Esas No: 2016/1357
Karar No: 2021/9003
Karar Tarihi: 29.06.2021
Danıştay 6. Daire 2016/1357 Esas 2021/9003 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2016/1357
Karar No : 2021/9003
DAVACI : … Odası (… Şubesi)
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … Bakanlığı
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …
DAVALI YANINDA MÜDAHİLLER: 1- … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
2- … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 16.11.2015 tarihli, 18479 sayılı oluru ile onaylanan Ordu-Giresun-Trabzon-Rize-Gümüşhane-Artvin Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı değişikliğinin hukuka aykırı olduğu, Trabzon İli için nüfus projeksiyon üst limitinin 1.400.000 kişi olması gerekçe gösterilerek, zaten yanlış bir hesaplama ile kurgulanan nüfus büyüklüğü için 384 ha büyüklüğünde yeni bir kentsel yerleşik alan planlaması yapıldığı, tarım alanları üzerinde plan değişikliği ile kentsel yerleşik alan öngörülmesi nedeni ile ekolojik değerlerin ve tarım alanlarının yok olacağı, uzmanlarca hazırlanan bir rapor oluşturulmadan tarım dışı kullanım ve kamu yararı kararı alındığı, yapılan çevre düzeni plan değişikliğinin yürürlükteki plan hükümleriyle çeliştiği iddialarıyla iptali istenilmektedir.
DAVALI İDARENİN SAVUNMASININ ÖZETİ : Nüfus projeksiyonunun genel nüfus sayımı sonuçları esas alınarak tahmin edilmesinin Danıştay Altıncı Dairesince yürütmenin durdurulması sebebi olarak görülmediği, planlama bölgesinin topoğrafyasının elverişsizliği ve öncesinde kentsel yerleşme alanı olarak belirlenen bölgelerin yerleşmeye uygun olmaması nedeniyle Trabzon Belediye Başkanlığı tarafından yeni kentsel yerleşme alanları talep edildiği, öncesinde küçük sanayi sitesi olarak belirlenen alanın yer altı su seviyesinin yüksek olması, alanı jeolojik açıdan sakıncalı olması ve bölgede verimli tarım topraklarının bulunması nedeniyle plan değişikliği ile 84 ha olarak belirlenen küçük sanayi sitesi alanı 28 ha olarak belirlendiği, Trabzon İlinin Büyükşehir olması nedeniyle mahalleye dönüşen Çukurçayır ve Akoluk Köylerinin erişebilirliğinin geliştirilmesi, hizmet kalitesinin artırılması ve çarpık kentleşmenin önüne geçilmesi amacıyla Trabzon Kentsel Yerleşme alanının içine dahil edildiği, revize edilen Kanuni Bulvarının güzergahının yargı kararları gereği plana işlendiği, davanın reddi gerekeceği savunulmaktadır.
MÜDAHİL … GENEL MÜDÜRLÜĞÜNÜN İDDİALARININ ÖZETİ: Trabzon ilinin hızlı kentleşmeye bağlı olarak en önemli sorunlarının başında trafiğin geldiği, Kanuni Bulvarı ile kentleşmeye dönük olarak büyük bir adım atılacağı, kamu yararı amacıyla hareket edildiği, farklı alternatifler değerlendirilerek en uygun güzergahın belirlendiği iddia edilmektedir.
MÜDAHİL … BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞININ İDDİALARININ ÖZETİ: Davanın reddedilerek lehlerine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği iddia edilmektedir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ :
Uyuşmazlığın çözüme kavuşturulabilmesi için yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporda:
Nüfus Kestirimine Yönelik İtiraz hakkında;
"Verilere göre 2000 yılı ile 2015 yılları arasında il nüfusu toplam yaklaşık 50.000 kişi artmıştır. Bu da yılda yaklaşık 3.300 kişilik bir artışa karşılık gelmektedir. Aynı artış gelecek 11 yılda da sürerse 2026 nüfusu yaklaşık 805.000 kişi olacaktır. TÜİK projeksiyon verilerine göre ise il nüfusu 2023 yılında azalarak 758.130 kişi olacaktır. Nitekim TÜİK nüfus tahminleri il için nüfus artış hızını (% 0) olarak hesaplamaktadır. Dava konusu rapordaki il için üst sınır tahmini ise 1.400.000 kişidir. Diğer bir deyişle, TÜİK in %0 olarak hesapladığı nüfus projeksiyonu dava konusu raporda 2015-2026 yılları arasında %82’lik bir artış öngörmektedir. Bu iki veri arasında kapatılması olanaksız bir uçurum söz konusudur. Dolayısıyla, bu inanılmaz nüfus artışının gerekçesi açıklanmalıdır. Rapor diğer illerdeki nüfus farkını örneğin, Artvin’de turizm, Gümüşhane’de ise organik tarım ve madencilik sektörlerinin geliştirilmesine bağlamakta ise de Trabzon için bu nerede ise toplam nüfusu iki katına çıkaracak hiçbir yatırım kararından söz etmemektedir. Dolayısıyla, Kurulumuz dava konusu planın Trabzon kenti için öngördüğü nüfus projeksiyonunun yeterli bilimsel dayanağı olmadığı görüşündedir. Kuşkusuz nüfus verisindeki bu son derece yüksek projeksiyon verisi temel alınarak başta Ortahisar olmak üzere tüm ilçeler için önerilen yeni kentsel gelişme alanlarının yeniden ele alınmasının kaçınılmaz olduğu da değerlendirilmektedir. " şeklinde görüş belitilmiştir.
Tarım alanlarının kentsel yerleşim alanı olarak belirlenmesine itiraz hakkında;
"Raporun Nüfus Kestirimine Yönelik İtiraz Bölümünde “dava konusu planın Trabzon kenti için öngördüğü nüfus projeksiyonunun yeterli bilimsel dayanağı olmadığını, son derece yüksek projeksiyon verisi temel alınarak başta Ortahisar olmak üzere tüm ilçeler için önerilen yeni kentsel gelişme alanlarının yeniden ele alınmasının kaçınılmaz olduğunun” dile getirildiği, bu açıdan değerlendirildiğinde, yeni kentsel gelişme alanları için tarım alanlarının kullanılmasını Kurulumuz kamu yararı açısından olumsuz değerlendirmektedir. Söz konusu abartılı nüfus kestirimlerine bağlı olarak dava konusu Çevre Düzeni Planı Revizyonunda Gölçayır-Çukurçayır Bölgesinde sona eren kentsel yerleşim alanı Düzalan’ı da kapsayacak şekilde Akoluk Çağlayan yönüne doğru yayılmakta, kentsel alan sürekliliği yaratılmaktadır. Kurulumuzca, abartılı nüfus kestirimlerinin sonucu olarak gereksinmelerin çok üzerinde kentsel alan yaratılmakta, gereksiz bir kentsel saçılmanın önü açılmakta ve bu da büyük ölçülerde tarımsal toprak kaybına yol açmaktadır. Dolayısıyla, davacının bu konudaki itirazları Kurulumuzca yerinde görülmektedir. " yönünde görüş belirtilmiştir.
Bilirkişi raporunda belirtilen hususlar davaya konu çevre düzeni planını şehircilik ilkeleri planlama esasları ve kamu yararı açısından kusurlandırıcı nitelikte bulunmuştur.
Beliirtilen hususlar nedeniyle davaya konu planın sözü edilen kısımların iptaline diğer açılardan ise davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir
DANIŞTAY SAVCISI …'IN DÜŞÜNCESİ: Dava, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 16/11/2015 tarihli oluru ile onaylanan Ordu-Giresun-Trabzon-Rize- Gümüşhane-Artvin Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı değişikliğinin iptali istemiyle açılmıştır.
Danıştay Altıncı Dairesi'nce yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda özetle; dava konusu planın Trabzon kenti için öngördüğü nüfus projeksiyonunun yeterli bilimsel dayanağının olmadığı, nüfus verisindeki bu son derece yüksek projeksiyon verisi temel alınarak başta Ortahisar olmak üzere tüm ilçeler için önerilen yeni kentsel gelişme alanlarının yeniden ele alınmasının kaçınılmaz olduğu; plan hükümleri 6.1 maddesinin dava konusu planda yer almadığı; plan öngörülerine altlık ve dayanak oluşturması gereken araştırma ve değerlendirmeler yapılmadan, doğal niteliği bakımından önemli bir bölgede sanayi yer seçimi yapılmasının planlama ilkelerine aykırı olduğu; kent içi karayolu güzergahının olumsuzlanmadığı ifade edilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerle bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesinden, dava konusu planla Trabzon kenti için öngörülen nüfus projeksiyonunun bilimsel dayanağı bulunmadığı anlaşılmakla, planın bu bölümünde hukuka uyarlık görülmemiştir.
Diğer taraftan, bilirkişi raporunda, tarım alanlarında kentsel gelişme öngörüsüne itiraz yönünden, dava konusu planın Trabzon kenti için öngördüğü nüfus projeksiyonunun yeterli bilimsel dayanağı olmadığı, son derece yüksek projeksiyon verisi temel alınarak başta Ortahisar olmak üzere tüm ilçeler için önerilen yeni kentsel gelişme alanlarının yeniden ele alınmasının kaçınılmaz olduğu, bu açıdan değerlendirildiğinde, yeni kentsel gelişme alanları için tarım alanlarının kullanılmasının kamu yararı açısından olumsuz değerlendirildiği, söz konusu abartılı nüfus kestirimlerine bağlı olarak dava konusu Çevre Düzeni Planı Revizyonunda Gölçayır-Çukurçayır Bölgesinde sona eren kentsel yerleşim alanının Düzalan’ı da kapsayacak şekilde Akoluk Çağlayan yönüne doğru yayılarak kentsel alan sürekliliği yaratıldığı, abartılı nüfus kestirimlerinin sonucu olarak gereksinmelerin çok üzerinde kentsel alan yaratıldığı, gereksiz bir kentsel saçılmanın önünün açıldığı ve bunun da büyük ölçülerde tarımsal toprak kaybına yol açtığı ifade edilmiştir.
Danıştay Altıncı Dairesi'nin 09/01/2019 tarihli yürütmenin durdurulması isteminin kısmen kabulü, kısmen reddi yolundaki kararına karşı davalı idare ve müdahil tarafından verilen itiraz dilekçelerinde, Gölçayır-Çukurçayır Bölgesinde sona eren kentsel yerleşim alanının Düzalan’ı da kapsayacak şekilde Akoluk Çağlayan yönüne genişletilmesine ilişkin hususun dava konusu çevre düzeni planı değişikliği ile yapılmadığı, bu davanın konusu olmayan ve daha sonradan tesis edilen 17/06/2016 tarihli çevre düzeni planı değişikliği ile tesis edildiğinin öne sürülmesi nedeniyle, Danıştay Altıncı Dairesi'nin 28/05/2020 günlü, E:2016/1357 sayılı ara kararı ile dava konusu 16/11/2015 onay tarihli Ordu- Giresun-Trabzon-Rize-Gümüşhane-Artvin Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı değişikliği ile Trabzon ili, Çukurçayır ve Akoluk Mahalleleri arasında kalan bir kısım tarım alanının kentsel yerleşik alana açılıp açılmadığının sorulmasına, anılan çevre düzeni planı değişikliğine ilişkin G-43 sayılı plan paftasının onaylı örneğinin ve plan değişikliği gerekçe raporunun istenilmesine, dava konusu plan değişikliği ile yapılan değişikliğin açık bir şekilde açıklanmasının istenilmesine karar verilmiştir.
Anılan ara kararına davalı idare tarafından verilen 21/07/2020 tarihli yanıtın ve dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden, bilirkişi raporunda belirtilen, Gölçayır-Çukurçayır Bölgesinde sona eren kentsel yerleşim alanının Düzalan’ı da kapsayacak şekilde Akoluk Çağlayan yönüne genişletilmesinin, bakılan davanın konusu olmayan 17/08/2016 onay tarihli çevre düzeni planı revizyonu ile gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır. Diğer taraftan, bilirkişilerce yapılan incelemede, davacı iddiaları doğrultusunda, yeni kentsel gelişme alanları için tarım alanlarının kullanıldığının belirtildiği, ancak bu hususun somut olarak ortaya konulmadığı anlaşıldığından, bilirkişilerden ek rapor alınarak, önceki plan ile tarım alanı olarak belirlenmesine karşın, dava konusu 16/11/2015 tarihli 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planında gelişme alanı olarak planlanan alanların olup olmadığının açıklığa kavuşturulduktan sonra anılan bölüm hakkında karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Dava konusu planın iptali istenilen diğer bölümlerinde, şehircilik ilkelerine ve planlama esaslarına aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu 16/11/2015 onay tarihli 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı değişikliğinin Trabzon kenti nüfus verilerine ilişkin bölümünün iptaline, önceki plan ile tarım alanı olarak belirlenmesine karşın, dava konusu planda gelişme alanı olarak planlandığı iddia edilen bölüm hakkında bilirkişilerden alınacak ek rapor sonucuna göre karar verilmesi, planın iptali istenilen diğer bölümlerine yönelik olarak ise davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Daire since, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 16/11/2015 tarih ve 18479 sayılı oluru ile onaylanan Ordu-Giresun-Trabzon-Rize-Gümüşhane-Artvin Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı değişikliğine ilişkin olarak davacı oda tarafından 05.01.2016 tarihli, 104 sayılı evrak ile Trabzon Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne dilekçe verildiği, anılan kurum tarafından davacı odaya verilen 20.01.2016 tarihli, 305-02 sayılı cevabi yazıda anılan değişiklik ile Trabzon İli, Çukurçayır ve Akoluk Mahalleri arasında kalan bir kısım tarım alanının kentsel yerleşik alana açıldığı ikrar edilerek, anılan değişikliğine dair plan askı tutanakları, plan değişikliği gerekçe raporu ve ilgili plan pafta görsellerinin de (önceki hali ve sonraki hali şeklinde) anılan yazıya eklenerek davacı odaya iletilmesi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Ancak, davalı idarece verilen savunma dilekçelerinde belirtilmediği halde, yine davalı idarece İdari Dava Daireleri Kuruluna verilen itiraz dilekçesinde, Trabzon İli, Çukurçayır ve Akoluk Mahalleri arasında kalan bir kısım tarım alanının kentsel yerleşik alana açılmasının dava konusu 16/11/2015 tarih ve 18479 sayılı oluru ile onaylanan Ordu- Giresun-Trabzon-Rize-Gümüşhane-Artvin Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı değişikliği ile değil, 17.06.2016 tarihinde yapılan çevre düzeni revizyonu ile yapıldığının ifade edildiği anlaşılınca,
Uyuşmazlığın çözümlenebilmesi için, Dairemizce 28/05/2020 tarihinde yapılan,
Davalı İdareden;
1-Dava konusu Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 16/11/2015 tarih ve 18479 sayılı oluru ile onaylanan Ordu-Giresun-Trabzon-Rize-Gümüşhane-Artvin Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı değişikliği ile Trabzon ili, Çukurçayır ve Akoluk Mahalleleri arasında kalan bir kısım tarım alanının kentsel yerleşik alana açılıp açılmadığının sorulmasına, anılan çevre düzeni planı değişikliğine ilişkin G-43 sayılı plan paftasının onaylı örneğinin ve plan değişikliği gerekçe raporunun istenilmesine,
2-Dava konusu plan değişikliği ile yapılan değişikliğinin açık bir şekilde açıklanmasının istenilmesine,
Şeklindeki ara kararına davalı idare tarafından verilen 21/07/2020 tarihli yanıtta; Çukurçayır-Akoluk Mahalleleri arasında kalan 384,01 hektar büyüklüğündeki tarım alanının dava konusu 16.11.2015 tarihli, 18479 sayılı ÇDP değişikliği ile kentsel yerleşik alan olarak belirlendiği ikrar edilmiş, böylece anılan hususun iş bu dava konusu ÇDP ile yapıldığı kesinlik kazanmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2872 sayılı Çevre Kanununun 9. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde, "Ülke fizikî mekânında, sürdürülebilir kalkınma ilkesi doğrultusunda, koruma-kullanma dengesi gözetilerek kentsel ve kırsal nüfusun barınma, çalışma, dinlenme, ulaşım gibi ihtiyaçların karşılanması sonucu oluşabilecek çevre kirliliğini önlemek amacıyla nazım ve uygulama imar plânlarına esas teşkil etmek üzere bölge ve havza bazında 1/50.000-1/100.000 ölçekli çevre düzeni plânları Bakanlıkça yapılır, yaptırılır ve onaylanır. Bölge ve havza bazında çevre düzeni plânlarının yapılmasına ilişkin usûl ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir." hükmüne yer verilmiştir.
14.06.2014 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin 38. maddesinin 2. fıkrası ile Çevre Düzeni Planlarına Dair Yönetmelik yürürlükten kaldırılmış, Geçici 1. maddesinde, bu yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden önce onay makamına sunulan veya idare meclisinde gündeme alınan plan tekliflerinin bu yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten önceki mevzuat hükümlerine göre sonuçlandırılacağı hüküm altına alınmıştır.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca çıkarılan 14.06.2014 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin 4.maddesinin 1.fıkrasının (c) bendinde, "Çevre düzeni planı: Varsa mekânsal strateji planlarının hedef ve strateji kararlarına uygun olarak orman, akarsu, göl ve tarım arazileri gibi temel coğrafi verilerin gösterildiği, kentsel ve kırsal yerleşim, gelişme alanları, sanayi, tarım, turizm, ulaşım, enerji gibi sektörlere ilişkin genel arazi kullanım kararlarını belirleyen, yerleşme ve sektörler arasında ilişkiler ile koruma-kullanma dengesini sağlayan 1/50.000 veya 1/100.000 ölçekteki haritalar üzerinde ölçeğine uygun gösterim kullanılarak bölge, havza veya il düzeyinde hazırlanabilen, plan notları ve raporuyla bir bütün olarak yapılan planı ifade eder." kuralı yer almaktadır.
Yönetmeliğin "Planlama alanı" başlıklı 18.maddesinde, "Çevre düzeni planı; coğrafi, sosyal, ekonomik, idari, mekânsal ve fonksiyonel nitelikleri açısından benzerlik gösteren bölge, havza veya en az bir il düzeyinde yapılır." kuralına, "Plan ilke ve esasları" başlıklı 19. maddesinin 1.fıkrasında ise, "Çevre düzeni planları hazırlanırken; a) Varsa mekânsal strateji planlarına uygunluğun sağlanması, b) Yeni gelişmeler ve bölgesel dinamiklerin dikkate alınması, c) İlgili kamu kurum ve kuruluşlarının mekânsal kararları etkileyecek nitelikteki bölge planı, strateji planı ve belgesi, sektörel yatırım kararlarının dikkate alınarak değerlendirilmesi, ç) Sürdürülebilir kalkınma amacına uygun olarak ekolojik ve ekonomik kararların bir arada değerlendirilmesi, d) Tarihi, kültürel yapı ile orman alanları, tarım arazileri, su kaynakları ve kıyı gibi doğal yapı ve peyzajın korunması ve geliştirilmesi, e) Doğal yapının, ekolojik dengenin ve ekosistemin sürekliliğinin korunması amacıyla arazi kullanım bütünlüğünün sağlanması, f) Ulaşım ağının arazi kullanım kararlarıyla birlikte ele alınması suretiyle imar planlarında güzergahı netleştirilecek yolların güzergah ve yönünün genel olarak belirlenmesi, g) Çevre sorunlarına neden olan kaynaklara yönelik önleyici strateji ve politikaların belirlenerek arazi kullanım kararlarının oluşturulması, ğ) İmar planlarına esas olacak şematik ve grafik dil kullanılarak arazi kullanım kararları ile koruma ve gelişmenin sağlanması, h) Afet tehlikelerine ilişkin mevcut raporlar ve jeolojik etütler dikkate alınarak afet risklerini azaltıcı önerilerin dikkate alınması esastır." kuralına yer verilmiştir.
Anılan 19.maddenin 2.fıkrasında, "Çevre düzeni planlarının hazırlanması sürecinde, planlama alanı sınırları kapsamında aşağıda genel başlıklar halinde belirtilen konular ile diğer konularda ilgili kurum ve kuruluşlardan veriler elde edilir; bu veriler kapsamında analiz, etüt ve araştırmalar yapılır: a) Sınırlar. b) İdari ve bölgesel yapı. c) Fiziksel ve doğal yapı. ç) Sit ve diğer koruma alanları, hassas alanlar, doğal karakteri korunacak alanlar. d) Ekonomik yapı. e) Sektörel gelişmeler ve istihdam. f) Demografik ve toplumsal yapı. g) Kentsel ve kırsal yerleşme alanları ve arazi kullanımı. ğ) Altyapı sistemleri. h) Yeşil ve açık alan kullanımları. ı) Ulaşım sistemleri. i) Afete maruz ve riskli alanlar. j) Askeri alanlar, askeri yasak bölgeler ve güvenlik bölgeleri. k) Planlama alanına yönelik bölgesel ölçekli kamu projeleri ve yatırım kararları. l) Her tür ve ölçekteki plan, program ve stratejiler. m) Göller, barajlar, akarsular, taşkın alanları, yeraltı ve yüzeysel su kaynakları ve benzeri hidrolojik, hidrojeolojik alanlar. n) Çevre sorunları ve etkilenen alanlar." düzenlemesine yer verilmiştir.
Aynı maddenin 3.fıkrasında, " Çevre Düzeni Planlarının hazırlanması sürecinde planlama alanı sınırları kapsamındaki tüm veriler 1/25.000 ölçekli harita hassasiyetinde hazırlanır." kuralı, 4.fıkrasında, "Plan hazırlık sürecinde ihtiyaç duyulan veri, bilgi ve belgeler; ilgili veriyi hazırlamakla sorumlu kurum ve kuruluşlardan, bilimsel çalışmalardan ve uzmanlarca arazide yapılacak çalışmalardan elde edilir." kuralı, 5.fıkrasında, "Planlama sürecinde coğrafi bilgi sistemleri ve uzaktan algılama yöntemleri kullanılarak güncellenebilir ve sorgulanabilir sayısal veri tabanı oluşturulur." kuralı bulunmaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
16.11.2015 tarihli işlemle onaylanan Ordu-Girsun-Trabzob-Rize- Gümüşhane-Artvin Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planına (ÇDP) karşı açılan bu davada, dava konusu planın; ilgili mevzuatta belirlenen kurallara, şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına uygun olup olmadığının belirlenmesi amacıyla Naip Üye … tarafından resen seçilen Prof. Dr. …, Prof. Dr. … ve Doç. Dr. …'ın katılımıyla mahallinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş ve tebliğ üzerine itirazlar sunulmuştur.
Bu bağlamda Uyuşmazlığın, dosyadaki bilgi ve belgeler davacının dava dilekçelerindeki iddiaları, davalı idare ve davalı idare yanında müdahillerin savunması, bilirkişi raporu ve bilirkişi raporuna yapılan itirazlar sonucunda, madde madde başlıklar altında incelenmesine geçilmiştir.
Tarımsal alanlar üzerinde kentsel gelişme öngörülmesi konusu;
Dava dilekçesinde Dava konusu değişiklik öncesi çevre düzeni planında tarım alanı olarak belirlenmiş alan üzerinde 384 ha büyüklüğünde yeni bir kentsel yerleşik alan planlaması yapıldığı, tarım alanları üzerinde plan değişikliği ile kentsel yerleşik alan öngörülmesi nedeni ile ekolojik değerlerin ve tarım alanlarının yok olacağı, üzerinde kentsel alan öngörüldüğü ileri sürülmektedir.
Davalı idarece; Planlama bölgesinin topoğrafyasının elverişsizliği ve öncesinde kentsel yerleşme alanı olarak belirlenen bölgelerin yerleşmeye uygun olmaması nedeniyle Trabzon Belediye Başkanlığı tarafından yeni kentsel yerleşme alanları talep edildiği, Trabzon İlinin Büyükşehir olması nedeniyle mahalleye dönüşen Çukurçayır ve Akoluk Köylerinin erişebilirliğinin geliştirilmesi, hizmet kalitesinin artırılması ve çarpık kentleşmenin önüne geçilmesi amacıyla Trabzon Kentsel Yerleşme alanının içine dahil edildiği, revize edilen Kanuni Bulvarının güzergahının yargı kararları gereği plana işlendiği savunulmaktadır.
Bilirkişi Kurulu Değerlendirmesi:
"Raporun Nüfus Kestirimine Yönelik İtiraz Bölümünde “dava konusu planın Trabzon kenti için öngördüğü nüfus projeksiyonunun yeterli bilimsel dayanağı olmadığını, son derece yüksek projeksiyon verisi temel alınarak başta Ortahisar olmak üzere tüm ilçeler için önerilen yeni kentsel gelişme alanlarının yeniden ele alınmasının kaçınılmaz olduğunun” dile getirildiği, bu açıdan değerlendirildiğinde, yeni kentsel gelişme alanları için tarım alanlarının kullanılmasını Kurulumuz kamu yararı açısından olumsuz değerlendirmektedir. Söz konusu abartılı nüfus kestirimlerine bağlı olarak dava konusu Çevre Düzeni Planı Revizyonunda Gölçayır-Çukurçayır Bölgesinde sona eren kentsel yerleşim alanı Düzalan’ı da kapsayacak şekilde Akoluk Çağlayan yönüne doğru yayılmakta, kentsel alan sürekliliği yaratılmaktadır. Kurulumuzca, abartılı nüfus kestirimlerinin sonucu olarak gereksinmelerin çok üzerinde kentsel alan yaratılmakta, gereksiz bir kentsel saçılmanın önü açılmakta ve bu da büyük ölçülerde tarımsal toprak kaybına yol açmaktadır. Dolayısıyla, davacının bu konudaki itirazları Kurulumuzca yerinde görülmektedir. " yönündedir.
Dairemize yapılan değerlendirmede;
Alanda öngörülen kentsel gelişme kullanımında bilirkişi raporunda da vurgulandığı üzere kentsel yerleşik alan öngörüsünüm büyük ölçülerde tarımsal toprak kaybına yol açması nedeniyle şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına uyarlık görülmemiştir.
Ayrıca, davalı idarece ve müdahillerce kentsel yerleşik alan öngörülen alanda daha önceki planlarla öngörülen Kanuni Bulvarına ilişkin olarak savunmalar, açıklamalar yapılarak anılan yolun gerekliliğinden ve iptal kararı verilmesi durumunda projenin sekteye uğrayacağından bahsedildiği görüldüyse de dava konusu işlemin konusunun 334 hektarlık kentsel yerleşik alan öngörüsü olduğu bu nedenle de iş bu dosyada verilen kararın Kanuni Bulvarı projesini etkilemeyeceği açıktır.
Bu nedenle dava konusu plan değişikliğinin Akoluk-Çukurçayır arasındaki kentsel gelişme öngörüsüne ilişkin kısımda hukuka uygunluk, davanın geri kalan kısmında hukuka aykırılık bulunmamıştır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Dava konusu işlemin, Akoluk-Çukurçayır arasındaki tarımsal alanlar üzerinde kentsel gelişme öngörülmesi hususuna ilişkin kısmının İPTALİNE diğer hususlara ilişkin olarak davanın DAVANIN REDDİNE,
2.Dava kısmen iptal, kısmen ret ile sonuçlandığından, ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam …-TL yargılama giderinin yarısı …-TL'nin davacı üzerinde bırakılmasına, diğer yarısı …-TL yargılama giderinin ise davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,
Maliye Bakanlığı tarafından keşif ve bilirkişi giderleri için yatırılan …-TL avanstan harcanan …-TL'nin …-TL'sinin davacıdan, …-TL'sinin davalı idareden alınıp Hazine adına yatırılması için kararın bir örneğinin Maliye Bakanlığı Baş Hukuk Müşavirliği ve Muhakemat Genel Müdürlüğü'ne tebliğine, keşif avansından artan …-TL 'nin Maliye Bakanlığı'na iadesine,
3- Dava kısmen iptal kısmen dava ret ile sonuçlandığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca …-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine, …-TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,
4- Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 gün içerisinde Danıştay Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 29/06/2021 tarihinde oybirliğiyle/oyçokluğuyla karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.