![Abaküs Yazılım](/6.png)
Esas No: 2016/9040
Karar No: 2021/3653
Karar Tarihi: 29.06.2021
Danıştay 4. Daire 2016/9040 Esas 2021/3653 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/9040
Karar No : 2021/3653
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket adına, sahte fatura kullandığından bahisle vergi inceleme raporuna istinaden re'sen tarh edilen 2009/4-6 ila 10-12 dönemleri vergi ziyaı cezalı, 2010/1-3, 4-6 dönemleri tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle vergi ziyaı cezalı gelir (stopaj) vergisi, 2009/6, 7, 8, 10, 11, 12 dönemleri vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 355/1. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; uyuşmazlık konusu dönemde davacının fatura aldığı Yenimahalle Vergi Dairesi mükellefi … Hurdacılık Emlak Mad. Nak. Otom. Tur. San. Ve Tic. Paz. Ltd. Şti, Ostim Vergi Dairesi mükellefi … Metal İnşaat Makina Hırdavat Otomotiv Nakliyat Tekstil İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti, Yenimahalle Vergi Dairesi mükellefi … Hurdacılık Nakliyat İnşaat Taah. Tur. Ltd. Şti. ile Ostim Vergi Dairesi mükellefi … Hırdavat İnş. Mal. Oto Tek. Med. Pet. ve P.Ü.T.S ve Tic. Ltd. Şti tarafından düzenlenen faturaların sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı olduğu sonucuna varılarak tarh edilen vergi ziyaı cezalı gelir (stopaj) vergisi ve katma değer vergilerinde hukuka aykırılık, davacı hakkında kesilen 2010/1-3, 4-6 dönemleri vergi ziyaı cezalarının tekerrür nedeni ile artırılan kısmına gelince; tekerrüre esas alınan cezanın 2010 yılı içinde tebliğ edildiği ve ihtilaf konusu sahte fatura kullanma fiilinin 2010 yılında işlenmesi nedeniyle tekerrürden bahsedilemeyeceğinden tekerrür nedeniyle vergi ziyaı cezasının artırılmasında hukuka uyarlık bulunmadığı, davacının söz konusu faturalarda yer alan mal ve hizmetleri fatura düzenleyen kişi ve firmalardan almamış olduğu hususunun mahkemelerince kabul edildiği, buna göre söz konusu kişiler adına faturalarda yer alan tutar ve miktarda ödeme yapılmış olduğunun kabulüne de imkan bulunmadığından, bu ödemelerin banka veya benzeri kurumlar kanalı ile yapılmamış olduğundan bahisle kesilen özel usulsüzlük cezalarında da hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI :Yapılan işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29/06/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
213 sayılı Kanunun mükerrer 355. maddesinin 4. fıkrasında, tahsilat ve ödemelerini banka, benzeri finans kurumları veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsik etme zorunluluğuna uymayan mükelleflere, her bir işlem için bu maddeye göre uygulanan cezalardan az olmamak üzere işleme konu tutarın % 5'i nispetinde özel usulsüzlük cezası kesileceği kuralı bağlanmıştır.
Öte yandan tevsik zorunluluğunun amacı 310 sıra nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde "...Ticari işlemler ve finansal hareketlerin taraflarının izlenmesi ve vergiyi doğuran olayların mali kurumların kayıt ve belgeleri yardımıyla tespit edilmesi..." olarak açıklanmış ve Mali İdare'de belli tutar üzerindeki tahsilat ve ödemeleri kontrol altında tutarak, ticare işlemler ve finansal hareketlere taraf olanları izleyerek, vergilendirmeyi ilgilendiren mali olayları, kurumların kayıt ve belgeleri yardımıyla tespite çalışmaktadır. Böylece kayıt dışı işlemlerin kayıt altına alınması, para hareketlerinin kontrolü ile denetlenebilir kılınmıştır.
Uyuşmazlıkta, davacı mükellefce ihtilaflı dönemde yapılan bir kısım alışlar sahte belgeye dayandırılsa da, sahte olduğu belirtilen faturalar içeriği emtiaların gerçekte alındığı, ancak, ödemelerin banka ve finans kurumları aracılığıyla gerçekleştirildiğine ilişkin somut bilgi ve belgenin sunulmadığı, kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşıldığından, Mahkeme kararının 213 sayılı Kanunun mükerrer 355. maddesine ilişkin hüküm fıkrasının bozulması gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.