22. Hukuk Dairesi 2019/21 E. , 2019/7241 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin ... Meslek Yüksek Okulunda kantin görevlisi olarak çalıştığını, günde 4. 5 saat ve haftalık 27 saat fazla çalışma yaptığını, karşılığının ödenmediğini ileri sürerek fazla çalışma ücret alacağının tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalılar vekili, vakfa usulüne uygun açılmış bir dava bulunmadığını, davalı olarak tebligat çıkartılarak davaya dahil edilmesinin usulüne uygun olmadığını, ... Meslek Yüksek Okulunun ayrı bir kuruluş, ... Eğitim Ve Sağlık Vakfı İktisadi İşletmesinin ayrı bir kuruluş olduğunu, bilirkişi raporu ve ıslah dilekçesine karşı cevap verme hakkı tanınmadan ıslah edilen miktar üzerinden hüküm kurulmasının hatalı olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece verilen kabul kararı Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesinin 2013/ 12225 esas- 2013/ 18594 karar sayılı ilamı ile dava dilekçesinde ... Meslek Yüksek Okulu ile ... Eğitim ve Sağlık Vakfı olarak iki ayrı davalıya karşı dava açıldığı, mahkemece yalnız ... Meslek Yüksek okuluna tebligat yapıldığı, davalı ... Eğitim ve Sağlık Vakfına, davalı olarak tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmak sureti ile savunma ve delilleri toplandıktan sonra karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile bozulmuştur. Bozmaya uyan mahkemece davalı İlke Eğitim ve Sağlık Vakfına dava dilekçesi tebliğ edilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Hukuki dinlenilme hakkının kısıtlanıp kısıtlanmadığı hususu uyuşmazlık konusudur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 27. maddesinde yer bulan “Hukuki Dinlenilme Hakkı” gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir. Mahkeme, iki tarafa eşit şekilde hukukî dinlenilme hakkı tanıyarak hükmünü vermelidir. Anayasanın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olan hukukî dinlenilme hakkı, adil yargılanma hakkı içinde teminat altına alınmıştır. Bu hakka, tarafın hâkime meramını anlatma hakkı ya da iddia ve savunma hakkı da denilmektedir. Ancak, hukukî dinlenilme hakkı, bu ifadeleri de kapsayan daha geniş bir anlama sahiptir. Bu hak çerçevesinde, tarafların gerek yargı organlarınca gerekse karşı tarafça yapılan işlemler konusunda bilgilendirilmeleri zorunludur. Kişinin kendisinden habersiz yargılama yapılarak karar verilmesi, kural olarak mümkün değildir.Bu kapsamda hukuki dinlenilme hakkı, bilgilenme/bilgilendirme, açıklama yapma, yargı organlarınca dikkate alınma ve kararların gerekçeli olması gibi hususları içerdiği açıktır. Bilgilenme hakkı, yargılamanın içeriğine dair tam bir bilgi sahibi olmanın yanında gerek karşı tarafın gerekse de yargı organlarının dosya içeriğine yapmış oldukları işlemleri öğrenmelerini kapsar. Bilgilenme/ bilgilendirme hakkının etkin biçimde kullanılabilmesi için gönderilecek tebligat ve davetiyelerde kanunda öngörülmüş şekil şartlarına sıkı sıkıya uyulması gerekmektedir. Ayrıca bu hak sadece davanın başındaki iddia ve savunmalar açısından değil yargılamanın her aşamasında dikkate alınmalıdır. Bu kapsamda devam eden bir yargılamada, tarafların açıklamaları için bilgilendirme yeterli olmayıp yargılamada yer alan diğer kişilerin (tanık, bilirkişi gibi) açıklamaları açısından da önemlidir. Bilgilenme hakkının usulüne uygun kullanımı ile tarafların haklarında öğrendikleri isnat ve iddialara karşı beyanda bulunabilme, davaya yönelik bilgi ve belge verebilme yani açıklama yapma hakkı da hukuki güvenceye bağlanmaktadır. Böylece davanın her iki tarafına eşit şekilde açıklama yapma hakkı tanınması ile adaletin görünür kılınması sağlanacaktır. Açıklamada bulunma hakkı, tarafların, yazılı veya sözlü şekilde iddia ve savunmalara karşı itirazda bulunabilme, davaya ilişkin beyanda bulunmalarını sağlar.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 280. maddesinde:" Bilirkişi, raporunu, varsa kendisine incelenmek üzere teslim edilen şeylerle birlikte bir dizi pusulasına bağlı olarak mahkemeye verir; verildiği tarih rapora yazılır ve duruşma gününden önce birer örneği taraflara tebliğ edilir." düzenlemesine yer verilmiş ve madde gerekçesinde de açıklandığı üzere bilirkişi raporunun taraflara tebliğ zorunluluğu öngörülmüştür.Bu genel açıklamalar ışığında temyiz itirazlarının değerlendirilmesi gerekmektedir.Somut olayda; mahkemece bozma ilamına uyularak davalı ... Eğitim ve Sağlık Vakfına dava dilekçesi tebliğ edilmiştir. Her ne kadar taraf teşkili sağlanmış ise de, bilirkişi raporu ile ıslah dilekçesinin davalı ... Eğitim ve Sağlık Vakfı vekiline usulüne uygun tebliğ edilmeksizin hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. Yukarıdaki yazılı kanun maddeleri ile açıklamalardan anlaşılacağı üzere mahkemenin hukuki dinlenilme hakkını yerine getirdiği, adil bir yargılama yaparak sonuca ulaştığı söylenemez. Bilirkişi raporunun ve ıslah dilekçesinin davalı tarafa usulüne uygun tebliği sağlanarak, bilirkişi raporuna ve ıslah dilekçesine karşı beyan ve itiraz hakkını kullanma imkanı tanınması gerekirken hukuki dinlenilme hakkı kısıtlanarak karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 01.04.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.