10. Ceza Dairesi 2020/2 E. , 2020/327 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığının, 31/12/2019 tarihli yazısı ile uyuşturucu madde ticareti yapmak suçundan sanık ... ile ilgili olarak Denizli 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 15/11/2018 tarihli ve 2018/405 esas, 2018/265 sayılı kararının kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 06/01/2020 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Sanık ... ile birlikte diğer sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında 30/03/2011 tarihli uyuşturucu madde ticareti yapmak suçundan dolayı yapılan yargılama sonucunda Denizli 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 10/10/2013 tarihli ve 2013/71 esas, 2013/279 sayılı kararıyla TCK’nın 188/3, 62 ve 52/2. maddeleri gereğince 4 yıl 2 ay hapis ve 5.000 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmalarına karar verildiği,
Bu hükmün sanık ... tarafından temyiz edilmeksizin kesinleştiği ancak diğer sanıklar ..., ... ve ... tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 17/07/2018 tarihli ve 2015/4271 esas, 2018/5749 karar sayılı ilâmıyla sanıkların beraat etmesi gerektiği gerekçesiyle hükümlerin bozulmasına, bozmanın temyiz isteği reddedilen diğer sanık ...’a ve hükmü temyiz etmeyen diğer sanık ...’a sirayet ettirilmesine karar verildiği,
2- Bozma ilamı üzerine yapılan yargılama sonucunda Denizli 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 15/11/2018 tarihli ve 2018/405 esas, 2018/265 sayılı kararıyla sanıklar ..., ..., ..., ... ve ...’ın beraatlarına karar verildiği, hükmün yasa yoluna başvurulmadan kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "Dosya kapsamına göre, Denizli 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 10/10/2013 tarihli ve 2013/71 esas, 2013/279 sayılı kararının adı geçen sanık ile birlikte aynı suçtan mahkûm edilen diğer sanıklar tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 17/07/2018 tarihli ve 2015/4271 esas, 2018/5749 karar sayılı ilâmı ile, "... 15.02.2011 ve 02.03.2011 tarihlerinde içinde bulundukları araçlarda yapılan aramalarda uyuşturucu madde ele geçmeyen sanıkların savunmalarının aksine, diğer sanıklar ... ve ...’ın suçlarına iştirak ettiklerine veya ele geçen uyuşturucu maddelerle ilgisi olduklarına ilişkin, soyut ve değişik anlamlara gelebilecek iletişimin tespiti tutanakları dışında, kuşkuyu aşan kesin ve yeterli delil bulunmadığı gözetilmeden, sanıklar hakkında beraat yerine mahkûmiyet hükümleri kurulması, ..." gerekçesiyle sanıklar ... ve ... lehine bozulmasına karar verildiği, ayrıca bozmanın sanıklar ile beraber hareket ettiği kabul edilen sanık ..."a da sirayet ettirilmesine işaret edildiği, aynı dairenin aynı ilamı ile ""... 01.02.2011 tarihli eylem nedeniyle Denizli 1. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 06.12.2011 tarih ve 2011/100 esas ve 2011/902 sayılı kararı ile sanığın eyleminin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu oluşturduğundan bahisle TCK"nın 191/2. maddesi uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararının verilmiş olması, 5271 sayılı CMK"nın 223. maddesinin 7. fıkrasında, "Aynı fiil nedeniyle, aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa davanın reddine karar verilir." hükmünün öngörülmesi, iddianamede belirtilen 15.02.2011 tarihli eyleme ilişkin olarak ise kendisinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde bulunmayan sanığın diğer sanıkların suçlarına iştirak ettiğine veya ele geçen uyuşturucu maddelerle ilgisi olduğuna ilişkin, soyut ve değişik anlamlara gelebilecek iletişimin tespiti tutanakları dışında, kuşkuyu aşan kesin ve yeterli delil bulunmaması karşısında, 01.02.2011 tarihli eylemi nedeniyle davanın reddine, 15.02.2011 tarihli eylemi nedeniyle ise beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden sanık hakkında yazılı şekilde mahkûmiyet kararı verilmesi,.."" şeklindeki gerekçeyle sanık ... hakkında da hükmün bozulduğu ve bozmanın diğer sanık ..."a sirayetine işaret edildiği, bozma sonrası yapılan yeni yargılamada sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında Denizli 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 15/11/2018 tarihli ve 2018/405 esas, 2018/265 sayılı kararı ile ayrı ayrı beraatlerine karar verildiği, sanık ... hakkında da dosya kapsamında iddianamede belirtilen eylemler yönünden kendisinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde bulunmaması, diğer sanıkların suçlarına iştirak ettiğine veya ele geçen uyuşturucu maddelerle ilgisi olduğuna ilişkin, soyut ve değişik anlamlara gelebilecek iletişimin tespiti tutanakları dışında, kuşkuyu aşan kesin ve yeterli delil bulunmaması karşısında, sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilerek, Denizli 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 15/11/2018 tarihli ve 2018/405 esas, 2018/265 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
Her ne kadar sanık ...’ın da beraat etmesi gerektiği gerekçesiyle Denizli 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 15/11/2018 tarihli ve 2018/405 esas, 2018/265 sayılı kararının bozulması istenmişse de, sanığın mahkûmiyetine ilişkin 10/10/2013 tarihli ilk hükmün sanık tarafından temyiz edilmeksizin kesinleştiği, bu hükmün diğer bir kısım sanıklar tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 17/07/2018 tarihli bozma ilâmının sanık ...’a sirayetine karar verilmediği gibi bozma sonrası verilen 15/11/2018 tarihli kararda sanık ... bakımından verilmiş bir hüküm bulunmadığı anlaşıldığından kanun yararına bozma talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
D) Karar:
Açıklanan nedenlere göre; Denizli 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 15/11/2018 tarihli ve 2018/405 esas, 2018/265 sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma talebinin REDDİNE, dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 20.01.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.