Abaküs Yazılım
3. Daire
Esas No: 2018/5734
Karar No: 2021/3459
Karar Tarihi: 29.06.2021

Danıştay 3. Daire 2018/5734 Esas 2021/3459 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/5734
Karar No : 2021/3459


TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı/…
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Dokumacılık Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesi'nin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, … Tekstil Limited Şirketi'nden alınamayan vergi borçlarının tahsili için ortak sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … ila … takip numaralı ödeme emirlerinin; 2009 ila 2015 yıllarının muhtelif dönemlerine ait katma değer vergisi, vergi ziyaı cezası ve fer'ilerine ilişkin kısmının iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacının 18/02/2010 tarihinden itibaren ortağı bulunduğu asıl borçlu … Tekstil Limited Şirketi'nin ödeme emri içeriği vergi borçlarının, 10/05/2011 tarihinde 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'dan; 31/12/2014 tarihinde ise 6552 sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması ile Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanun'dan yararlanmak suretiyle yeniden yapılandırılıp taksitlendirildiği, böylece değinilen şirketin vergi borçlarının nitelik değiştirip yeni bir borç haline geldiği sonucuna varıldığından yapılandırılan borçların öncelikle asıl borçlu şirketten tahsili için ödeme emri düzenlenip usulüne uygun tebliğ edildikten sonra yapılacak mal varlığı araştırması üzerine herhangi bir mal varlığına rastlanılamaması sonrasında sorumluluğu bulunan davacı adına sözü edilen işlemler yapılmadan düzenlenen dava konusu ödeme emirlerinde hukuka uyarlık görülmediği, öte yandan, asıl borçlu şirket hakkında yapılan mal varlığı araştırmasında şirket adına kayıtlı araç ve taşınmaz kayıtlarına haciz konulduğu anlaşılmakla, şirkete ait araç ve taşınmazların satılıp, asıl borçlu şirketle ilgili tüm takip yolları tüketildikten sonra diğer sorumlulara başvurulması gerekirken, bu yollar tüketilmeden davacının takip edilemeyeceği gerekçesiyle ödeme emirlerinin dava konusu edilen kısmı iptal edilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesi kararının, … tarih ve … , … , … ve … takip numaralı ödeme emirlerinin dava konusu edilen kısmının iptaline ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen istinaf başvurusu, sözü edilen hüküm fıkrasının kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediği gerekçesiyle reddedilmiş, … tarih ve … takip numaralı ödeme emri içeriği 2009 ila 2015 yıllarına ilişkin katma değer vergisi, vergi ziyaı cezası ve ferilerinin tahsili için asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin 20/01/2015 tarihinden itibaren muhtelif tarihlerde düzenlenip 30/01/2015 tarihinde ve sonrasındaki tarihlerde tebliğ edildiği, dolayısıyla söz konusu ödeme emri içeriği borçlar için şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin 6552 sayılı Yasa kapsamında şirketin borçlarının yapılandırıldığı 08/01/2015 tarihinden sonra düzenlenip tebliğ edildiğinin anlaşıldığı, asıl borçlu şirket adına kayıtlı Bursa İli, Osmangazi İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan taşınmaz ile şirket adına kayıtlı 5 araca haciz konulduğu, taşınmaz ve araçlar üzerindeki haczin devam ettiği, ilgili taşınmazlar ve araçlar için kıymet takdiri ve satış işlemi henüz yapılmadığı da görüldüğünden haciz konulan taşınmaz ve araçların satılıp borcun şirketten tahsil edilip edilemeyeceği ortaya konulmadan, şirket ortağı olan davacının takip edilemeyeceği gerekçesiyle Vergi Mahkemesi kararının … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin dava konusu edilen kısımlarının kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen istinaf başvurusu belirtilen gerekçeyle reddedilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Asıl borçlu şirketin, yapılandırdığı vergi borçlarını ödemediği, yapılandırma ihlal edildiğinden borcun eski hale döndüğü, taksitlendirilen borçların ödenmemesi halinde her defasında ödeme emri düzenlenip mal varlığı araştırması yapılmasının alacağı sürüncemede bırakacağı, yapılan araştırmada borca yetecek mal varlığı bulunmadığından, tahsil imkanının kalmadığının kabulü gerektiği, ortak sıfatıyla düzenlenen ödeme emrinin hukuka uygun olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … 'ÜN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü ile kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı adına, … Tekstil Limited Şirketi'nden alınamayan 2009 ila 2015 yıllarına ait kamu alacağının tahsili için ortak sıfatıyla … tarih ve … ila … takip numaralı ödeme emirlerinin düzenlendiği, asıl borçlu şirketin dava konusu ödeme emri içeriği borçların … takip numaralı ödeme emrine konu kamu alacakları hariç … ila … takip numaralı ödeme emriyle takip edilen kısımlarının 10/05/2011 tarihinde 6111 sayılı Kanun'dan ve 31/12/2014 tarihinde ise 6552 sayılı Kanun kapsamında yapılandırdığı ve borçların vadesinde ödenmediği anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 6545 sayılı Kanun'un 19. maddesiyle değişik 45. maddesinin 2. fıkrasında, istinafın temyizin şekil ve usullerine tabi olduğu, 3. fıkrasında, bölge idare mahkemesinin, yaptığı inceleme sonunda ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulursa istinaf başvurusunun reddine karar vereceği, karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise gerekli düzeltmeyi yaparak aynı kararı vereceği, 4. fıkrasında, bölge idare mahkemesinin, ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulmadığı takdirde istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vereceği, bu hâlde bölge idare mahkemesinin işin esası hakkında yeniden bir karar vereceği hükme bağlanmıştır.
2577 sayılı Kanunun yine 6545 sayılı Kanun'un 22. maddesiyle değişik 49. maddesinin 1. fıkrasında ise temyiz incelemesi sonunda Danıştay'ın; kararı hukuka uygun bulursa onayacağı, kararın sonucu hukuka uygun olmakla birlikte gösterilen gerekçeyi doğru bulmaz veya eksik bulursa, kararı, gerekçesini değiştirerek onayacağı hüküm altına alınmıştır.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un Terimler başlıklı 3. maddesinde; tahsil edilemeyen amme alacağı teriminin; amme borçlusunun bu Kanun hükümlerine göre yapılan mal varlığı araştırması sonucunda haczi kabil herhangi bir mal varlığının bulunmaması, haczedilen mal varlığının satılarak paraya çevrilmesine rağmen satış bedelinin amme alacağını karşılamaması gibi nedenlerle tahsil edilemeyen amme alacaklarını ifade edeceği düzenlemesine yer verilmiştir.
6183 sayılı Kanun'un 4369 sayılı Kanunun 21. maddesiyle değişik 35. maddesinde, limited şirket ortaklarının, şirketten tahsil imkanı bulunmayan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olacakları ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulacakları, 5766 sayılı Kanunla değişik 35. maddesinin 2.fıkrasında ise ortağın şirketteki sermaye payını devretmesi halinde, payı devreden ve devralan şahısların devir öncesine ait amme alacaklarının ödenmesinden 1. fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulacağı, 3. fıkrasında ise amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda pay sahiplerinin farklı şahıslar olmaları halinde bu şahısların, amme alacağının ödenmesinden 1. fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulacağı kuralı getirilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Vergi Usul Kanunu kapsamındaki vergi ve buna bağlı alacaklarda limited şirket ortaklarının 6183 sayılı Yasanın 35. maddesine göre takibi gerekmekte olup, bir tüzel kişinin ortağının sorumlu tutularak, sözü edilen hüküm uyarınca takip edilebilmesi için kamu alacağının sorumlu sıfatıyla kendisinden tahsil edileceğinin ortağa duyurulmasından önce borcun tüzel kişiye usulüne uygun biçimde tebliğ edilmesi, uyuşmazlık yaratılmak suretiyle ya da uyuşmazlık yaratılmaksızın kesinleşmiş bulunmasına rağmen vadesinde ödenmemiş olması, bu nedenlerle tüzel kişinin 6183 sayılı Yasa'nın 54, 55 ve müteakip maddeleri uyarınca takip edilmesi ve bütün bunlara rağmen kamu alacağının tüzel kişinin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilememiş olmalıdır.
Şirket tüzel kişiliklerine ait vergi borçlarıyla ilgili olarak af kanunları kapsamındaki yapılandırma sonucunda ortaya yeni bir hukuki durum çıkmasına karşın, bu durumun; şirket tüzel kişiliği nezdinde yapılandırma öncesinde usulüne uygun biçimde tamamlanmış olan takibin yeniden başlatılmasını başka bir ifadeyle yapılandırmanın ihlalinden sonra asıl borçlu adına yeniden ödeme emri düzenlenerek mal varlığı araştırması yapılmasını gerektirdiğinden söz edilemeyeceğinden yapılandırma tarihinde ve sonrasında ortaklığı devam eden davacı adına ödeme emri düzenlenmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmakla Vergi Mahkemesi kararının … tarih ve … ila … takip numaralı ödeme emirlerinin dava konusu edilen kısımları yönünden iptaline ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen istinaf başvurusunun reddine yönelik Vergi Dava Dairesi kararının sözü edilen hüküm fıkrasının bozulması gerekmiştir.
2577 sayılı Kanun'un, istinafın, temyizin şekil ve usullerine tabi olduğu yolundaki düzenlemesini içeren 45. maddesinin 2. fıkrasının, istinaf başvurusuna konu olacak kararlara karşı yapılan kanun yolu başvurularında dilekçelerdeki hitap ve istekle bağlı kalınmaksızın dosyaların bölge idare mahkemelerine gönderileceği kuralına dair cümleyle tamamlanması ve fıkrada Kanun'un "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesine herhangi bir atıfta bulunulmamış olması karşısında, istinafın temyizin şekil ve usullerine tabi olacağı yolundaki kuralın, istinaf dilekçeleri ve bu dilekçeler üzerine Kanun'un 48. maddesine göre bölge idare mahkemelerince yapılacak işlemlerle ilgili olarak getirilmiş olduğunun kabul edilmelidir. Başka bir ifadeyle, değinilen bu kuralın, Danıştay'ın temyiz incelemesi sonunda verdiği kararlarla ilgili 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesinin, istinaf incelemesi üzerine verilecek kararlar için de uygulama imkanı getirdiğinden söz edilemez.
Nitekim, istinaf başvuruları üzerine bölge idare mahkemelerince verilecek kararlara ilişkin 45. madde düzenlemesi ile temyiz incelemesi üzerine Danıştay tarafından verilecek kararlara ilişkin 49. madde düzenlemesi, 2577 sayılı Kanunda 6545 sayılı Kanunla eş zamanlı getirilmiş değişiklikler olup, Yasa koyucu tarafından 49. maddede, temyiz incelemesi üzerine verilecek onama ve bozma kararları bentler halinde ayrıntılı biçimde belirtilmişken, aynı Kanun'un 45. maddesinin 3. ve 4. fıkralarında istinaf başvuruları üzerine verilecek kararla ilgili olarak 49. maddeden farklı terimler ve usuller getirilmiş olması yukarıdaki görüşü doğrular mahiyettedir.
Belirtilen nedenlerle, yaptığı inceleme sonunda ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulması durumunda istinaf başvurusunun reddine; hukuka uygun bulmaması durumunda ise istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararını kaldırarak işin esası hakkında yeniden bir karar verecek olan bölge idare mahkemelerince, istinaf incelemesine konu kararda sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmemekle birlikte gerekçesinin hukuka uygun bulunmadığı hallerde, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinin değiştirilerek istinaf isteminin reddine karar verilemeyeceğinden, Vergi Mahkemesi kararının … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin dava konusu edilen kısımlarının kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasına yönelik istinaf başvurusunun, kararın gerekçesi değiştirilerek reddi yolundaki Vergi Dava Dairesinin değinilen hüküm fıkrasında yargılama usulüne uygunluk görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin kabulüne,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesine,
4.492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13. maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü yarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere, yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, 29/06/2021 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi