın ertelenmesi kararı üzerine borçlu aleyhine 6183 sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere, hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler durur. Aynı maddenin ikinci fıkrasına göre de, erteleme sırasında taşınır, taşınmaz veya ticari işletme rehniyle temin edilmiş alacaklar nedeniyle rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılabilir veya başlamış olan takiplere devam edilebilir; ancak, bu takip nedeniyle muhafaza tedbirleri alınamaz ve rehinli malın satışı gerçekleştirilemez.
Somut olayda,...Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2012/548 E. sayılı dosyası ile borçlu şirket tarafından açılan iflasın ertelenmesi davası kapsamında, anılan mahkemece, 04.06.2013 tarihinde; “....6183 sayılı yasadan kaynaklananlar dahil olmak üzere davacı aleyhine açılmış ve açılacak olan tüm icra ve iflas takipleri ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati hacizlerin İİK"nun 206. maddesinde yer alan alacaklar hariç olmak üzere tedbiren durdurulmasına” şeklinde tedbir kararı verildiği görülmektedir.
İİK"nun 179/b-2. maddesi gereğince borçlu şirket hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe başlanmasında yasaya uymayan bir yön yoktur. Ancak, aynı madde hükmüne göre, ipotekli taşınmazın satışı gerçekleştirilemez. Ne var ki, burada çözümlenmesi gereken sorun, hakkında tedbir kararı verilen borçlu şirketin değil, hakkında tedbir kararı bulunmayan diğer borçluların ihale konusu taşınmazın maliki olması halinde, İİK.nun 179/b-2. maddesi uyarınca satışın yapılıp yapılamayacağına ilişkindir.
İİK’nun 149. maddesinde; "İcra müdürü, ibraz edilen akit tablosunun kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva ettiğini ve alacağın muaccel olduğunu anlarsa, borçluya ve taşınmaz üçüncü şahıs tarafından rehnedilmiş veya taşınmazın mülkiyeti üçüncü şahsa geçmiş ise ayrıca bunlara birer icra emri gönderir" hükmüne yer verilmiştir. Yine İİK.nun
150/ı maddesinde; "Borçlu cari hesap veya kısa orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen nakdi veya gayrinakdi bir krediyi kullandıran tarafın ibraz ettiği ipotek akit tablosu kayıtsız ve şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva etmese dahi, krediyi kullandıran taraf ..." başvurusu üzerine ve anılan maddede yazılı koşulların oluşması halinde "icra müdürünün aynı Kanunun 149. maddesi uyarınca işlem yapacağı" yazılıdır.
İİK"nun 149. maddesi içeriğinden, asıl borçlu ile ipotek veren arasında zorunlu takip arkadaşlığının bulunması nedeniyle haklarında birlikte takip yapılması gerektiği anlaşılmaktadır. Şu halde, asıl borçlu hakkında iflasın ertelenmesi davası kapsamında verilen tedbir kararının, hem söz konusu kararın niteliği gereği, hem de zorunlu takip arkadaşlığı nedeniyle ipotekli taşınmaz maliki yönünden sonuç doğurmayacağının kabulü mümkün değildir.
Temyize konu dosyada asıl borçlunun .... A.Ş olduğu, ipotekli taşınmazın malikinin ise... A.Ş olduğu anlaşılmaktadır. İpotekli taşınmazın maliki ... A.Ş hakkında verilmiş iflas erteleme veya ihtiyati tedbir kararı bulunmasa da, takip, asıl borçlunun borçlarından dolayı ve söz konusu şirket lehine verilen ipoteğe dayalı olarak başlatılmıştır.
Bu durumda, iflas ertelenmesi davasında verilen tedbir kararı kapsamında İİK"nun 179/b maddesi gereğince, ipotek konusu taşınmazın satışı gerçekleştirilemeyeceğinden, mahkemece, ihalenin feshi isteminin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, kararın bu nedenlerle bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla borçlunun karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir.
SONUÇ : Borçlunun karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 08.02.2016 tarih ve 2015/31995 E. - 2016/2951 K. sayılı onama kararının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 08/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.
.