3. Hukuk Dairesi 2020/3371 E. , 2020/5369 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı kurumun elektrik abonesi olduğunu, elektrik sayacının bozulması üzerine davalı tarafından 33.500,00 TL tutarında fatura tahakkuk ettirildiğini, itirazı sonucu fatura bedelinin 7.800,00 TL olarak belirlendiğini ve tahsilatın gerçekleştirildiğini; ... Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığına şikayeti üzerine, ödenen fatura bedelinden 7.100,00 TL"nin tarafına iadesine karar verildiğini, 7.100,00 TL alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek; itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; davacının, davalı şirketin elektrik abonesi olduğunu, 01/08/2011 tarihinde yapılan kontroller sırasında davacının elektrik sayacının arızalı olduğunun tespit edildiğini, sayaç değiştirme tutanağı düzenlenerek sayacın incelenmesi için laboratuvara gönderildiğini, yapılan inceleme sonucunda ise sayacın hafıza bilgilerinin karışık olduğunun, endeks bilgilerinin sağlıklı olmadığının, tüketim bedelinin kıyas yoluyla bulunması gerektiğinin tespit edildiğini, Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği"nin 20. maddesi uyarınca fatura tahakkuk ettirildiğini, şirket aleyhine başlatılan icra takibinin yersiz olduğunu savunarak; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; Dairemizin 17.12.2015 tarih ve 2015/1091 E. - 2015/20526 K. Sayılı ilamı ile, "...mahkemece, dosyanın elektrik mühendisi ve ziraat mühendisi bilirkişilerden oluşturulacak yeni bir bilirkişi kuruluna verilmesi, davaya konu dönem tüketim faturası dikkate alınarak, tahakkuk döneminde yürürlükte bulunan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ile sözleşme hükümlerine göre davacının ödemesi gereken bedelin hesaplanması konusunda rapor alınıp, hasıl olacak sonuç dairesinde hüküm tesisi gerekirken; eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır..." gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde ve alınan 26/02/2018 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda; sayaç üzerindeki endeks bilgilerine göre faturanın tahakkuk ettirilmesi gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, davalının ... 13. İcra Müdürlüğü"nün 2012/5241 E. sayılı takip dosyasına vaki itirazının kısmen iptali ile, takibin 5.488,40 TL üzerinden devamına, takip konusu alacağa takip tarihinden itibaren faiz işletilmesine , icra inkar tazminat isteminin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; Dairemizin 19.12.2018 tarih ve 2018/6199 E. - 2018/12972 K. Sayılı ilamı ile, "...Sayaç değiştirme tutanakları ile sayaç sayaç sevk ve bilgi formlarında, sayacın bozuk olduğu ve tüketilen enerjiyi sağlıklı kaydetmediği tespit edildiğine göre, olayda irdelenmesi gereken yönetmelik hükümlerinin 19. ve 20. Madde hükümleri olduğu kuşkusuzdur. Ne var ki mahkemece, davacının sorumlu olduğu tüketim bedelinin tespiti yönünden alınan bilirkişi raporunda; zirai verilere ve farklı ihtimallere dayalı olarak yönetmeliğin 19. ve 20. Maddesine aykırı bir değerlendirme yapılmıştır. Bu hali ile bilirkişi raporunun hükme esas alınmayacağı açıktır. Hal böyle olunca mahkemece; alanında uzman ayrı bir bilirkişi heyetinden davacının sorumlu olduğu tüketim bedelinin tereddütsüz bir şekilde belirlenmesi noktasında yürürlükte olan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği"nin 19. ve 20. Maddelerine uygun hesaplamayı içerir , Yargıtay ve taraf denetimine elverişli rapor alınması, alınacak raporda tarafların aşamalarda ileri sürdükleri itirazların da değerlendirilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir..." gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece ikinci bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde ve alınan 02.12.2019 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda; davalı şirketin takip tarihi itibariyle talep edebileceği tüketim bedelinin 6.476,50 TL olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, davalının ... 13. İcra Müdürlüğü"nün 2012/5241 E. sayılı takip dosyasına vaki itirazının kısmen iptali ile, takibin 715,72 TL üzerinden devamına, takip konusu alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, icra inkar tazminat isteminin reddine karar verilmiş; hüküm, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-) Davalı vekilinin temyiz itirazları yönünden;
Davada kabul edilen miktar 715,72 TL olup, temyiz sınırının altında kalmaktadır.
5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK"nun 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2020 tarihinden itibaren 3.920 TL"ye çıkarılmıştır.
Hüküm, karar tarihi itibariyle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 1989/3 Esas 1990/4 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kurulu Kararı uyarınca Yargıtay"ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir.
Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz isteminin REDDİNE,
2-) Davacı vekilinin temyiz itirazları yönünden;
2-a) Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazının reddi gerekir.
2-b) Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği"nin "Sayacın tüketim kaydetmemesi" başlıklı 19.maddesinde; "Sayacın, müşterinin kusuru dışında herhangi bir nedenle tüketim kaydetmediğinin tespiti halinde varsa müşterinin aynı döneme ait sağlıklı olarak ölçülmüş geçmiş dönem tüketimleri dikkate alınarak, yoksa, sayaç çalışır duruma getirildikten sonraki müşterinin ödeme bildirimine esas ilk iki tüketim dönemine ait tüketimlerinin ortalaması alınarak geçmiş dönem tüketimleri hesaplanır ve tahakkuk ettirilir. Tahakkuka esas süre; doğru bulgu ve belgenin bulunması halinde 12 ayı, bulunmaması halinde ise 90 günü aşamaz. Perakende satış lisansı sahibi tüzel kişi tarafından yapılan tahakkuk işleminde sayacın tüketim kaydetmediği dönem birim fiyatları kullanılır ve gecikme zammı uygulanmaz. Müşterinin talep etmesi durumunda söz konusu miktar tahakkuk süresi kadar eşit taksitler halinde ödenir. İkili anlaşmalar kapsamında elektrik enerjisi tüketen bir müşterinin sayacının tüketim kaydetmemesi durumunda dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi tarafından bu madde kapsamında geçmiş dönem tüketimleri hesaplanarak...’a bildirilir." hükmü düzenlenmiştir.
Yine aynı yönetmeliğin “Sayacın doğru tüketim kaydetmemesi” başlıklı 20. maddesinde ise; "Sayacın, müşterinin kusuru dışında herhangi bir nedenle doğru tüketim kaydetmediğinin tespit edilmesi halinde, a) Sayacın eksik veya fazla tüketim kaydettiği miktarın elektrik sayaçları tamir ve ayar istasyonlarında teknik olarak tespit edilmesi durumunda söz konusu tespit dikkate alınarak, b) (a) bendinde düzenlenen tespitin bulunmadığı durumlarda; varsa müşterinin aynı döneme ait sağlıklı olarak ölçülmüş geçmiş dönem tüketimleri dikkate alınarak, yoksa sayaç doğru çalışır duruma getirildikten sonra müşterinin ödeme bildirimine esas ilk iki tüketim dönemine ait tüketimlerinin ortalaması dikkate alınarak, hesaplama yapılır ve fark tahakkuk ettirilir. Tahakkuka esas süre; doğru bulgu ve belgenin bulunması halinde 12 ayı, bulunmaması halinde ise 90 günü aşamaz. Tüketimdeki farklar, ilgili dönem birim fiyatlarıyla ve gecikme zammı olmaksızın, perakende satış lisansı sahibi tüzel kişi tarafından müşteriye tahakkuk ettirilir. Müşterinin talep etmesi durumunda söz konusu miktar tahakkuk süresi kadar eşit taksitler halinde ödenir. Yukarıda yapılan hesaplamalar sonucunda bulunan fark müşteri lehine ise, 23 üncü maddenin dördüncü fıkrası hükümlerine göre iade veya mahsup işlemi yapılır. İkili anlaşmalar kapsamında elektrik enerjisi tüketen bir müşterinin sayacının doğru tüketim kaydetmemesi durumunda dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi tarafından bu madde kapsamında geçmiş dönem fark tüketimleri hesaplanarak...’a bildirilir." hükmü bulunmaktadır.
Somut olayda; davacının , davalı kurumun elektrik abonesi olduğu, davalı tarafından düzenlenen 01/08/2011 tarihli sayaç değiştirme tutanağı ile endeksin düzensiz ilerlediği belirtilerek sayacın arızalı olduğundan bahisle sayacın değiştirilmiş olduğu ; sayaç sevk bilgi formunda ise endekse itimat edilemeyeceğinin, kıyas yolu ile hesaplama yapılacağının belirtildiği görülmüştür. Dairemizin 19.12.2018 tarih ve 2018/6199 E. - 2018/12972 K. sayılı ilamında, davacının sorumlu olduğu tüketim bedelinin tespiti yönünden alınacak bilirkişi raporunda, Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği"nin 19. ve 20. maddelerine uygun hesaplama yapılması gerektiği açıkça belirtilmiştir. Yönetmelik maddeleri gereği hesaplama yapılırken öncelikle, varsa müşterinin aynı döneme ait sağlıklı olarak ölçülmüş geçmiş dönem tüketimlerinin dikkate alınması gerekirken; buna rağmen mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, yönetmelik maddelerine aykırı olacak şekilde, sayacın sağlıklı olarak ölçülmüş geçmiş dönem tüketimleri ile birlikte sayaç doğru çalışır duruma getirildikten sonraki dönem tüketimleri ortalaması baz alınarak hesaplama yapıldığı anlaşılmaktadır. Rapor, bu haliyle hüküm kurmaya elverişli değildir.
Hal böyle olunca mahkemece; davacının sorumlu olduğu tüketim bedelinin tereddütsüz belirlenmesi noktasında, 01/08/2011 tarihli sayaç değiştirme tutanağı doğrultusunda, varsa düzenlenen sayaç muayene raporu da celbedilerek, sayaçtaki fiili durumun yönetmeliğin 19. maddesinde düzenlenen " sayacın tüketim kaydetmemesi" hükmü çerçevesinde mi, yoksa 20. maddesinde düzenlenen "sayacın doğru tüketim kaydetmemesi" hükmü çerçevesinde mi değerlendirilmesi gerektiği tespit edilerek, ilgili yönetmelik hükümlerinin olaya doğru uygulanması suretiyle, taraf ve Yargıtay denetimine elverişli yeniden rapor alınarak, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz isteminin miktardan REDDİNE, 2-a) bendinde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, 2-b) bendinde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nın 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05.10.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.