3. Hukuk Dairesi 2020/1223 E. , 2020/5371 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tespit ve alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davacı şirketin optik alanında faaliyet gösterdiğini, davalı kurum ile aralarında "Sosyal Güvenlik Kurumu Görmeye Yardımcı Tıbbi Malzeme Sözleşmesi" düzenlendiğini; davalının 06/05/2014 tarih ve 79236322/1030401-3/ 2381808 sayılı yazısı ile; 2013 Aralık dönemine ait toplu fatura ekinde, ...T.C. kimlik numaralı ... isimli şahsa ait gözlük reçetesinin bulunmadığı ve bahse konu şahsın hastanede muayene olmadığının tespit edildiği belirtilerek, davacı şirketin savunmasının istenildiğini, savunma dilekçelerinde de belirtildiği üzere, sigortalı ..."a ait gözlük reçete bilgilerinin ... sistemine sehven ve işyerindeki yoğunluk nedeniyle, T.C. Kimlik numarasının tek bir rakamı farklı olacak şekilde ikinci kez girildiğini, tesadüfen ... isimli şahsın " optik reçete bilgileri " çıktısının alındığını, bu durumun fark edilemediğini; sehven yapılan işlem neticesinde zaten davacı şirkete davalı tarafından herhangi bir ödeme de yapılmadığını, davalı tarafından savunmalarının kabul edilmediğini, sözleşmenin 8.1.19. maddesi gerekçe gösterilerek, reçete muhteviyatı malzemelerin verilmediği halde verilmiş gibi gösterilerek fatura edildiğinden bahisle hakkında 15.000,00 TL cezai şart uygulandığını; sözleşmenin 6.2.1 ve 6.3.5 madde hükümlerine göre, reçete veya eki belgelerde bir eksiklik bulunması halinde reçete bedeli kurum tarafından ödenmeyecek olup, bunun dışında herhangi bir yaptırım düzenlenmediğini ileri sürerek; davaya konu kurum işleminin hukuka aykırı olduğunun tespiti ile cezai şartın mahsup suretiyle tahsil edilmesi halinde mahsup tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; davaya konu kurum işleminin mevzuata uygun olduğunu savunarak; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; yargılama sırasında alınan bilirkişi kök ve ek raporu doğrultusunda, davaya konu kurum işleminin taraflar arasındaki sözleşmeye uygun olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; "Sosyal Güvenlik Kurumu Görmeye Yardımcı Tıbbi Malzeme Sözleşmesi " çerçevesinde uygulanan cezai işlemin haksız olduğu iddiasına dayalı tespit ve alacak istemine ilişkindir.
"Sosyal Güvenlik Kurumu Görmeye Yardımcı Tıbbi Malzeme Sözleşmesi "nin 6.2.1 maddesinde, reçete muhteviyatında yer alan malzeme bedellerinin müesseseye ödenebilmesi için; reçetelerin işbu sözleşmede ve Kurum mevzuatında belirtilen usul ve esaslara göre düzenlenmesi ve sözleşmede belirtilen belgelerin reçete ekinde bulunması gerektiği ; 6.3.1 maddesinde ise , hastanın müracaatında , reçetenin ... -Optik Provizyon Sistemine kaydedilececiği, reçetenin arka yüzüne müessese ve mesul müdür kaşesi basılarak mesul müdür tarafından imzalanacağı; yine 6.3.5 maddesi gereği, ... - Optik Provizyon Sistemine reçete kaydı yapıldıktan sonra sistemden alınan çıktının reçeteye ekleneceği belirtilmiştir.
Öte yandan; aynı sözleşmenin 8.1.19 maddesinde ise; "Reçete muhteviyatı malzemelerin verilmediği halde verilmiş gibi gösterilerek fatura edildiğinin tespit edilmesi halinde 15.000,00 TL cezai şart uygulanır. " hükmü getirilmiştir.
Somut olayda; mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacı tarafından reçetesi olmayan hastaya "optik reçete" düzenlendiği, davacının kastı bulunmasa da sözleşme hükümlerinin uygulanması gerektiği belirtilmiş olup, davacı vekili bilirkişi kök ve ek raporuna gerekçelerini de göstermek suretiyle itiraz etmiştir. Mahkemece, davacının rapora karşı itirazları karşılanmaksızın karar verilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 281. maddesinde; tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştır.
Bilirkişiler, raporlarını hazırlarken raporun dayanağı olan somut ve özel nedenleri bilimsel verilere uygun olarak göstermek zorundadır. Bilirkişi raporu aynı zamanda Yargıtay denetimine de elverişli olacak şekilde bilgi ve belgeye dayanan gerekçe ihtiva etmelidir. Ancak, bu şekilde hazırlanmış raporun denetimi mümkün olup, hüküm kurmaya dayanak yapılabilir.
Hal böyle olunca, mahkemece; yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular çerçevesinde, sözleşme maddeleri birlikte değerlendirilerek, davacının itirazlarını karşılar biçimde, önceki bilirkişi dışında seçilecek konusunda uzman yeni bir bilirkişiden taraf ve
Yargıtay denetimine elverişli rapor alınmak suretiyle, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken; eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05/10/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.